Kınamayın alternatif yaratın!

Yayın Tarihi: 18/10/17 07:30
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bizde sözde milliyetçilik gırla…

Rum Meclisi bir takım önemli kararlar aldı ya!

Seçim de çok yakın, basın bildirileri havalarda uçuşuyor…

Saray da bu modaya uyum sağladı!

Karar yok hükmündeymiş…

Kabul edilemezmiş, falan da filan!

Maksat kınama olsun, eleştiri olsun…

Sadece eleştirerek dünyada hangi sorun çözülmüş ki?

Rumlar bu işe noktayı koydu ve aslında müzakerelerin artık hiç yapılmayacağını ilan etti bütün dünyaya…

Garantörlük ve asker varsa biz yokuz diyorlar, gayet açık seçik!

Bizim Saray 'olmaz böyle şey' diyor…

Cumhuriyet Meclisi de 'kınama' kararı çıkartmaya hazırlanıyor!

Dostlar alışverişte görsün meselesi…

Aslında bunun tam aksini yapacaklardı!

Önce Rum Meclisi'ne bir teşekkür…

Sonra da artık yeni sürecin ne olacağı konusunda kara üretmek!

Ya da vatandaşı referanduma götürüp, 'asker ve garantörlük' konusunda karar çıkartmak…

Bu konuda sonuç bellidir!

Kıbrıs Türkünün ezici çoğunluğu asker ve garantörlük konusunda taviz vermez…

Verdirmek istenenleri de bünyesinde barındırmaz!

Onun için bırakın kınamayı filan bir yana…

Kıbrıs Türkünün bundan sonraki statüsü ne olacak, dünyanın hangi yerinde hangi mevkide yer alacak, dış dünyadaki pencereleri neler olacak bunun üzerine kafa patlatın artık!

Rumlar bu konuda cesur bir karar üreterek olaya noktayı koymuşken, bunu kınamak kime ne yarar getirir ki?

Son bir haftadır model üstüne model ihtimalleri konuşuluyor ama ortada net bir şey yok…

Çünkü bu sadece Kıbrıs Türkünün alacağı bir karar değil!

Bundan böyle artık hangi model olursa olsun bunu mimarları arasında Türkiye de olacak başka bir yol yok…

Türkiye ileride bir model ortaya koyup alnımıza dayamasın diye, bunda bizim de mutlak katkımız olmalı!

Zaten bu konuda üreten kimse yoktu, şimdi de seçim derdi girdi ya araya…

Kim takar Kıbrıs Türkünün geleceğini!

Buna sol camiayı da dahil ediyorum çünkü onların da gözü artık tamamen iktidar koltuklarında…

Hesap soracaklar…

Mahkemeye verecekler!

Yolsuzlukların üzerine gidecekler…

Bir kamyon dolusu laftan başka bir şey yok!

Oysa atı alan Üsküdar'ı geçti…

Komşu adada 'çözüm istemiyoruz' diyerek bunu dünyaya duyurdu!

Biz hala siyaset hala bireysel kazanımlar peşindeyiz…

Alternatifleri konuşan, tartışan ve hayata geçirmek için heyecanlı hiç kimse yok!

7 Ocak tarihi suya düşebilir!

Seçimi seven milletiz…

Konuşmaya tartışmaya da bayılırız!

Bir takım anketler de yayınlanmaya başladı ya…

Herkes çeşitli tahminlerde bulunuyor!

Ama bir nokta var ki kimse hesaba katmıyor…

Dün de kaleme almıştık Ankara bu 7 Ocak tarihini hiç ama hiç beğenmedi!

Çünkü şu anki hükümet ile uyumlu bir çalışma ortamı vardı, uygulamaya geçerken biraz zorlanılsa da her türlü kararların altına imza atılıyordu…

Onun için dün de Ankara-Lefkoşa arısındaki telefon trafiği hayli yoğundu!

Oradaki en tepedekiler değil ama onların danışmanları, özel kalemleri hep telefonun diğer ucundaki sesti…

Onun için 7 Ocak seçim tarihi kararı hafta sonuna doğru iptal edilirse kimse şaşırmasın deriz!

Hekimlerin sekreteri de olacak!

Artık onlar için kira yok, elektrik su faturası yok, malzeme gideri yok…

Kimi özel hastanelerde kimi de devlet hastanelerinde çalışmaya başladı!

Şimdi de devlette çalışan hekimlere yine hastane çalışanlarından sekreter ayarlanacakmış…

Onlara da tabi ki ek mesai ödeyecekler devletin kasasından!

Anlayacağınız büyük tartışmaların sonucunda kazanan devlet hekimleri oldu ve işler de tıkırında gidiyor…

Sadece merak işte?

Ankara 'hayır' derse?

Geçmişte genelde bizde seçim tarihleri de Ankara ile istişare edilerek alınırdı…

Bu kez biraz da baskın seçim tarzı olduğu için aceleye getirildi!

Önümüzdeki günlerde Ankara bu konudaki tepkisini daha sesli söylemeye başlayacak…

Belki de 'erteleyin' diyecek!

İşte o zaman ne olacak?

Bu karadan geri dönülebilecek mi?

Eğer dönülürse vatandaşa bunun hesabı nasıl verilecek?

Bizimkisi merak işte!


Eşekler Başkent'e gelir mi?

Son iki gündür gündem oldu…

Yakında Dipkarpaz'daki eşekler ilgisizlikten Lefkoşa'ya gelebilirmiş!

İyi de onlara kim yol gösterecek?

Yürüyerek mi gelecekler, kamyonlarla mı?

Peki Lefkoşa'daki yaşam onlara uymazsa sonuç ne olacak?

Eğer Lefkoşa'da kalırlarsa onların pisliğini kim temizleyecek?

CTP kablo ile elektriği imzalar mı?

Türkiye ve KKTC hükümetleri anlaştı…

Yıl sonuna imzalanacak ve artık Türkiye'den kablo ile elektrik gelecek!

Diyelim ki CTP erken genel seçim sonucunda iktidara geldi…

Bu konudaki görüşleri de biliniyor!

İktidar olunca kablo ile elektrik konusunu imzalarlar mı yoksa imzalamazlar mı?

Onun için bu konuda açıklama yapılırken daha temkinli olmak gerek…

Zira imzalasalar vay imzalamasalar yine vay hallerine artık!


7 bin kişi alemin akıllısı mı?

Ülkede vergi dairesine kayıtlı tam 7 bin mükellef devlete tek bir kuruş vergi ödemiyormuş…

Demek ki sözde zarar ediyorlar!

Ama işlerine de devam ediyorlar…

Hiç de mantık almıyor bunu!

Bir işletme eğer zarar ederse niye aynı işe devam etsin ki?

Bunlardan vergi toplamak bu kadar mı zor…

7 bin kişi çok değil biner TL devlete ödese toplamda 7 milyon TL eder!

Peşlerine düşülsün deriz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları