Gösterin devlet adamlığınızı artık!

Yayın Tarihi: 23/11/17 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Klasik bir tanımlama ama doğru…

Vatandaş seçim değil geçim derdinde!

Hoş seçimleri ve siyaseti de çok seven bir toplum olarak bizde siyaset hep ön planda ama…

Bu kez olumsuz ekonomik şartlar nedeniyle çok daha fazla canlar yanacak gibi gözüküyor!

Çek yasaklıları ortada…

Mazbatalar ona keza!

Şimdi de dövizin çıldırıp Türk Lirasının erimesiyle birlikte Kıbrıs Türk toplumu tam bir bunalımın içine düşmüştür…

Görüntü odur ki artık sosyal patlamaların tam da eşiğindeyiz!

Bu arada dert var da…

Çare üreten bir kesimi de hala göremedik!

***

Buyurun bakalım devlet adamları…

Şimdi kendinizi gösterme zamanıdır!

Vatandaş, iş insanları, emeklisi ve çalışanı çöktü çöküyor…

Toplum tam da krizin ortasına gömülmüşken bir reçeteniz var mı?

Kriz şimdi patladı ama mesajları çoktan gelmeye başlamıştı…

Ama kimse bunu görmedi!

Belki de görmek istemedi…

Aksine ekonominin iyi yolda olduğuna inanmışlardı çünkü!

Hatta bütçenin yıllardan sonra bırakın denkliğini fazla bile verdiğini söylemişlerdi defalarca kez…

***

Ne yazık ki gelinen nokta ortada…

Türkiye'deki olumsuz gelişmeler dövizin patlamasına dolayısıyla TL'nin erimesine neden oldu!

KKTC'ye de tüm girdiler dövizle olduğu için hem hayat pahalılığı ortaya çıktı hem de insanlar borçlarını ödeyemez duruma düştüler…

Bir çok iş insanı ve esnaf da dövizle iş yaptığı için sattığı malın yenisini rafa koyamadı ve kriz her geçen gün kendini daha fazla göstermeye başladı!

Ama bizim siyasetçiler geliyorum diyen tehlikeye önlem almayıp sadece iç siyasete oynayınca sorunlar artık patlama noktasına geldi…

***

İşte devlet adamlığını göstermenin tam zamanıdır…

Dövizin patlamasıyla hem vatandaş hem de iş insanları artık dayanamaz noktaya gelmiştir!

Sorun kronikleşmiştir…

Biz burada yazarız ama çözüm öneremeyiz çünkü işimiz bu değil!

Ama devleti yönetenler ya da yönettiklerini zannedenler çare müessesesidirler…

Hodri meydan çekip ülkeyi seçime götürmek çok kolaydır da!

Ülkedeki insanların refah seviyesini yükseltmek, sorunlara çare üretmek de önce iktidar olanların sonra da bu makamlara talip olanların görevidir…

O zaman, buyurun araziye!

Gösterin devlet adamlığınızı artık…


Gözler YSK'da!

UBP'nin geçtiğimiz hafta sonu yapılan aday belirleme seçimine itirazlar yapılmaya başlandı…

Adaylar belirlenirken kadın kotasının yasal olmayan şekilde kullanıldığını iddia eden bazı adaylar konuyu şikayet etmek üzere Yüksek Seçim Kurulu'na itiraz dilekçesi gönderdiler!

Bilindiği üzere çok sayıda aday listeye girdiği halde kadın kotası nedeniyle adaylık yarışından elenmişlerdi!


Allah uzun ömürler versin…

Gazetecilikte her an başa gelecek bir olay…

Dün de Havadis Gazetesi'nin başına geldi!

Şehit Aileleri ve Malul Gaziler Derneği Eski başkanı Ertan Ersan'ın cenaze haberinin başlığında yanlışlıkla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ersan Saner'in adı kullanıldı!

Ertan Ersan'a rahmet, Ersan Saner'e uzun ömürler, Havadis'e de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz…

Sadece Merak İşte?

Bir şirket neden zarar eder?

Gazeteler sayfalar dolusu yayınlamaya başladı…

Kar ve zarar eden şirketler!

Az değil tam 2 bin 276 şirket geçen yıl zarar beyanında bulunmuş…

Hadi bazılarını anlarız da!

Öyleleri var ki insan nasıl zarar eder diye düşünmeden edemiyor…

Bilinen gerçek ise şu:

Villa alıyorlar, lüks araç alıyorlar, bunları hep gider olarak gösteriyorlar…

Sonra da zarar kaçınılmaz oluyor!

Tabi ki sözde zarar…


Başka partiden size ne?

Genel seçimler yine sadece suçlamalarla geçecek gibi görülüyor…

Partiler ve adaylar kendi yapacakları icraatlardan daha çok rakip partilere saldırıyorlar sadece!

İyi de hepimiz düzeni ve sistemi değiştirmek için iktidara talip değil misiniz?

Bırakın başkalarını…

Sadece suçlamakla iktidar olunmaz!

Projelerinizi, çözüm önerilerini anlatın vatandaşa…

Tabi ki inandırmak çok daha zor ve önemli!



Niye besleyelim ki?

Türkiye'den buraya gelip suç işleyenler…

Merkezi Cezaevi'nin yarısından fazlası bunlarla dolu!

Genelde turist olarak adaya geliyorlar, çeşitli suçlara karışıyorlar sonra da cezaevini silme dolduruyorlar…

Ve haliyle biz de onları daha iyi şartlarda ağırlamak için milyonları döküyoruz!

Bunun mutlak bir çaresi olmalıdır…

Onların yeri burası değil geldikleri yerdir!



Bu cesareti nereden alıyorlar?

Şartlı tahliye diye bir şey var mahkumlar için…

Adı üstünde bunları birtakım gerekçelerle serbest bırakan Şartlı Tahliye Kurulu!

Öğrendik ki bazı mahkumlar şartlı tahliyeden yararlanmak için her renge giriyorlarmış…

Hatta tehdit edenler bile türemeye başlamış!

Kurul üyelerine çocuklarının nerede okudukları soranlar bile oluyormuş…

Akıllarınca insanları tehdit ediyorlar!

Ama işte bu cesareti nereden ve kimden alıyorlar o da muallakta doğrusu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları