Bu da öğrenci feryadı!

"Levent Bey merhaba
Ben KKTC'deki bir üniversitede gazetecilik son sınıf öğrencisiyim. Keşke yazınızda olduğu kadar her şey basit ve masumane olsa ama inanın KKTC'ye öğrenci gelmemesi artık gidenlerin söylemleriyle oluyor, giden yaka silkerek gider oldu.

Sonuç olarak söylemler bizim hayatımızı etkiliyor olumlu ya da olumsuz bir şekilde ve bu söylemler neticesinde gelen öğrenci sayısı azalıyor ki hiçbir zamanda buraya gelen öğrenci sayısında patlama olmadı. Öncelikle birinci sorun barınma ev sahiplerinin gözü o kadar dönmüş ki 1+1 eve 300 STG istemekten çekinmez hale gelmişler, bunun yanında ev mi sadece depozitosu en az iki isterler evet evi tuttunuz hayır daha bitmedi elektriği üstünüze almak için 1000 TL. isterler.

Evet bunları yaptınız artık bir eviniz var. Okula başladınız halen 5 yıldır anlamadığım garip garip açıklaması yapılan ve bizlerden talep edilen ücretler misal her dönem 50 dolar sağlık ücreti ödüyoruz, okul borcumuz olmasa bile bunu yatırmadığınızda ders kaydı yapamıyorsunuz, ben sigortalanmak istemiyorum deme lüksüne sahip değilsiniz en önemlisi Sağlık Bakanlığı'nın haberi yok böyle bir şeyden, daha sonra bet salonlarına değinmişsiniz, burada en lüksünden en vasat kumarhanelere dahi öğrenciler girebiliyor.

Diğer bu olgu da night clublerde kaç öğrenci oradan çıkmıyor. Kaç öğrenci orada ki hayat kadınlarına aşık olup tüm parasını orada harcıyor daha bitmedi kaç öğrenci Girne, Lefkoşa ve Mağusa'da ki eğlence yerlerinde barlarda diskolarda ne kadar paralar harcıyor ve bağımlısı oluyor. Ya okullar kaç okul burs vermemek için öğrencilerin notlarını bir kademe aşağıya çekiyor veya kaç hoca rastgele öğrenci bırakıyor. Bunların hepsi söylem, bunların hepsi ne yazık ki faydasız yazılar. Bu konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. İyi çalışmalar…"

250 öğrenci etkilendi…

Sadece bir okuldaki rakam bu…

Adını vermeyi uygun bulmuyoruz!

Dövizdeki anormal artış en fazla özel okulda çocuğu olanı etkiledi…

Çoğunun birden fazla çocuğu özel okula gidiyor!

Özelde öğretmenlik yapan bir arkadaş 'bizim okulda 250 öğrenci çocuğunu okuldan almak zorunda kaldı' diye sitem etti…

Adı üstünde özel okul, özel şahısların malı ama!

Vatandaş da özel okulları keyfinden değil devlet okullarındaki eksikliklerden dolayı tercih ediyor…

Artık özel okullar mı insafa gelir ve kur ayarlaması yaparlar yoksa devlet bu konuda bir girişimde mi bulunur işte onu bilemeyiz!

Sağlıkta bizi neler bekliyor?

Anayasa Mahkemesi ikinci iş konusunda son noktayı koydu…

Devlette çalışan hekimlerin ikinci iş yapmasına artık olanak kalmadı!

Doğal olarak ya tamamen devlet hastanelerinde çalışacaklar ya da istifa edip kendi kliniklerinde…

Bu da demektir ki devlette zaten hekim eksikliği yaşanırken sorunlar daha da büyüyecek ve belki de önemli bir kısmı özelde çalışmayı yeğleyecek!

Bu da tüm sağlık sistemimizi dinamitleyecek…

Peki bakanlık ya da hükümet bu konuda bir önlem alacak mı?

Anayasa Mahkemesi'nin kararına karşı gelemeyeceklerine göre, B planları nedir?

Zira sağlıkta şaka olmaz, gecikme hiç olmaz!

Engelli istihdamını unuttuk!

"Merhaba Levent bey,

Sizden engelli istihdamıyla ilgili konuda yardım isteyecektim..

Gelen giden tüm Çalışma Bakanlarımız TV programlarında birçok kez kısıtlı da olsa kamuya engelli istihdamı yapılacağını söylemişlerdi, hatta mayıs'taki Engelliler Haftası'nda engelli derneklerine de söz vermişti alınması için.

Temmuz'da hükümetin yeni kurulduğu zaman yine TV yayınına çıkmıştı ve kendisine kısa ve net bir soru sormuştum;

Kamuya engelli istihdamı Bakanlar Kurulu'nun gündemine ne zaman gelecek?

Kendisi bu konunun Bakanlar Kurulu'nun ilk sıralarında yer aldığını ve kısa süre içerisinde gündeme geleceğini belirtmişti…

Ayrıca 1 ay önce bakanlığa da bu konuyla ilgili e-mail yollamıştım, aldığım cevap şuydu; 'Bütçe imkanları dahilinde istihdam yapılması için Bakanlığımızda çalışmalar devam etmektedir…"

Bugün Bakanlığın özel istihdam bürosunu aradım onları sordum 'yoktur öyle bir şey' dediler! Ben de 'bakan söz vermişti' dedim…

O da 'ne bakanı, hep söz verirler ama hiçbir şey yaptıkları yoktur yani kısaca ortada böyle çalışma yoktur' dedi!

Çok sinirlendim ben de, bakan bey engellilerle ilgili hassas bir konuda nasıl yalan söyler anlamış değilim..

Bu konuyu kamuoyuna yansıtıp bakan beyle görüşebilirseniz cevabı bana da aktarabilir misiniz…"

(Bir okur)

Sahte balın raflarda işi ne?

Markette yaşlı bir kadın bal reyonunun önünde…

Tek tek kavanozlardaki yazıları okumaya çalışıyor!

Kızı uyarmış bal alırken dikkat etsin diye…

Çünkü artık vatandaşa sahte balı satıp haksız kazanç sağlamak isteyenlerin sayısı bir hayli arttı!

Yaşlı kadına seslendim 'teyze niçin okuyorsun' diye…

Kızının uyarısını söyledi!

"İyi de nasıl anlayacaksın yazılardan sahte olduğunu" diye sordum…

"Haklısın' dedi, bal almaktan vazgeçti!

Üzüldüm adı sahte bal işine karışmamış bir firmanın kavanozunu kendine gösterdim…

Teşekkür edip sepetine koydu!

Demek istemem şudur;

Sahte bal nasıl oluyor da büyük marketlerde raflara kadar giriyor…

Tüketici bu kadar mı korumasız!

"Allaha havale…"

"Dün gece, sabahın saat 04.30'a kadar Osman Paşa Caddesi Köşklüçiftlik, müzik gürültüsü ve sarhoşların her türlü rezaletinin yaşandığı bir geceye daha tanıklık etti. Çevre Dairesi nerede? Lefkoşa Belediyesi nerede? Polis nerede? Hükümet nerede? Devlet ve bilumum ilgililer nerede? Bu kadar da duyarsızlık, bu kadar saygısızlık olabilir mi? Bu işyerlerini göz göre göre koruyanlar kim? Bu konuya kimse el atamayacak mı? Ne yapmaya çalışıyorlar? Gaye nedir,bölge sakinlerini Köşklüçiftlik'i terk mi ettirmeye çalışıyorlar?

Dün gecenin çirkinliğini bu sabah açan kaktüs çiçeğinin güzelliği ile protesto ediyorum. Bu rezaletlere göz yumanları da Allah'a havale ediyorum.."

(Yusuf DEĞİRMENCİOĞLU)