Güvenlik yoksa dayak var!

Yayın Tarihi: 03/08/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Nasıl bir memleket olduk böyle diye hayıflanıyor herkes…

İşlerin tamam gitmediği, her şeyin yarım yamalak olduğu bir düzen yaşanıyor!

Sağlıkta olduğu gibi…

Devlet hekimlerinin ikinci iş yapabilmesi için bir tüzük hazırlandı!

Bugün yarın yürürlüğe girecek…

Ama serbest hekimler bu konuyu da mahkemeye taşıyacak ve sonrası yine kaos!

Çünkü sokaktaki çocuk bile bilir ki tüzükler yasaların altındadır, hele de bu konuda ikinci iş yasak olarak ilan edilmişse ne yapsanız nafile…

Bir yanda yasalar ve onları korumakla yükümlü bağımsız organlar!

Diğer tarafta geçici de olsa yasaları yumuşatmak için hazırlanan tüzükler…

…

Sağlıkta aslında başka bir ciddi konu daha yaşanıyor…

Bilindiği üzere uzun bir süredir hastanelerde güvenlik işleri özel sektöre devredildi!

İhaleyi kazanan güvenlik işini alıyor…

Ama bu kez ihaleyi kazanamayan şirket, ara emri alıp da ihaleyi kazanan şirket güvenlik işine başlayamayınca alın size bir kaos daha!

Ve gazete haberlerinde darp edilen hekimler, hemşireler, sağlık görevlileri…

Ardından yapılan tepki açıklamaları!

Değişmeyen sonuç, güvenlik olmadıkça darp ve sövgülere devam…

Nasıl bir ihale sistemimiz vardır ki bir ihale sonuçlanıyor ve kazanan görev başı yapamıyor!

Demek ki bir takım esneklikler var, anında yasalar devreye giriyor…

…

Lefkoşa Devlet Hastanesi başta olmak üzere şu anda hiçbir hastanede güvenlik görevlisi yok…

Ama bakanlık Lefkoşa Devlet Hastanesi'ne birkaç tane görevlendirmiş!

Lütfen not edin bir kenara…

Ay sonu geldi mi bunların maaşlarının ödenmesinde yasal sıkıntılar yaşanacak ve bu insanların tümü de mağdur olacak!

Anlayacağınız yarım yamalak işler…

Daha da ilginci hastanelerde çalışanların şu sıralar güvenlik sorunu var ama ilgili sendikalar nedense ikinci iş kadar patırtı kopartmıyor!

Sanki de hekimin, hemşirenin çalıştığı kurumda güvenliği hiç önemli değilmiş gibi…

Kızgın hastalar ya da yakınları hastanede ciddi bir olay başlatsa kimin canının garantisi var?

…

Bu arada sanki de bu aralar sağlıkta çok ciddi bir kaos yaşanırken, sanki de bu sadece bakanlığın kendi sorunuymuş gibi hükümet ortada yok…

Zira yaşanan her tartışmanın en büyük nedeni maddi imkansızlıklar!

Bakan ve müsteşar ekibiyle birlikte bozulan klimaların tamir edilmesi de dahil koşturup duruyor ama sanki bu bakanlık bu ülkenin bakanlığı değilmiş gibi muamele görüyor…

Haliyle yapılan operasyonların başarı şansı çok az oluyor!

Sonuçta eğer hastanelerde ara emri nedeniyle güvenlik şirketi işe başlayamıyorsa ve bu konuda taşıma suyuyla idare edilmeye çalışılıyorsa bu da demektir ki hastanede çalışanların hepsi de tehlike altındadır…

Zira güvenlik yoksa dayak olacaktır ki, şu anki pozisyonda bunun önüne geçmenin imkanı yoktur!

"KKTC ilahiyat mezunları mağdur ediliyor!.."

"Kamu Hizmetleri Komisyonumuzun yeni ilan ettiği öğretmenlik münhalleri içerisinde bir tane bile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği bulunmaması biz KKTC ilahiyat mezunlarını derinden üzmüştür. 2016 yılındaki münhal, FETÖ gerekçesi ile askıya alınmış, sınava giren diğer öğretmen adayları mağdur edilmiştir. Sınavda birinci gelen Selçuk Genç, FETÖ üyesi olmakla Türkiye tarafından iadesi talep edilmiş olup geçen haziran ayında Lefkoşa Kaza Mahkemesince yargılanıp teminatla tutuksuz yargılanması devam etmektedir, konu basınımızda genişçe yer almıştır.

2015 yılında YDÜ İlahiyat Fakültesi'nden mezun olduk, girişimlerimize rağmen münhal açtıramadık. Uzun uğraşlarımız sonucunda ise 2016 yılında bir tane 'Din Kültürü Ahlak Bilgisi' öğretmenliği münhali açtırabildik. Eylül ayının ilk haftası yapılan sınavda birinci gelen S.G. ise mülakata çağırılmasına rağmen mülakatı yanlışlık gerekçe gösterilerek iptal edildi! O süreçte Kamu Hizmetleri Komisyonuna, Başbakanlığa, Milli Eğitim Bakanlığına, Maliye Bakanlığına gidip münhal artırılmasını talep ettik, neden ikinci gelenin mülakata çağırılmadığının üzerine gidince konunun Savcılıkta olduğu bilgisini aldık. S.G'nin Türkiye'de FETÖ üyeliğinden arandığını öğrendik. Konunun Savcılık sürecinde olması nedeniyle de üzerine gidemedik.

Aldığımız son duyumlara göre S.G'nin davası sonuçlanmadan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği münhalinin açılamayacağıdır. Bu davanın 3-5 sene sürmesi halinde KKTC ilahiyat mezunları mağdur edilmeye devam mı edilecektir? Bir diğer iddia ise S.G'nin yeni açılabilecek bir öğretmenlik münhaline de başvurabileceğidir, oysa S.G. kamunun açabileceği diğer sınavlara da rahatlıkla başvurabilir, Kamu Hizmetleri Komisyonumuz hepten askıya mı alınacak?

Türkiye'de FETÖ üyeliğinden aranırken KKTC'ye gelip öğretmenlik sınavına girerek 'Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' öğretmenliği münhalini sabote eden S.G'nin bizleri mağdur ettiğine inanmaktayız. 2016 yılında yapılan öğretmenlik münhali 'Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' öğretmenliği sınavından doğan haklarımızın ilgili makamlarca yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ümit etmekteyiz. Ayrıca bu seneki öğretmenlik münhalleri için KTOEÖS'ün 2017-2018 İhtiyaçlar Taslak Çalışması'nda 10 adet Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ihtiyacı tespitinin dikkate alınmasını talep etmekteyiz."

(Emre ÖZKAN/Alayköy)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları