Önce yurt içindekileri mamır edin ki!

Yayın Tarihi: 16/03/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bu hükümete en azından bir süre verilmesi taraftarıyız…

Çünkü daha çok yeniler!

Seçim öncesi söyledikleri, söz verdikleri çok şey var…

Bizde siyaset her şeyin önünde olduğu için zaten tepkiler de her hangi bir duruşu olanlardan geliyor!

Çünkü iktidarda olup iktidarın olanaklarından faydalanırken ansızın muhalefete düşüp sudan çıkmış balığa dönenleri de bir nebze anlarız…

Ama muhaliflik de seviyeli olmalı!

Tamam eleştirebilirsiniz ama…

Geçmişte iktidar dönemiyle de yüzleşmek kaydıyla!

Özeleştiri yapmak şartıyla…

İşte bunun adına da yapıcı muhalefet denir!

…

Biz de bir medya mensubun olarak iktidarı yakından izlemeye gayret gösteriyoruz…

Tabi ki seçim öncesi söylenenlerle seçim sonrası yapılacak olan icraatlar burada çok önemli!

Onun için bu hükümetin süreye ihtiyacı vardır…

Belki 3 ay belki de 5 ay en azından kendilerine fırsat tanınmalı, değerlendirme ve yorumlar yapılırken de bu göz önünde bulundurulmalıdır!

Hoş birtakım acemilikleri yok değil…

Hele de bazı yeni bakanlar kendilerini belki de hiç hayal bile edemedikleri bir ortamda bulunca çeşitli acemilikler ve pot kırmalar yapsalar da belki onları da şimdilik hoş karşılamalıyız!

Ama tabi ki şimdilik…

…

Yine de eleştirme hakkı demokrasinin bir gereğidir…

Bizim de gözümüze batanlar yok değil!

Öncelikle bu hükümetin başındakilerin kafalarının fena halde karışık oldukları gözleniyor…

Çünkü muhalefette olmak başka iktidar gerçekleri ile yüzleşmek çok daha başkadır!

Şu anda elle tutulur bir şey yok ama…

Vaatlerin arttığını görmek de mümkün!

Örneğin yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türkler konusu…

Onların geri getirilmeleri için girişim başlatılmış!

Yani kusura bakmayın ama ben buna ancak gülerim…

Hoş nasıl bir formül buldular onu da bilemiyoruz ama, bize göre bu boyundan büyük konuşmak ile anlamlıdır ancak!

…

Bir kere yurt dışında yaşayan insanlarımız bu ülkeye niye gelsinler?

Bunların birçoğu Avrupa standartlarında yaşıyorlar!

Yıllar önce burada bulamadıklarını orada buldukları için kaçmışlar, birçoğu da halinden fazlasıyla memnun…

Çoğunun işi ve evi var refah seviyesi yüksek!

Ama şöyle olabilirdi;

Önce yurt içindekilerin memnuniyetini yükselterek eğer bunda başarı sağlanırsa işte o zaman yurt dışında yaşayanlar için de bir girişimde bulunulabilirdi!

Bu konuda hükümet edenlerin ayakları yere basmalıdır…

Uzun bir aradan sonra bu ülkenin gençliği yine ekmeğini dışarıda aramaya başlamış, buradan kaçışı kurtuluş olarak görmektedir!

…

Dışarıda okuyanların artık çoğunluğu kendi ülkesinde gelecek göremedikleri için ülkelerine sadece tatil yapmak için gelmektedir…

Doktoru, avukatı, mühendisi, akademisyeni ve daha birçok sektörden genç insanlar doğup büyüdükleri yeri değil karınlarının doydukları yeri tercih etmektedir ki bunda da yerden göğe kadar haklıdırlar!

Çünkü burada herkesin anası basası zengin değildir…

Olanlar da zaten doğuştan şanslıdır!

Ayakları yere basan hükümete amenna…

Ama sırf siyasi rant için geçmişte de yapıldığı gibi bol keseden atarsanız zaten günü geldiğinde sonuçlarına da katlanmak zorunda olursunuz!

Önce yurt içinde yaşanları mamır edin ki yurt dışında yaşayanlar da bunu görüp, kendi ülke yöneticilerine güvenip geri dönmeyi düşünsünler…

Kablo bu hükümeti yakar!

Türkiye'den deniz altından getirilecek olan kablo ile elektrik konusu önümüzdeki aylarda daha fazla konuşulacak…

Ama tartışılacak da!

Geçmiş hükümet döneminde bu konuda bir sıkıntı yoktu da…

Şu anda iktidarda olanların bu konuda görüşleri, açıklamaları ve tepkileri ortada!

Hele de CTP ve TDP içinde kablo ile elektriğe kesinlikle karşı olanlar bunu ağır dille eleştirenler de varken nasıl olacak da hükümet bu konuda yanmadan kavrulmadan nasıl olumlu bir karar üretecek işte sorun da zaten burada yaşanacak…


Sadece Merak İşte?

Soyadı Denktaş olmasaydı?

Lefkoşa Yenişehir'deki yurt meselesi…

Önce mahalle halkı ayağa kalktı!

Sonra da kamuoyu ve tabi ki siyasiler…

Rauf Denktaş'ın bu bölgeye yapacağı yurt ve kiralanan arazi!

Şimdi isim sıradan bir isim olsaydı belki ruhumuz bile duymayacaktı ama…

Soyadı Denktaş olunca bütün şimşekleri üzerine çekti!

Gece devriyesi niye yok?

Aslında sorunun cevabını hepimiz biliyoruz…

Asayiş olayları tavan yapmışken vatandaş sokakta polisi niçin daha fazla göremiyor?

Cevap basit, poliste ciddi bir çalışan eksikliği sayısı var…

Ama tabi ki mazeret bu olamaz!

Özellikle büyük merkezlerde akşamları belli bir saatten sonra sokaklarda rahatça yürümek ne mümkün!

İnsan ister istemez bu durumlarda polisini yakında görmek istiyor…

Haksız mı?

Mobeseler ne oldu?

UBP-DP Hükümeti döneminde sözleşmenin imzalandığını biliyoruz…

İmzalardan kosa bir süre sonra KKTC caddeleri güvenlik kamera sistemi olan mobeselerle donatılacaktı…

Bazıları buna karşı çıkıyor ama bize göre artık bu ülke şartlarında elzem olmuştur!

İyi de imzalar da atıldığına göre bu cihazlar hâlâ neden gelmedi…

Birincisi Ankara bu işten vaz mı geçti?

İkincisi bizim yeni hükümet bu konuyu çok mu hafife alıyor?

Artık 'yavaş' demiyor!

Girne-Lefkoşa istikametindeki sürücüleri uyaran elektronik tabela…

'Yavaş' der hızınızı gösterirdi!

Ama aylardır öyle atıl durumda bırakılmış…

Anlayacağınız çalışmıyor!

Kim bilir kaç paralar ödendi o cihazlara?

Bunu sorumlusu kim, hangi şirketten sağlandı, garantisi yok muydu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları