Korkarak hükümet olunmaz!

Yayın Tarihi: 26/02/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Müşavirler konusu…

Bu konuda hükümetin üzerinde öyle bir baskı var ki!

Hoş sadece kamuoyu değil…

Muhalefet de işin peşinde!

4'lü hükümet yeni müşavir yaratacak mı yoksa yaratmayacak mı?

Çünkü seçim öncesinde verdikleri sözlerden biriydi bu…

Bu yüzden büyük takip başlatıldı!

Hükümet ortakları da anlaşılan üzerlerindeki baskıdan dolayı bu konuda hassas olmaya çalışıyor…

Başbakan ve bakanlar atadıkları üst düzey yetkilileri sosyal medyadan anında duyuruyor, hatasız iş yaptıklarını göstermeye çalışıyorlar!

Belli ki gönül rahatlığıyla…

…

Müşavirler konusunda hem iktidar hem de muhalefetin düşündüğünün aksini düşünüyorum ben…

Çünkü yeni müşavir yaratılmayacak diye sanki de yanlış bir yola girdi toplumun geneli!

Biri geliyor kendi partililerini…

Diğeri geliyor yine kendi partililerini o makamlara getiriyor!

Pinpon topu gibi…

Aynı isimler yani!

Gelen de aynı giden de…

Demek ki yönetimlerde değişiklik yok!

Değişiklik yoksa değişim de olmaz…

Her biri geçmişte denenen isimler!

Muhalefete düşünce uzun bir süre evde oturuyorlar, sonra iktidar olunca aynı makamlara geri dönüyorlar…

Aynı tas aynı hamam misali!

İyi de kötü gidişatı kim iyiye çevirecek…

…

İşte bu sizdeki partizanlığın daniskasıdır…

Çünkü bizde önemli olan sadece partililerdir!

Her gelen kendi partilisini oturtur makama…

Geçmişte de yaptı ya bu görevi!

Onun o makama bir daha gelmesi mubahtır…

İyi de geçmişte o makamda otururken bu ülkeye nasıl hizmetler verdi?

Bunu tartışan, konuşan yok…

Partili her zaman iyi hizmet görüşü hakimdir bizde!

Öbürü gitsin bizimki gelsin…

Nitelik, iş bilirlik ve uzmanlığa ne gerek var ki?

…

Burada bakış açısı çok önemli…

Yeni müşavir yaratılmasın diye korkarak atamalar yaparsanız, yenilikten değişimden yana atamalar yapmazsanız, tamam belki müşavir sayısında bir artış olmaz ama!

Bu bize göre önemli bir icraat değildir…

Sadece kamuoyu baskısından korkmaktır!

Bu korku nedeniyle ülkenin üst düzey yönetimine bildik isimleri atayarak sadece popülizm yapmış olursunuz…

Yönetim zihniyetinde de hiçbir değişiklik olmayacağından her seferinde koltuğa oturanlar ülkenin geleceği için hiçbir zaman başarılı icraatlara imza atamazlar!

Artık bunun tam aksi olmalıdır…

Mesela işe 200'e yakın müşaviri tamamen eve göndererek başlayabilirsiniz!

Çünkü bu işi yeteri kadar yapmışlardır…

Hizmetlerinden dolayı teşekkür ederiz!

Bu ülkede üst düzey yöneticilik yapabilecek çok sayıda genç insanımız vardır…

Tek suçları da partili olmamalarıdır!

Yani bunların ülke yönetiminde hiçbir şansları yoktur çünkü siyaset onlar için doğru olmayan bir iştir…

Hükümet bu konuda ha keşke kamuoyu baskısına yenilmeden daha cesur kararlar üretebilseydi!

Bet ofisleri ülkeye ne kazandırıyor?

Bazı basın yayın organlarının bet ofislerinin denetlenme konusunu yere göğe sığdıramaması bize biraz garip geldi…

Denetimler artacak sayı belki düşürülecekmiş ya!

Başbakan da bunu sanki devrim niteliğinde bir karar gibi açıkladı…

Ama eksik bir açıklamaydı bu;

Buradan soralım kendisine;

Bet ofisleri bu ülkeye ne katkı sağlıyor?

Devletin kasasına buradan ne kadar para giriyor?

Bu paranın ne kadarı spora yönlendiriliyor?

En önemlisi de;

Gençlere bir yandan spor tesisleri yapacağız derken diğer yandan gençleri zehirlediklerinin farkında değiller mi?

Sadece merak işte?

Hangi belediye başkanı yargılanacak?

Belediyelerin durumu malum…

Yarısı idare ederken yarısı batakta!

Devletin elini uzatmasını istiyorlar…

Hatta borç uzatması değil borçların silinmesini!

Bunlar konuşulurken kimse bu belediyeler nasıl battı ya da batırıldı buna neden olanlar yargılanacak mı diyen yok?

Olmazsa da böyle gelmiş böyle gider!

Gazeteler niye okunuyor?

Afrika Gazetesi haberleri çarpıtılıyor diye Kanal SİM dışında tüm kanallarda yayınları boykot kararı aldı…

Aslında bütün gazeteler bu yönde bir karar üretmelidir!

Sabahları vatandaş tümünün ön sayfalarını görüyor, gidip bayiden neden para verip gazete satın alsınlar ki…

Gazeteler bu konuda işbirliği yapıp sabah yayınlarının kaldırılmasını sağlamazlarsa bu tirajlarına olumsuz olarak yansımaya devam edecektir!

Bu arada tabi ki sırf sabahları televizyonlar da okunsun diye gazete çıkaranlar da çok ayrı bir tartışma konusudur…

CTP'nin yolu neresi?

Sevgili Sami Özuslu, geçen bir yazısında hem Akıncı'nın hem de Kudret Özersay'ın yolunun Ankara olduğunu yazarak bir göndermede bulundu…

Doğru bir tespitti bu tabi ki!

Ama aynı soruyu bir de CTP'ye sormak durumundadır…

Memleket top yekun Ankara'nın yoluna düşmüşken CTP'nin yolu hangi yoldur?

Yoksa bizim bilmediğimiz başka bir alternatif yolları mı var?

HP niye geri adım attı?

Gençlerimizi zehirleyen batağa sürükleyen bet ofisleri konusu…

Bu konuda seçim öncesinde Halkın Partisi buraların kapatılması konusunda kesin kararlıydı!

Seçim manifestosuna da koydu!

Ama sonuçta Tufan Erhürman öyle net bir açıklama yaptı ki…

Artık bet salonlarının kapatılması bundan böyle mümkün değildir!

Onun için soru Kudret hocaya…

Ne oldu da doğru alınan bir karar hükümet olduktan sonra değişti?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları