Halk mahkemesi önce sandık sonra Meclis'tir!

Yayın Tarihi: 02/11/17 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bu yazı aslında bir anlamda da seçimlerde oy kullanmayacak olanlaradır…

Yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 20'den fazla seçmenin sandığa gitmeme kararında olduğu görülüyor!

Gerekçe de şu:

"Gelen aynı giden aynı bunlardan bir şey olmaz…"

Bunu düşünen seçmen aslında siyasilere değil kendine birtakım suçlamalarda bulunuyor!

Toplum adına değil de kendi menfaatlerin adına tercih yaparsan elbette bunlardan hiçbir şey olmaz…

Oysa sana vatandaşlık görevi olarak 5 yılda bir sihirli değnek veriliyor!

Onu kullanabilirsen ne ala…

Seçtin, beceremedi bir daha seçmeyeceksin!

Onu gönderip yenisini getireceksin…

Seçilmek, milletin vekili olmak öyle çok da kolay çantada keklik olmayacak!

***

Ercan'ın zarar sokulması iddiasıyla CTP Meclis'te soruşturma açılmasını talep etti…

Özgürgün'ün, Ertuğruloğlu'nun ve Dürüst'ün devleti zarara sokmaları iddiasıyla soruşturulmasını istedi!

Bunun kabul edilmemesi de sürpriz olmadı doğrusu…

Hem de bir genel seçim öncesinde hükümet ayağına kurşun sıkar mı?

Başbakan bu konuda kısmen doğru söyledi;

"Siyasetçinin yargısı halktır" dedi…

İşte alın size bir fırsat diyor anlayacağınız!

Adam gibi seçim yapın, o kutsal halkın iradesinin yansıdığı binaya adam gibilerini sokun ki onlar da gerektiği zaman çalandan, çırpandan, devleti zarara uğratanlar hesap sorsunlar…

Evet, Özgürgün'ün dediği gibi siyasilerin yargısını halk yapar ama bunun da bir devamı vardır ve günü geldiğinde halkın iradesi ile koltuğa oturanlar da eğer sessiz kalırlarsa, siyasetçiyi koruma güdüsü ile hareket ederlerse ne fayda!

***

Ne yazıktır ki bizdeki asıl sorun siyasetçinin siyasetçiyi koruma içgüdüsüdür…

Hele de aynı parti rozetini taşıyorsanız sanki artık kural haline gelmiştir ki bana dokunmayan yılan misali yaşanır hep!

Sonuçta siyasi partilerdeki çürük elmalar temizlenmediği sürece temiz toplum ve siyasetten sebeplenmek olanaksızdır, imkansızdır…

Aksine siyasiler önce kendi içlerindeki çürükleri temizlemelidir ki başkalarının peşine düşerken ortada hiçbir şüphe kalmasın!

Ercan olayında da durum aslında bundan farksızdır…

Bir bakan ve bir iş insanı karşılıklı olarak birbirlerine 'rüşvet' iddiasında bulunmuşlar ama konu bir türlü yargıya taşınmamıştır!

Örneğin UBP içinde çok sayıda siyasetçinin bu durumdan sıkıntı duyduğunu bilmekteyiz ama iş yargıya, hesap sormaya gelince nedense hepsi de dut yemiş bülbüle dönmektedirler…

Oysa bir ilk yaşansa, yolsuzluk ve arsızlık yaptığı için birinden hesap sorulsa, bunun bedeli ödettirilse o siyasi parti halkın gözünde çok daha yukarılarda olacaktır!

***

Onun içindir; sandığa gitmeyecek olanların gerekçelerini belki bir nebze anlayabiliriz ama bunun toplumun geneline vereceği zararları da göz önünde bulundurmak kaydıyla!

Sandığa gitmeyip, siyasileri boykot etmek topluma, bu ülkenin geleceğine yapılan ihanet olacaktır…

Sandık bir anlamda halk mahkemesidir ama bunun da devamını gelmesi için seçerken seçici olmak, hesap sorulabilmesi için Meclis'in önünü açmak işte yine seçmenin elindeki sihirli değnek ile ancak olabilir!


Değişimden korkmayalım…

Geçmiş senelerde yapılan yerel, genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri…

Aslında ülkede bir değişimin de başlangıcıydı!

İnancımız odur ki değişim bu genel seçimlerde çok daha fazla gözle görülecek…

Toplum için siyaset yapanları bir yana koyuyoruz!

Ama şu anda Meclis koltuklarında oturanların büyük bir kısmı bu ülke için parmağını bile kıpırdatmamıştır…

İyi ile kötüyü bu kez çok daha analiz ederek ayırmalı, çürük elmaları evine gönderirken, yeni, temiz, kirlenmemiş ve vizyon sahibi olanları da artık o kapıdan içeri sokmalıyız!

Ülkenin geleceği için…


Sadece merak işte?


Boyunuz uzadı mı?

Bir Cadılar Bayramı daha geldi geçti…

Bundan ne kazanç elde ettik bilemiyorum!

Olayın ticari boyutuna bakarsak, esnaf biraz satış yaptı, barlar biraz daha içki sattı, hadi onlar için olay tamamen bir kazanç kapısı…

İyi de gençler bu işten ne kazanç sağladı!

Sokakta olanları değil okulda olanları ya da olacakları diyorum…

Birkaç gündür hem özel hem devletin okullarında hummalı bir Cadılar Bayramı kutlaması çalışması var!

Dert etmemek elde değil…


Vergi vermeyenler?

KKTC tarihinde ilk kez denk bütçe sunulmuş…

Serdar Denktaş bunun için övünürken, ekonomistler aksini söylüyor!

Bir de düşünsenize bu ülkede kazananlar devlete olan vergi yükümlülüklerini yerine getirse nasıl olurdu ama…

Zira birkaç gündür vergi verenlerin listeleri yayınlanıyor ama çoğu da ne yazık ki sadece çerez parası değerinde!

Lüks yaşıyorlar ama vergi konusunda fakir davranıyorlar…


9 bin TL'yi geri verecekler mi?

UBP bu seçimlerde gerçekten de mali yönden en çok kazanan parti olacak…

Yüzlerce aday adayı müracaat yaparken partilerine 9 bin TL ödeyecek!

Aday oldukları halde de 21 bin TL daha…

Peki aday olmazlarsa ne olacak?

Paralar yanıp da üstüne su mu içecekler…

Ya da herhalde 'vatan sağ olsun' diyecekler!


Niye gazeteci yok?

Genel seçimler kapıda…

Yüzlerce aday adayı yarışacak Meclis'ten bir koltuk kapmak için!

Her meslekten var ama…

Bizim meslekten yine olmayacak gibi görülüyor!

Allah'ın kulu cesaretli bir gazeteci yok mu aktif siyasette yer almak isteyen…

Hep eleştiririz de niye ülke yönetiminde söz sahibi olmak istemeyiz?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları