Rüşvet iddiaları ne oldu?
Gündem epey yoğun ya
Geçmişte kalan önemli olayları hemen unutuveriyoruz!
Bu da bir takım olaylara karışanların işine geliyor tabi ki
Doğal olarak bunda basın organlarının da sorumluluğu var, yani bizlerin
Oysa bazı olaylar unutulmadan, kapatılmadan üzerine gidilmeli, bazı iddialar ortaya çıkarılmalı, suçlu ya da suçsuzlar birbirinden ayrıştırılmalı!
Aksi halde, bazı yolsuzluk, yüzsüzlük olaylarına karışanlar bundan güç alacaklar ve sorgulanmayan, yargılanmayan bir toplumda atlarını rahatlıkla koşturmaya devam edecekler
Burada elbet sorun yaz rehavetine kapılan, gündemin yoğunluğunda boğulan basın organları sorumlu değil!
Asıl harekete geçmesi gereken devletin bağımsız organlarının sessizliği bize göre ürkütücü boyutlardadır
"KKTC'deki siyasetçiler cebimde" diyen Emrullah Turanlı!
Ve tabi ki ezeli düşmanı Tahsin Ertuğruloğlu
Birbirlerine öyle ağır suçlamalarda bulundular ki!
Biz de zannettik Meclis kürsüsü ve kamuoyunun önünde yapılan ihbarlar mahkemelik olacak ve yüzyılın davaları görüşülmeye başlanacak
Tabi ki yanıldık!
Birbirine en ağır ithamları yapanlar şimdi derin bir sessizliğe gömüldü
Sanki de o suçlamaları yapan onlar değildi!
Birisi size 'rüşvet' iddiasında bulunacak ve bunlar günlerde gazete manşetlerinde yer alacak
Ama siz kılınızı bile kıpırdatmayacaksınız!
İnsan ister istemez, bu ithamlar acaba doğru mu diye soruyor kendi kendine
Sessiz kalmak, bin anlamda kabul etmek gibidir düşüncesinden yola çıkarak!
Hadi bu tür olaylar yaşanırken birileri anında devreye giriyor, telefonlar çalışıyor ve bir anlamda medyanın önü kesiliyor
Yaşanan rezaletler çok fazla gündem olmuyor!
Peki ya bu ülkenin en güvenilir bağımsız organları
Rüşvet gibi en ağır ithamlar yapılırken onların bu kadar sessiz kalması normal sayılabilir mi?
Bize göre normal değildir
Asıl bu tür olayların peşine öncelikle onlar düşmeli, bir takım iddialarda bulunan kişilerden ifade alınmalı ve dolayısıyla konuya hukuksal müdahale başlatılmalıdır!
Temiz ve şeffaf bir toplum için öncelikli görev bu kurumlarındır
Bunlar temizlenmedikçe, iddialar açığa kavuşmadıkça, doğru söyleyen ve söylemeyen birbirinden ayırt edilmedikçe bu kurumlar da ne yazık ki görevlerini tam olarak yapmıyorlar demektir!
Olay şimdilik soğumuş ya da soğutulmuş olabilir ama, biz de bir hatırlatma yapalım istedik
HEMŞİRELER ÇILDIRMAK ÜZERE!
G. Mağusa Devlet Hastanesinde bu günlerde ciddi sorunlar yaşanıyor
Devletin bütün imkânları daha ziyade Lefkoşa Devlet Hastanesi'ne kaydırılması bunda büyük etken!
Önceki gün hastanede görevli bazı hemşire arkadaşlarla görüşme imkânımız oldu, hemen hepsi memnuniyetsizliklerini dile getirdiler
Hemşire eksikliği nedeniyle 24 saat hatta bazen 48 saat nöbet tutan arkadaşlarının olduğunu bu kadar saat çalışan bir hemşirenin hata payının fazla olacağını ifade ettiler!
Fazla çalıştıkları halde ek mesailer yasaya göre belirlendiği için yandığını, bu nedenle karşılığı almadan çalışmak zorunda bırakıldıklarından şikâyet ettiler
Hastanede aynı anda hekim eksikliği de yaşanıyor çünkü hekimlerin bir kimisi Lefkoşa Devlet Hastanesine gönderilmiş!
Sağlık Bakanlığı yetkilileri bu hastaneyi hiç gecikmeden masa yatırıp sorunlarına acil çözümler üretmeli.
BARİ MÜŞTERİLER MAĞDUR EDİLMESEYDİ!
Kaya Grubu'nun Girne'deki 2 katı kaçak binası mahkeme kararına rağmen dimdik ayakta dururken haliyle Dipkarpaz'daki ağaç yapıların mühürlenmesi kamuoyundan büyük tepki aldı
Serdar Denktaş olaya el atmış bakalım nasıl bir sonuç çıkacak bunu hep birlikte göreceğiz!
Ama gazetelerde de yayınlanan müşterilerin valizlerini alıp araçlarına yerleştirdikleri görüntü resmen içler acısıydı
İşletme sahipleri müşterilerinin çıkma tarihi olan Pazartesine kadar olan süreyi istemesine rağmen karar uygulandı ve ağaç binalar mühürlendi, haliyle bunların hepsi yıkılacak!
Burada yasa dışılığa filan onay vermiyoruz ama olayın vicdanı boyutu da göz önünde bulundurulup işletme sahiplerinin isteği birkaç günlük süre tanınsaydı her halde dünyanın sonu gelmeyecekti
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.