Plansız, projesiz bu kadar...

Yayın Tarihi: 25/08/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Eylül ayının ortalarında yine sınav var…

Yüzlerce gencimiz devlette öğretmen olabilmek için birbiriyle yarışacak!

Çünkü devlette çalışmak önemli herkes için…

Daha az ders verecekler…

Daha çok tatil yapacaklar!

Daha çok hastalık izni alacaklar…

Daha fazla maaş alacaklar!

Devlette çalışmanın dayanılmaz hafifliği yani…

Çünkü özelde çalışan öğretmenler ile devlette çalışan öğretmenler arasında dağlar kadar fark var!

Sırtını devlete dayama güvencesi ise en önemlisi…

Özelde patronun iki dudağı arasındasın!

Ama devlette öyle mi?

Bir girdin mi artık emekliliğe kadar devam…

Yüksek bir emekli ikramiyesi ve emekli aylığı!

Onun için kim isterse devlette çalışsın haklıdır, aradaki uçurum çok büyük çünkü…

…

Kamu Hizmeti Komisyonu geçenlerde ilan etti…

Bu yıl için devlete toplamda 38 yeni öğretmen alınacak!

Edebiyat öğretmeni…

Tarih öğretmeni…

Beden eğitimi öğretmeni…

İngilizce öğretmeni ve diğer branşlar!

Bu rakam mesleki okullar için de geçerli…

Toplamda 38 öğretmen alınacak ama sınava girenlerin sayısı binden fazla olacak!

Aslında birçoğu yıllardır deniyor şansını… Bu sene olmadı gelecek sene yine, ondan sonraki sene bir daha, sonra yine…

Çoğu bir özel okulda ya da başka mesleklerde çalışıyor ama devlette çalışmak büyük avantaj ya!

Kazanıncaya kadar devam…

Bir umut onlar için!

…

Şimdi gelelim Şener hocanın açıklamasına…

Diyor ki hoca ''Bu ülkede 4 bin tane işsiz öğretmen var…"

Doğru bir rakamdır bu!

Bu sene 4 bin ama seneye, ondan sonraki sene daha da artacak bu sayı…

KKTC işsiz öğretmenler ordusu haline geldi zaten gerisini siz düşünün artık!

İyi de niye böyle?

Çünkü bizde plan yok, proje yok, gençlerin geleceği için elle tutulur hiçbir şey yok!

Gelmiş geçmiş, eğitim bakanlıklarını ellerinde tutmuş tüm siyasi partiler için söylüyoruz bunu…

Birçoğunun üniversite mezunu olduğu bir ülke bu!

Ama planlı filan değil…

Maksat üniversite mezunu olup diplomayı duvara asmak!

Hiçbir yetkili demiyor ki gençlere, şu bölümlere ağırlık vermeyin onlar için istihdam olanağı yok diye…

Böyle olunca da gençler, kimi beden eğitimine, kimi edebiyata, kimi İngilizceye yazdırıp oradan üniversite mezunu oluyor!

Düşünsenize bir kere; ülkede 4 bin civarı işsiz öğretmen var ama…

Bu sene alınacak öğretmen sayısı sadece 38, seneye Allah kerim!

Plan proje ve sağlıklı yönlendirme olmazsa başka ne beklersiniz ki?

"KKTC'li öğrenci alımı farklı zeminde olmalı…"

Bir özel okulun da yöneticisi olan Asım İdris'in son günlerde eğitim konularındaki açıklamaları önemlidir…

Dünkü yazımızı dikkate almış ve bir değerlendirmede bulunmuş!

Hani şu Türkiye'de okutulan kitapların burada da okutulması konusu var ya…

Çok doğru tespitleri var, aynen paylaşıyorum:

…

"Levent abi selamlar,

Ziya Beyin yazısını dün ben de okudum. Bir bakanlık müdürü olarak bu tespitleri yapması bence de önemli.

Müfredatlar konusundaki iddialarımın doğru olduğunu o da kabul ediyor. Kitaplar konusunda kimse dayatma yapmıyor diyor doğrudur. Ama konuyu eksik bırakıyor.

Bizim öğrencilerimiz ÖSYM üzerinden Türkiye'deki sınavlara giriyor.

Yani bizim liselerdeki öğrencilerimizden (klasik liseler, meslek liseleri ve kolejlerin ÖSS bölümlerinde okuyan öğrenciler) çoğu Türkiye'nin müfredatlarına göre hazırlanan kitaplarında bulunan konulardan sınavlara giriyorlar.

Bu da kitap konusunda 'baskı yoktur' denildiğinde doğru oluyor ama sistem bu şekilde olduğunda zorunluluk ortaya çıkıyor.

Bunu tam ifade etmemek eksik bırakmak anlamına geliyor.

Bu sorunun da çözümü için TC Eğitim Bakanlığı ile ayrı protokol yaparak KKTC'li öğrenci alımlarını farklı bir zemine oturtmak gerekiyor…"

…

Bu da demektir ki; kendi plan ve projemizi yaratamazsak, bunu Türkiyeli yetkililere anlatamazsak, Türkiye'nin kitaplarını burada okutmaya mecburuz…

Çünkü gençlerimizin üniversite sınavlarında başka bir şansları yok!

Dünya iyisiydi…

Önce Sarayönü'nde, sonra terminal karşısında…

Tam 20 yıl boyunca aile olarak hep onun kliniğine gittik!

Gitmekle kalmayıp başkalarını da oraya yönlendirdik…

Örneğin hiç tanımadık kişiler özellikle kırsaldan ofisimize gelir ve dişçi önermemizi isterlerdi, biz de ona yönlendirirdik!

Bunların birçoğu dişlerini tedavi ettirdikten sonra yine bize uğrar, ''Benden niye para almadı ki?'' diye sitem ederdi…

Çünkü dünya iyisi çok mütevazı bir kişilikti…

Ve Ethem Şentürkler'i zamansız kaybettik!

Ölüm haberi ile yıkıldık…

Eski anılarımız canlandı ardından!

Tedavi için gelenleri iyi analiz eder, maddi durumlarını tahmin edip çoğundan kuruş almadan gönderirdi…

Allah rahmet eylesin, nurlar içinde yatsın…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları