Aslında dans etmeye geliyorlar…

5 sene sonra nihayet denetleme yapılmış…

Denetlemeler sonunda bakanın ağzı açık kalmış!

Çünkü manzara korkunç…

Birçoğu pislik içinde!

Hijyen de yok…

Habere göre bar ve mutfaklar denetlenmiş!

Belli ki yatak odalarında sorun yokmuş, olsalardı onları da açıklarlardı elbet…

Açıklama sonunda ne deniyor biliyor musunuz?

Hijyen konularına uymayanlar uyarılmış…

10 gün sonra tekrar denetleyeceklermiş!

Hepsi bu kadar işte…

…

Yani şimdi sormak gerekmez mi?

Mademki ortada korkunç bir tablo var…

Kilidi niye vurmadınız ki?

Uyarmak, ihtar etmek de neyin nesi!

Vur kocaman bir asma kilidi kapıya sen değil onlar koştursun…

10 gün süre vereceğine 10 gün kapatma kararı alsana!

Sonra oraları denetlemeye gidenler sadece bara ve mutfağa mı giriyor?

Yatak odalarında neler dönüyor hiç mi merak etmiyorsunuz?

Yoksa o odalara devletin girmesi yasak mı?

Bu ülkede fuhuş yasak ama devlet bunu yasal hale getirmiş…

Gidin Lefkoşa Devlet Hastanesi'nde Zührevi Hastalıklara oradaki genç kadınlara bir sorun niçin muayeneye oluyorlar orada?

…

Mademki artık bu iş ayyuka çıktı…

Bu konunun daha da derinine inilmeli aslında!

Hoş gece kulüplerinden korkan bir yönetim varken bu nasıl olabilir diyebilirsiniz ama…

Ortada ciddi bir şekilde insanlık dışı bir konu vardır!

Bir yanda ceplerini dolduranlar…

Diğer yanda kandırılan gencecik insanlar!

Biz de eskiden bu işlerde çalışanlar konuşunca anlıyoruz olup biteni…

Buraya getirilen kızların hemen hepsi burada seks kölesi olarak çalıştırılacaklarını bile bilmiyorlar!

Kimine dans edeceksin diyorlar…

Kimine içki dağıtacaksın!

Kazanacakları para kendi ülkelerinde kazanacaklarından elbette çok fazla…

Büyük umut ve hayallerle geliyorlar buraya!

Borçlandırılarak giriyorlar batağın içine…

Ya erkekleri memnun edersin ya da borcunu öde!

Nerde kızlarda o kadar çok para…

Sonra bu işe alışıyorlar, yine geliyorlar, yine geliyorlar!

Ama ilk başta kandırılarak…

Göreve çok iddialı gelen bu hükümetten beklentimizdir;

Eğer devam ettiremeyeceklerse o çomağı hiç sokmasınlar!

Bizim gücümüz bu kadar deyip rutin işlerle uğraşsınlar…

Biz de böyle gelmiş böyle devam eder deyip kendimizi avutalım!

Ne alakaysa artık!

İki gündür gündemde olan konu…

Akdoğan'da cami içine yapılan çocuk parkı!

Dün bölgeden vatandaşlar arayıp şikâyetçi olunca biz de dokunmak ihtiyacı duyduk…

Ön yargılı olmak istemiyoruz ama, başkanın bu konuda mutlaka bir açıklaması olacaktır diye düşünüyoruz…

"Lütfen bir açıklama!"

"Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı,

Nisan 2015 Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde seçilmesi halinde örtülü ödeneğin örtüsünü kaldıracağı sözünü verdi.

Seçildikten sonra 12 Ağustos 2015 tarihinde 100.günde yaptığı basın toplantısında

"Örtülü ödenek devlet sırrı değil kısa zamanda gördüm ki devlet için harcanacak bir durum yok maalesef geçmiş dönem için ne harcandı kayıt bulamadım. "

Ayrıca "Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi örtülü ödenekten nereye harcandığı saptanamayan 400 bin TL kullanıldı açılmasını yaptı.

Sn. Cumhurbaşkanı örtülü ödenek ile ilgili geniş bir çalışma yaptığını belirterek " Yıl sonuna halkla kapsamlı bir açıklama paylaşacağını " söyledi.

Bu verilen sözlerin üzerinden tam 3 yıl geçti halen örtülü ödeneğin örtüsü kalkmadı ve halka kapsamlı bir açıklama da yapılmadı.

Şeffaflık, Hesap verebilirlik, Açıklık ve dürüstlük adına

Lütfen bir açıklama…"

(Kadri FELLAHOĞLU)

"Koltuktan önce, koltuktan sonra!"

"Daha bir yıl önceydi 'örtülü ödenek' konusu gündeme gelmiş ve Başbakanlığa ayrılan 'örtülü ödenek' miktarı açıklandığında türlü eleştiriler, türlü yakıştırmalar yapılmış ve yapmıştık!

Peki, dün eleştirip, bugün hükümet ortağı olanlar ne yaptı ?

- 2017'de 200 bin olan Cumhurbaşkanlığı örtülü ödeneğini 300 bine çıkardı !

- 2017'de 500 bin olan Başbakanlık örtülü ödeneğini, 'senin var benim olmazsa olmaz' diyerek ortaklara da aynı oranda verdi.

Nasıl mı?

- Dışişleri Bakanlığına 500 bin

- Maliye Bakanlığına 500 bin

- Eğitim Bakanlığına 500 bin

Demek ki neymiş, KKTC'de siyaset ikiye ayrılıyormuş.

1, koltuktan önce.

2, koltuktan sonra.

O zaman örtün üstünü öleyim..."

(Kartal HARMAN)

" Erhürman'ın 'çomak'' samimiyeti tartışılır…"

"Şu an partisinin içerisinde, Serbest Çalışan Hekimler Birliği'nin kazandığı ve kamu hekimlerinin ikinci iş yapmalarının gayri yasal oluşunun pekiştirildiği ve buna uymayan kamu hekimleri hakkında yasal işlem başlatılması için Sağlık Bakanı'na ve Sağlık Bakanlığı'na karşı Yüce Yargı'nın verdiği ''mandamus'' emrine direnen, bu direncini de her türlü tüzük ve yasa düzenlemesi oyunları ile ortaya koyan, ancak bir türlü başaramayan, sağlıkta statükonun temsilcilerinden biri olan bir milletvekili var mıdır yok mudur?
Kendileri hukukçudur. Lütfen medya karşısına çıkıp, kamu hekimlerinin ikinci iş yapmaları ile ilgili süreci, tüm yasal geçmiş ve güncel gelişmelerin kronolojik sırasıyla açık gönüllülük ile, samimiyetle ve etki altında kalmadan açıklasın.
Zannetmiyorum. Açıklayamaz. Çünkü, içine aldığı sağlık statükosu, ona adım attırtmayacak. Yapmaya çalışacağı her sağlık reformu karşısına kamu hekimlerine ikinci işin yolunun açılması gayretleri çıkacak. Çok yorulacak, yıpranacak. Statüko çarkına ''çomak'' sokmak derken, sağlıktaki statüko ise Sayın Erhürman'ın etrafında çelik ''çomak'' oynamaya devam edecek. Umarım yanılırım…"

(Dr. İlker İPEKDAL)

Örtülü can sıkıyor

"Bugün örtülü ödenek ile ilgili çıkan haberlere göre ,Başbakanlık,Dışişleri,Maliye ve Eğitim Bakanlıklarının 500'er bin TL örtülü ödeneği olduğunu gördük!Sayın Özersay ise bu konuda açıklama yaparak bu ödeneğin tamamen Başbakan Yardımcılığından kaynaklandığını ve daha önceden Başbakan yardımcılığından olduğu için konduğunu belirtti!O halde,1 Başbakan Yardımcılığı olduğuna göre,bu ödenek nasıl Başbakan Yardımcılığı olmayan Maliye ve Eğitim Bakanlıklarının bütçesine de kondu?Veya sadece parti başkanlarının başında olduğu bakanlıklarda bu ödenek varda,örneğin Tarım veya Sağlık Bakanlıklarında yok?Bu bence doğru bir açıklama değil!Doğru açıklama her parti başkanına 500'er bin TL örtülü ödenek öngördüktü."

(Hasan YÜCELEN)