Eğitimde 'kopyala-yapıştır' olunca…

Yayın Tarihi: 24/08/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Ziya Öztürkler…

KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürü…

Dünkü köşe yazısını umarız okumuşsunuzdur, okumayan da okusun lütfen!

İşte yazının çarpıcı bölümleri:

"TC'deki eğitim şurasında iki gün gözlemci olarak yer aldım...

Şuraları kıyasladığımda eğitim anlayışımızda farklılıklarımızın olduğu gerçek...

Aynı noktada olmaya da gerek yok...

Kendi kültür ve benliğimizi kaybetmeden gelecek nesillere aktarmamız gerekenler var...

Her şeyden önce bizler Kıbrıslı Türküz...

En basit örnekle biyoloji derslerindeki "Hayatın Başlangıcı ve Evrim" ünitesinin kaldırılmış olmasını doğru bulmuyorum...

Her ülkenin kendine özgü değerlerine sahip çıkması gerektiğine inanmakla birlikte, evrensel değerleri dışlamanın da doğru bir yaklaşım olduğuna inanmıyorum...

Esas sorun kendi müfredatımızı ve kendi kitaplarımızı yaratamamaktan kaynaklanıyor...

TC'deki müfredat değişikliğinin bu derece ülkemizde tartışılmasının nedeni TC'deki ders kitaplarının ülkemizde de kullanılmasından kaynaklanıyor...

Doğal olarak orada yapılan değişiklikler bizi de etkiliyor...

Ama bize kimse TC'deki kitapları kullanın diye dayatma yapmıyor...

Aslında bu sorunun da ana kaynağı yine kendimiziz...

Bu gibi olaylarda da ötekileştirme ve TC düşmanlığı yaratmaya çalışanlar var...

Bunlara da izin vermemeliyiz..."

…

Görüşlerini parmağının arkasına hiç saklanmadan ortaya koymuş…

Türkiye'deki eğitim şurasına da katılmış ve Türkiye ile KKTC arasında eğitim anlayışında farklılıklar olduğu saptamış!

Hiç ıkınmadan sıkınmadan 'hayatın başlangıcı ve evrim' ünitesinin kaldırılmış olduğunu doğru bulmadığını vurguluyor…

KKTC eğitim sistemindeki asıl sorunu da çok doğru olarak tespit etmiş:

"TC'deki müfredat değişikliğinin bu derece ülkemizde tartışılmasının nedeni TC'deki ders kitaplarının ülkemizde de kullanılmasından kaynaklanıyor..."

Sorunların, karşılıklı tartışmaların asıl nedeni budur işte!

Türkiye'den hiç kimse oradaki kitapların burada da geçerli olması için baskı filan yapmıyor…

Ama biz her şeyin kolayını seçeriz ya…

Kopyala yapıştır örneği!

Kitaplar konusunda da böyle yapınca durum ortada…

Ve sonuçta sonu hiçbir zaman olmayacak tartışmalar!

…

Ondan sonra da Türkiye-KKTC kavgalarına varan anlamsız suçlamalar…

Ziya Öztürkler aslında bu görüşleriyle bakanlık olarak bir öz eleştiri de yapmış oluyor!

Çünkü tartışmalar dönüm dolaşıp devleti buluyor…

Devletin eğitim birimlerindeki yetkilileri!

Tüm eğitim camiasını…

Eğitim sendikalarını!

Oturup yeni bir eğitim sistemi geliştirelim diyen kimse yok…

Bakanlar kopyalayıp yapıştırıyor…

Eğitim sendikaları eleştiriyor!

Kendi projemizi kendimiz üretelim diyen yok…

Taraflar ellerini taşın altına koyacağına sadece birbirini suçluyor!

Sonra da Türkiye'den baskı var feryatları…

Özellikle devlet kanadına sesleniyoruz:

Bu kadar pısırık olmayın artık!

Bizim de kendi kültürümüz, kendi tarihimiz, kendi geleneklerimiz var diyerek proje üretin…

Bakalım Türkiye'den baskı yiyecek misiniz?

Öyle bir şey olursa da ülke insanı topyekûn sizin arkanızda olacaktır…

Cami-okul tartışmaları…

Sendikalar birtakım mücadelelerinde yanlış kanala oturmuş vaziyette…

Cami sayısı okul sayısından bilmem ne kadar fazlaymış!

Olaya böyle bakınca da tartışmaları körükleyen taraf oluyorlar…

Bu ülkede cami de olacak okulda!

İnanç meselesini tartışma konusu yaparsanız toplumun önemli bir kısmını da karşınıza alırsınız…

Siz birer eğitimci olarak camilerin sayısını değil okulların sayısını ön plana çıkarın!

Çok daha da önemlisi okullarda verilen eğitimin kalitesini ortaya koyun…

200 değil 2 bin tane okul olsa ve eğitim yerlerde sürünüyorsa ne fayda!

Eğitimdeki kalitesizliği ve bunların topluma yansımalarını ortaya koyun…

Bu arada iki yıl önce okul duvarlarına asılan PKK kadınının dağdaki halini reklam eden afişlerin de bir öz eleştirisini yapsınlar!

Bu ülkede hem okul hem de cami olacak…

Okullarda kaliteli eğitim ve eğitimci, camilerde laikliğe toz kondurmayacak din adamları istiyoruz!

Hasta Hakları Yasası nihayet…

Dün hasta haklarını irdeleyen bir yazı kaleme almış ve örnekler de vermiştik…

Sağlık Bakanı Dr. Faiz Sucuoğlu yazıyı okuyup bizi aradı ve müjdeyi verdi!

Bu konudaki yasa çalışması tamamlanmış ve pazartesi günü Meclis'e sunulacakmış…

Biraz geç de olsa olumlu bir gelişmedir bu!

Emeği geçenleri kutlarız…

Dün ayrıca Evrensel Hasta Hakları Derneği Başkanı Emete İmge ile görüştük en kısa zamanda buluşup detaylıca konuşacağız!

Söz verdiğimiz gibi konu insani boyut taşıdığı için de hasta hakları için elimizden gelen desteği esirgemeyeceğiz…

Herkesi bu konuya katkı yapmaya çağırırız!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları