İşte bunu yapmayın!

Dün kaleme aldığımız Kıb-Tek'e müdür atamasıyla ilgili Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami dünkü Meclis konuşmasında Sayıştay raporu konusunda diyor ki; "Sorumlu olduğu düşünülmektedir…Sayın Arıklı'nın bahsettiği gibi bir saptama ve sorumluluk yükü yoktur. Bu durum atadığımız genel müdürün maddi menfaat sağlayacağı veya kurumu maddi zarara uğratacağı bir durum değil bazı acil müdahale ekiplerinin sevkiyle ilgiliydi. Bu atama yapmamızı engelleyecek bir durum değildi."

Bunun için yukarıdaki başlığı attık…

İşte bunu yapmayın!

Ortada bir Sayıştay raporu var ama oradaki 'düşünülmektedir' kelimesi bile hükümetin çifte standart uygulamasına neden oluyor…

Bir gazeteci yazıyor, konunun araştırılması kararı çıkıyor!

Sayıştay rapor düzenliyor ama hiç araştırma gereği duymadan kesin hüküm veriliyor…

…

Çifte standart uygulamaları bu hükümete yakıştıramayız…

Çünkü işin başına gelirken çok iddialı geldiler!

Hesap soracaklarını iddia ettiler…

Elbette hesap soracaklar!

Ama sadece bir dönemde olanlardan değil…

Kendi hükümet döneminde olanlardan da!

Partili partisiz gözetmeksizin…

Başbakan Erhürman dememiş miydi?

Çomak sokacağız diye…

Çomağı sokacaksan parti rozetine bakmadan sokacaksın!

Suçlu bulunandan da hesap soracaksın, bedelini ödeteceksin…

İşte o zaman inandırıcı olursun!

…

Bu arada şunu da ifade etmekte yarar görüyoruz…

Kuruma atanan Mehmet Salih Gürkan bizim de sevdiğimiz saydığımız bir arkadaşımızdır ve kuruma da yıllardır önemli hizmetler vermektedir…

Dünkü yazımız kesinlikle onun şahsına yönelik değil, aksine perde gerisinde ne yaşandıysa ortaya, sorumlu kim olursa olsun ortaya dökülmesi, suçlu ile suçsuzun ayrışması içindir!

Ama birini suçlarken diğerinin ismi ortaya atılınca onu koruma içgüdüsü ile kucaklamaya kalkmak herkese zarar verir…

Bu arada Mehmet Salih Gürkan da dünkü yazımızdan dolayı arayarak görüşlerini aktardı, memnun olduk…

Üstüne basa basa da önyargılı olmadığımızı ifade etmeye çalıştık, tatmin oldu ya da olmadı bilemeyiz!

Ama bize söylediklerinden en ilginci de Sayıştay'ın hakkında yazdığı rapordan bizim sayfada okuduktan sonra haberi olduğunu söylemesi oldu…

Gerçekten de tuhaf bir durumdur bu!

Sayıştay Başkanlığı konuyu kurum müdürüne de bildiriyor ve yazı gönderiyor ama bu evrak onun eline geçmiyor…

Bunun mutlaka sorgulanması gerekir diye düşünüyoruz!

…

Sevgili okurlar;

Aslında konunun özetini dün Meclis'te YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı birkaç kelimeyle ifade etmiştir…

"Kıb-Tek ıslah edilmelidir…

Olay bundan ibrettir!

Bu çok önemli kurumda sular hiçbir zaman durulmamıştır, eğer ıslah edilmezse de durulmayacaktır…

Çünkü kasaba politikalarının ve politikacılarının hüküm sürdüğü KKTC'de siyaset her şeyin önündedir, buna bir de paranın fazlasıyla döndüğü kurumlar olunca soru işaretleri daha fazla artmakta ve olan da kuruma güvensizlik getirmektedir!

Bizde siyasetçi hep kendini haklı görüp, kendinden olmayanı dışlayıp, suçlu ararken de bunu genele yaymadığı için ıslah şarttır, hem de hiç gecikmeden…

"Başka Kıb-Tek yok…"

"KIB-TEK'de fazla mesai yapan şoför üzerinden yaratılmak istenen ALGI karşısında dedikodu düzeyinde yazılar ibretlik. Kimileri "Geyik muhabbeti" düzeyinde. Kimileri ise bilerek ALGI operasyonu yapıyor. Konu askında basit. İş Yasası Madde 27 çok net. Bir işçi normal günlerde 4 saatten fazla ve yılda 90 iş gününden fazla süre fazla mesai yaptırtılamaz. Günlerdir siyasilerin atadığı yöneticilerin sorumluluğunu unutturma ve özelleştirmeye zemin yaratmaya çalışılıyor. Oysa kurumdan elini çekmesi gereken siyasilerdir. Kurumda sorumlu olanlar da siyasilerin atadıklarıdır. Bu kötü yönetimden kurtulmak isteyen çalışanlardır. Özerk ve siyasiler ile onların atadıklarından kurtulmak isteyen de çalışanlardır. Çare her şeyi bahane ederek özelleştirmeyi savunmak değildir. Çare özelleştirme için kamuoyunu hazırlama çabalarını görmektir. Unutmayın KTHY'de de aynı yol izlenmişti. İşe şimdiki gibi çalışanların maaşları, pasa bilet hakları ile başlanmıştı. Şimdi de örnek farklı ama amaçları aynıdır. Unutmayalım başka KIB-TEK yok. KTHY de yoktu…"

(Hasan SARICA)

Sadece Merak İşte?

RHA niye sivil plaka olur?

Devlete ait iki araç…

Ama RHA olarak değil, sivil plaka olarak!

Hem de seçim döneminde…

Tam 96 kez radara takılmışlar!

Oysa Maliye Bakanlığı'nın bu konuda bir genelge yayınladığını biliyoruz…

Demek ki genelge var ama uyan uygulayan yok!

Hele de seçim dönemine rastlayınca insanın midesi bulanıyor…

Niye 3 TL o zaman?

Patates üreticileri dertli…

Bu sezon patates ellerinde kalacakmış!

Bunun nedenleri elbette bilimsel olarak araştırılmalı ve bunu da işin ehlileri yapmalı ama…

Mademki ülkede bu kadar üretim fazlası patates var;

Patates niçin hâlâ tezgahlarda kilosu 3 TL'den satılıyor?

Bunun da bir izah tarzı olmalıdır…

Çürüyüp çöpe atacağınıza ucuzlatın şunu bari vatandaşın işine yarasın!

Evcilik oyunu mu bu?

Müşavirlik konusu…

Yeni hükümet bir şeyler yapmaya çalışıyor ama kimseyi memnun edemiyor!

Hoş biraz evcilik oyununa dönüştü bu iş…

İnsanlar önce müdür olacak sonra hükümet değişinde sıradan memur!

Her gelen kendi adamını müdür yapacak emme basma tulumba gibi bir şey…

Onun için acele etmeyin deriz!

Zira bu şekliyle geçerse siyasette intikam duyguları daha da kabaracak…

Yeni devlet hastanesi iptal mi?

Lefkoşa'daki şu an hizmet veren devletin hastanesi artık tamamen yönetici ve çalışanlarının özverileriyle gidiyor…

Yenisi de şart oldu bunu herkes kabul ediyor!

İlgili bakan da Türkiye'de temaslarda bulundu ama net bir açıklama yok…

Haliyle akla gelen de şu soru oluyor;

Türkiye çok önceden verdiği sözden döndü mü?

Bunun gerekçeleri nelerdir?