Devleti kim batırdı?

Yayın Tarihi: 02/04/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Başbakan Erhürman'ın şikâyet ve memnuniyetsizliğini belirtmesinden sonra Başbakan Yardımcısı Özersay da geri kalmadı…

"Devlet battı" dedi!

Hatta "Ben batırmadım" diyerek de işin içinden sıyrılmaya kalktı…

Elbette devleti tabii ki eğer battıysa Özersay batırmadı ama!

Acaba bu makama geldiği için pişman mı olmaya başladı diye düşünmeye başladık artık…

Bizim iktidar ortakları büyük vaatlerle göreve gelmişlerdir!

Şikâyet etmek ya da devlet battı edebiyatı yapmak kolaycılıktır, korkaklıktır…

Eğer devlet gerçekten batıysa da anahtarları teslim eder mahalleye gidersin!

Yok öyle yağma, aksine seçim öncesi söylediğini yapacaksın, devleti zarara sokanları ya mahalleye ya da mahkemeye göndereceksin…

Eski Maliye Bakanı Birikim Özgür aslında ufuktaki tehlikeyi bundan tam iki sene önce bakanlık döneminde söylemişti…

Söyledi de ne oldu;

Yoldaşları kendini milletvekili seçmedi!

Çünkü bu memlekette doğruları söylemek kimsenin işine gelmiyor…

Söyleyen de taktir alacağına cezalandırılıyor!

Bakın işte bundan tam iki sene önce o günkü gelişmeleri nasıl yorumlamışız, sizlerle bir kez daha paylaşıyoruz;

…

"Maliye Bakanı Birikim Özgür'ün tespiti epey tepki topladı…

"Türkiye ile protokolleri imzalamazsak batarız" demişti!

Doğru söyleyenin dokuz köyden kovulduğu bu ülkede tepkiler doğaldır…

Çünkü çalışmadan kazanan bir millet haline getirildik, bunda geçmiş Türkiye hükümetlerinin de payı büyük!

Çuvallarla para gönderdiler, 'biz sizi öderiz' mantığı güttüler…

Üretimden koptuk, hazırcılığa alıştık!

Bizim geçmiş hükümetlerin işine geldi bu, ekonominin dümenini Ankara'ya bıraktılar…

Türkiye gönderdikçe onlar yatırım ve üretim yapacaklarına partizanlık ve popülizm yapıp müşavir ordusu yarattılar, devlet dairelerine gereksiz adam doldurdular!

…

Bakan Özgür'den daha ileri gideyim ben;

KKTC şu anda batmış bir ülkedir!

Zira eğer bir ülke kurulduğu günden beridir başka bir ülkenin eline bakıyorsa, her yıl verdiği açık buna rağmen büyüyorsa o devlet batık bir devlettir!

Özgür'ün de dediği gibi eğer ekonomik protokoller imzalanmazsa bu ülke değil batmak yok olmaya mahkûmdur…

Onun için sırf siyaset olsun diye bakanın açıklamalarına tepki göstermek akıl karı değildir!

Protokol demek belirli kuralların egemen olduğu ekonomik bir anlaşma demektir onun da karşılığı tasarruf yapmaktır…

Bunu başka bir alternatifi de bulunmamaktadır!

Beleş yaşama dönemi artık çok gerilerde kalmıştır…

İster kabul eder ister etmeyiz ama acı bir gerçektir bu!

…

Geçenlerde belediyelerin devlete olan borçları yayınlandı;

Değil çalışanlarının sosyal yatırımlarını birçoğu artık esnaftan yaptığı alış verişi bile ödeyemiyor…

Yeni Erenköy Belediyesi bunun son örneği.

Her ay 125 bin TL açık veren bir belediyenin çalışanları ödemesi zaten mucizeydi, şimdi borçlar ertelenip sümen altı edilince batış kaçınılmaz oldu ve 3 aydır maaş bile ödeyemiyor!

İçişleri ve Çalışma Bakanı Asım Akansoy dün çok net bir açıklama yaptı;

"Bu belediyede çalışan sayısı yüzde 50 fazladır!"

Çünkü belediyelerde siyaset hizmetin önüne geçmiş ve partiye yakın olanlar belediyeye doldurulunca kaçınılmaz son ortada!

…

Lefkoşa'ya yürüyüş eylemi yapan çalışanlara Büyükelçilik büyük nezaket gösterip kucak açtı…

Yürüme eylemi yapan 7 kişi Büyükelçilik aracıyla Lefkoşa'ya getirilip elçi ile görüşüldü…

Çalışanlar elçilikten çıkarken yüzleri gülümsüyordu çünkü sorunların çözümü için söz verilmişti…

Hadi bu belediyeye bir miktar yardım yapılıp çalışanlar ödenecek, peki nereye kadar?

Aynı sorunu diğer belediyeler de yaşayacak, onlar da elçiliğe yürüyecek…

Sorun köklü olarak çözülmüş olacak mı!

Ne devleti yönetenler ne de belediye yöneticileri hiç alınmasın;

KKTC devleti belediyeleri ile birlikte bir batağın içinde çırpınıp durmaktadır!

Çırpındıkça da batmak elzemdir…

Dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir durum yaşansa insanların açlıktan nefesi kokar!

Ve bizim şansımız varsa da yoksa da Türkiye'dir…

Bu yüzden ekonomik protokolleri imzalamama gibi bir lüksümüz olamaz!

…

Örneğin su konusu;

Belediyeleri yönetemeyen zihniyetin Türkiye'den gelen suyu yönetmesi mümkün mü?

Onların asıl derdi suyu yönetmek filan değil!

Sudan elde edecekleri fahiş kardan olacaklarıdır…

Ayda 35 bin TL devlete öde, vatandaştan 1 milyon tahsil et!

Ya da;

35 kuruşa aldığın suyu 2 TL'ye vatandaşa kakala!

Onlar da belediyelerini partilileriyle doldursunlar…

Yok öyle yağma!"

Sadece Merak İşte?

Cesur adımlar derken?

Başbakan Tufan Erhürman kalıcı çözüme ulaşılması için cesur adımlar atmak gerektiğini vurguladı…

Ama detaya girmedi!

Başbakan bu konuya açıklık getirmeli…

Bu ülkede Denktaş, Talat, Eroğlu ve şimdi de Akıncı bu işin en tepesinde oturuyor!

İyi de hangi cesur adımları atmadılar ve kalıcı çözüm bir türlü olmadı…

Bizce Erhürman ağzındaki baklayı çıkarmalı ve cesur kararları açıklamalıdır!

Kapı mı asker mi?

Derinya kapısını açılması için eylem düzenlendi…

Birincisi kapının açılmamasında Türk tarafı suçlu gösterilmeye çalışıldı!

İkincisi yine kendini bilmez bazıları Ankara'yı suçladı ve bu konuda pankart taşıdı…

Aslında Derinya da konu çok daha başka!

Orası askeri bölge ve yol askerin tam ortasından geçiyor…

Bazılarının tek akacı askeri yarıp geçmek!

Konu tamamen siyasal ve psikolojik…

Vatandaş ne yapsın?

Başbakan ve yardımcısı umutsuz…

Devlet sözde batmış ya!

Kendilerini bu işin içinden sıyırma yarışına girmişler gibi bir tablo var ortada…

Peki bu karamsar açıklamalarla vatandaşın duygularının ne hale soktuklarını hiç düşünüyorlar mı acaba?

Eskiden gençler ülkeden kaçmak isterlerdi…

Şimdi artık keli felli insanlar yaşları 40'ın 50'nin üzerinde olanlar kaçma planları yapmaya başladılar!

Onun için herkesin ağzından çıkanı kulağı duysun lütfen…

5 çalışandan 1'i kaçaksa!

Ticaret Odası raporları böyle diyor…

Ülkede her 5 çalışanlar 1'si kaçakmış!

Yüzde 20'si kaçak çalışıyor yani…

Bu da demektir sırf burada yüzde 20 vergi kaybı var devletin!

Vahim bir rakamdır bu…

Devletin ve tabi ki hükümetin bu konularda çok aka çok daha fazla çalışması ve denetlemesi gerekiyor demektir!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları