Kaşarlanmış siyaset!

Yayın Tarihi: 25/09/17 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Seçim sistemi konusunda iki görüş hakim…

Birincisi bazı siyasi partiler…

Onlar yenilikten pek fazla paylarını almadıkları için 'Eskisi kalsın' diyorlar…

Çünkü eski sisteme göre onlar yarışa hep bir adım önde başlıyorlar!

Siyaset onlar için meslek haline gelmiş…

Hem maaşı tatlı hem de diğer getirileri!

Yıllardan beridir iktidara geldiklerinde bölgeli insanlara dağıttıkları, onların iş takiplerini yaptıkları için oylar çantada keklik…

Seçimlerde gece operasyonları da buna eklenince seçilmemeleri için neredeyse hiçbir neden yok!

Onun için statükodan yanalar…

Aksi tehlikeli, seçilememe korkuları var!

Ama çoğunluk artık siyasete kalite gelmesi bakımından eğer gerçekleştirilebilirse yeni sistemden yana…

Bir milletvekilinin sadece kendi ilçesinden değil tüm bölgelerden oy alarak seçilmesi!

Bizde bundan yanayız…

Zira eski sisteme göre bölgelerinde blok oylara sahip ama vatandaşı temsil etme yeteneğinden yoksun, hatta iki kelimeyi bile yan yana getiremeyip konuşamayanlar ama işte sistemden dolayı hep seçilenler var!

Yeni sistem hem siyasetçiye hem siyasete kaliteyi getirecek olan sistemdir…

Çünkü o zaman oylar çantada keklik değil aslanın ağzında olacaktır ki hiç kimsenin daha işin başında seçilme garantisi olmayacaktır!

Ama bir de matbaa sorunu var ya…

Tam da evlere şenlik bir konu aslında!

Yeni seçim sistemi tasarı halinde hazırlanmış ve tam 1 senedir konuşuluyor…

Ama sadece konuşuyorlar işte!

Bu konuşulan zamanda devletin matbaasına şimdiye kadar çoktan gerekli yeni makineler getirilir çalıştırılmaya başlanırdı…

Yasalar oy pusulalarının sadece seçim yapılan ülkede basımını emrediyorsa hiç mi bir akıllı çıkıp da 'şu makineyi sipariş edelim' diye aklından geçirmedi!

Ya da sırf eski seçim sistemi kalsın diye bazıları ayak mı diretti?

Bizde her şey mümkündür, şaşmamak gerek…

Yeni sistem, yeni siyaset ve kaçınılmaz değişim için devlet bu konuda tüm olanaklarını seferber etmeli ve dosta düşmana 'devlet' olduğunu göstermelidir!

Daha çok hukukçu lazımmış!

Adli yılın açılışı dolayısıyla çok konuşmalar yapıldı…

Açıldı ve tabiî ki sorunların üstü yine kapatıldı!

En çok dikkatimizi çeken açıklama ise şu oldu:

"Meclis'te daha fazla hukukçu olmalıdır…"

Yüzeysel olarak doğru olabilir ama!

Akla da hemen şu soru geliyor:

Şu anda Meclis'te tam 18 tane hekimimiz var da ne oldu?

Bakanlık, sendikalar, örgütler polislik olmuş durumda…

Onun için bazı konularda açıklama yaparken çok da normal bir ülke olmadığımızı da göz önünde bulundurmak gerek!

Çok mutlu olun inşallah…

Ülkemizin tanınmış diş hekimlerinden, dostumuz, kardeşimiz Hakan Kuntay, önceki akşam dünyaevine girdi…

Güler yüzlü eşi ve diş hekimi adayı Derya ile çok güzel bir ikili oldular.

Bu güzel ikiliye bir ömür boyu çok ama çok mutlu olmalarını diliyoruz.




Sadece merak işte?



kaçak etler ne oluyor?

Kasaplarda satılan pahalı et kaçakçılığı körüklerken gün geçmiyor ki polis ekipleri kaçak et ele geçirmesin…

Özellikle hayvanseverlerden en fazla şu soru geliyor:

Ele geçirilen bu etler ne oluyor?

Toprağa gömülüp imha mı ediliyor…

Yoksa hele de sokak hayvanları için bir projede mi kullanılıyor?

Hangi bakan bu?

Cumartesi günü Mağusa'daki maçta bir bakan giriş parası vermek istememiş ve 'Beni tanımıyor musun?' diye de sitem etmiş…

Ayıp, edep denen bir şey var ama!

Kimse de bu bakanın hangi bakan olduğunu açıklamadı bir türlü…

Bir de…

Acaba bakan beyin cebinde para yoktu da onun için bunu söylemeye utanıp beleş girmek istedi maça?

Otomobilsiz yaşam mı dediniz?

Dün Lefkoşa'da otomobilsiz yaşam için süslü kadınlar bisiklet organizasyonu vardı…

İzmir'de başlamış bize de sıçramış!

İyi de niye süslü kadınlar?

Tarladaki kadının bu tür etkinliklere katılma hakkı yok mu?

Ayrıca hadi onlar dikkat çekmek amacıyla böyle bir etkinlik düzenlediler…

Bu memlekette hiç otomobilsiz yaşam mümkün mü?

Hele de 50 metredeki markete bile aracıya gidenler olduğu halde…

3 yıldır neredeydiniz?

Son üç yıldır kentlerimizin durumları ortada…

Ne tesadüf ki hepsi birden atağa geçtiler!

Çevre düzenlemeleri…

Asfalt dökmeler!

Kaldırım döşemeler…

Çocuk parkları inşa etmeler!

Haliyle soru şu:

3 yıl uyuduktan sonra bunlar biraz da göz boyama olmuyor mu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları