Poz vermeyin proje üretin...

Yayın Tarihi: 29/05/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Yerel seçimler için resmi propaganda süresi başlamadı ama…

Bizimkiler sokaklara döküldü bile!

Bu süreci elimizden geldiği kadar takip etmeye çalışıyoruz, edeceğiz de…

Öncelikle şu tespiti yapmakta yarar var, vatandaşın yaşadığı ekonomik sıkıntılar seçimlerin çok önüne geçti!

Bir iki büyük merkez dışında kimsenin seçim sonucunu merak ettiği yok…

Haberlere bakarken daha ziyade dövizin durumunu takip ediyorlar…

Ya da alınan ve alınacak olan önlemleri!

İnsanlar bütün gün borç harç hesabı yapıyorlar…

Döviz borcunun TL'ye çevrilmesinin ne getirip götüreceğini hesap ediyorlar!

En kötüsü de özelde çocuk okutanların endişesi…

Kimi kararını vermiş, bir sonra ki yıl devlete gönderecek, kimi de gurur meselesi yapıyor borç harç çocuğunu özelde okutmaya devam edecek!

Böyle giderse zaten genelde insanlar devlete dönecek, özel okullar da zenginler okulu olarak yeni bir boyut kazanacak…

…

İşte böyle bir ortamda yerel seçim süreci yaşanıyor…

Adaylar heyecan içinde ama seçmende bıkkınlık hakim!

Bu da adayların çok daha kendilerini göstermeleri gerektiği gerçeğini ortaya koyuyor…

Farklı olan, farkını gösteren, projelerini inandıranlar bir adım önde olacak gibi!

Peki şimdiye kadar çok ciddi heyecan veren bir proje var mı?

Biz daha rastlamadık…

Ama olmak zorunda!

Bu arada sadece proje ortaya koymak değil bunu seçmene inandırmak şartı da var…

Zira ortaya seçmeni cezbedecek bir proje koyarsınız ama bunu hayata geçirmek için de yolunu, yöntemini ve tabi ki kaynağınızı da açıklamak zorundasınız!

Aksi inandırıcı olmaz, kendi hayalleriniz içinde boğulur gidersiniz…

…

Sonuçta özellikle de yerel seçimlerde önemli olan şu olmalıdır;

Seçmen projeye mi oy verecek yoksa partili adaya mı?

Ya da dosta ahbaba mı?

Komşunun oğlu belediye meclis üyesi oldu diye mi zoraki ona mı?

Belediye Meclis üyelerini yana atmamak gerek çünkü karar mekanizmasında onlar olacak…

Doğru ya da yanlış kararların altında onların imzası olacak!

Bu konuda seçici olabilirsek ne ala…

Bilindiği gibi 28 belediyenin 20'si batmış durumda!

Özelikle bu belediyelerde verilecek kararlar çok daha önemli çok daha hayati noktaya geldi…

Bakanları çıkaracağız diyorlar da ortada ne bir hesap var ne de kitap!

Seçim tarihine kadar atar tutarsınız da ya ondan sonrası…

…

Takip ettiğimiz kadar bu süreçte şunu söylemek mümkündür…

İster belediye başkan adayları, isterse belediye meclis üyeleri adaylarının şu ana kadar ciddi bir projeleri gözümüze çarpmadı…

Çarpan belki var ama bakıyorsunuz aynı projeler 2, 3 dönem önce de söylenmiş ama gerçekleşmemiş!

Adayların genel çalışma prensibi seçmenle mümkün olduğu kadar kucaklaşmak…

Onları bağrına basmak!

Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpmek…

Kol kola girip objektife gülen gözlerle poz vermek!

Bunlar belki bizim ülkemizde seçilebilmek için önemli olabilir, çünkü biz de hala kasaba politikaları hakim, ama artık buna devam edersek, projeye değil de eşe dosta oy verme yarışı içine girersek vay halimize…

Sorgulayıcı, seçici olabilirsek ne ala!

Harmancı: Ücret istemedik!

9 Mültecinin cesedinin Lefkoşa'ya değil de Lefke'ye gömülmesinin tartışmaları hala devam ediyor…

Lefke ve ülke genelinde Aziz Kaya'ya genelde tebrik mesajları yayınlarken bazı bölge halkı insanı da eleştiriyor!

Bir eleştirilen de LTB Başkanı Mehmet Harmancı…

Cesetler niye Lefkoşa'ya gömülmemiş!

Yer mi yokmuş?

Harmancı defin ücreti mi istemiş!

Dün Harmancı bizzat arayarak durumu özetledi…

Bir kere ücret isteme filan yok!

Cesetlerin yıkama ve kefenleme işlemlerini de LTB yaptırmış…

Daha önce de çok sayıda bu türde cesedi Lefkoşa mezarlığına defnetmişler!

Sorun tamamen mezarlıktaki yer eksikliği diye vurguladı Mehmet Harmancı…

Onun için lütfen bu işe de siyaset karıştırmayıp yorumlarımızı ona göre yapalım!

Sadece merak işte?

Kaynak niye gelmiyor?

Türkiye'nin KKTC'ye bu yıl içinde göndereceği maddi katkılar…

Mayıs ayı çıkıyor hala musluk açılmadı!

Bu konuda çeşitli yorumlar yapılıyor…

Kimi Türkiye'de gerekli çalışmalar yapılmadı derken kimi de KKTC'nin kendine düşen bazı yükümlüklerini yerine getirmediği için bunun bir nevi ceza olduğunu iddia ediyor!

Hükümet ortakları acaba bu konuda ne düşünüyor?

YDÜ basketbol takımını niye kapattı!

Oysa Türkiye'de çok önemli bir başarı yakalamışlardı…

YDÜ Kadın Basketbol Takımı ani bir kararla kapatıldı!

Türkiye'de bile büyük olay oldu bu konu…

Ama bizden tek cümlelik bir yorum bile yapılmadı!

Özellikle spor çevrelerinde konunun sessizce karşılanması garip karşılandı…

Bu arada bu devletin yetkilileri YDÜ'ye bir telefon açıp da acaba neden kapatıldığına dair bir soru sordu mu?

Tarikatlar ne kadar etkili?

KTÖS dün çok iddialı bir basın açıklaması yaptı…

KKTC'deki bazı tarikatların çocukların okula gönderilmesi konusunda baskı yaptığını açıkladı!

Ülkede bu tür tarikatların olduğu kesin de…

Bu kadar etkili olduklarını bilmiyorduk!

Bakalım Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konudaki açıklaması ne yönde olacak?

Başbuğ'a bu yetkiyi kim verdi?

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ fazlasıyla abartılı açıklamalar verdi…

Sanki de Kıbrıs Türkü Türkiye'nin garantörlüğünü istemiyormuş gibi bir hava yaratarak Kıbrıs Türkünü resmen aşağılamış oldu!

Ona göre bu konuda tek yetkili Türkiye Büyük Millet Meclisiymiş…

Burada KKTC Cumhuriyet Meclisini bile dışlayarak sözde bilirkişi rolü üstleniyor!

Türkiyeli siyasilerden Kıbrıs Türkünü aşağılayan çok açıklama görmüştük de…

Eski bir komutana bunu pek yakıştıramadık!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları