Tatil günleri bari insanları rahat bırakın!

Yayın Tarihi: 26/03/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Biz haberciyiz…

Yaşam tarzımız oldu artık bu meslek!

İşimiz gücümüz haber yapıp kamuoyuyla paylaşmak ama…

Sade vatandaş öyle mi düşünüyor acaba?

Kesinlikle değil!

Hafta içi zaten yeteri kadar insanları habere boğuyoruz…

Ama hafta sonları insanlar haberden uzak, kafalarını dinleyecekleri, sevdikleri ile beraber olacak günleri iple çekiyor!

Haklılar çünkü zaten bizde haber demek kötülük, olumsuzluk, ölüm kalım ve adli olaylar demek…

Birçoğu sorar bize;

"Niçin hep kötü haberleri yaparsınız" diye…

Biz de deriz ki;

İyi haber var da biz yapmıyor muyuz?

…

Bizde bahar ve yaz ayları demek köylerin geleneksel günlerinin de peşi sıra gelmesi demektir…

Bu konuda biraz enflasyon yaşansa da ülkenin dört bir yanındaki yerleşim birimlerinde etkinlikler düzenlenmesinin en azından hiçbir zararı yok!

Ufak tefek ticaretler de işin güzel yanı…

Yörelere ait yerli ürünlerin pazarlanması, buradan elde edilen ufak da olsa gelirler olayın olumlu tarafı!

Tabi ki bir de buralarda karşılaşan insanların birlikteliği…

Uzun zamandır birbirini görmeyenler burada karşılaşır hasret giderir!

Ta ki bir daha ki artık konusu neyse festivale kadar…

Sosyal yaşamdan güzel bir kesittir bu tür etkinlikler!

…

Ama siyasetçiler öyle mi?

Yeter ki bir yerlerde etkinlik olsun!

Kalabalıklar oluşsun…

Hurra cümbür cemaat oradadırlar!

Eşlerinin ellerinden tutarak halkı selamlarlar, gövde gösterisi yaparlar…

Sonra sıra mikrofonu almaya gelir!

Hazır kalabalık da varken…

Konuş babam konuş artık!

Hele de bitmek tükenmek bilmeyen Kıbrıs konulu aynı teraneler…

Zaten daha bir gün önce basına açıklama yapmışsın, bunu bir de festival alanında tekrarlayıp da vatandaşın canını sıkmak niye!

Yok bizde adet böyledir…

Zannederler ki vatandaş onları can kulağıyla dinler, bundan büyük mutluluk duyarlar!

Öyle değil kardeşim işte!

Millet bıktı usandı artık hele de tatil günleri hele de Kıbrıs sorunu dinlemekten…

Siz mikrofonda konuşurken onların yaptığı yorumları bir duysanız!

…

Biraz utopik olabilir ama…

Bu ülkede artık bazı şeyler pek ala değişebilir!

Örneğin haftanın bir günü olsun siyasetçiye konuşma yasağı getirilebilir…

Bunu vatandaşa sorsanız ezici çoğunluğu kabul eder!

Çünkü bıktı usandı baydı artık…

Hele de Kıbrıs sorunu konulu nutukları!

Bırakın artık festival etkinliklerinde halkın canını sıkmayı…

Tamam gitmeyin demiyoruz ama!

Yiyin, için, gezin, vatandaş ile kucaklaşın ama artık can sıkmayın olur mu?

Ya da artık halkın önüne sorunlarla değil de çözümlerle çıkmaya bakın…

En güzel proje…

Hükümetin 15 maddelik eylem projesi genelde beğenildi…

Şimdi bunları hayata geçirmek kalıyor artık!

Ama öyle güzel bir proje vardı ki alkışlamaya değerdi…

Gençlere kitap okuma alışkanlığını kazandırmak!

İnanın öyle zor ki bunu hayata geçirmek…

Şu anda gençlerin ve çocukların ezici bir çoğunluğunun kitap okuma gibi bir alışkanlığı yok!

Bırakın normal kitabı ders kitaplarını okurken bile akılları fikirleri sözde akıllı telefonlarda…

Tabi ki bunda asıl sorumluluk ailelerde!

Pahalı ve çeşitli özelliklere haiz telefonlar ellerden düşmüyor…

Gençler ve çocuklar için alınan kitapların birkaç sayfası çevrildikten sonra tozlu raflara kaldırılıyor!

Kitap okuma alışkanlığını nasıl getirecekler gerçekten çok zor ama umarız bu projede çok ama çok başarılı olurlar…

Sadece Merak İşte?

Güzelyurt unutuldu mu?

Hükümetin 15 maddelik projelerinde İskele ve Karpaz'ın kalkındırma girişimleri de var…

Burada dikkat çeken nokta şu;

Daha önceleri hükümetler Karpaz ve Güzelyurt için öncelikli kalkındırma projeleri ile gündeme gelirlerdi…

Şimdi ise Güzelyurt bu projeye dahil edilmemiş!

Unutuldu mu acaba?

Ya da bu bölgemiz artık güllük gülistanlık mı oldu?

Tabi şimdi diyeceksiniz daha önce proje kapsamına konuldu da ne oldu?

Haliyle böyle düşünenler de haksız değil yani…

Akıncı'nın niye derdi yok?

Cumhurbaşkanı Akıncı diyor ki;

"Benim Rum liderle bir derdim yoktur…"

Garipsedik doğrusu!

Aksine Akıncı'nın, Anastasiadis'le çok derdi olmalıdır…

Onu çözüm masasına oturtmak için de elinden geleni ardına koymamalıdır!

Çözüm için gelenler verdikleri sözleri unutmasın deriz…

Tiyatro binası?

Hükümetin 15 maddelik projesi…

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası için de bir salon yapımı öncelikli listeye konulmuş!

Tabi ki buna karşı değiliz ama…

İçimiz acıdı doğrusu!

Bundan tam 19 sene önce yanan Devlet Tiyatroları binası halen virane olarak dururken…

Nasıl olur da öncelikli projeler içine alınmaz üzülmemek elde değil!

Oysa bu hükümetten kültür ve sanat adına biz çok şeyler bekliyorduk…

Yanılmışız!

AKP'nin KKTC temsilciliği yasal mı?

KKTC'de 100 bin seçmen olduğu için AK Parti ülkenin çeşitli yerlerinde temsilcilikler açmaya başladı…

Bundan memnun olanlar var olmayanlar var!

Ama asıl tartışılması gereken bu ofislerin yasal olup olmadığıdır…

Bu konuda KKTC'nin ilgili birimlerinden izin alınmış mıdır?

Her ne kadar Anavatan olsa da Türkiye'nin siyasi bir partisi KKTC'de temsilcilik açabilir mi?

Yasalar 'mesele yok' diyorsa, sorun da yok demektir…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları