Biz de memnun değiliz Sayın Başbakan!

Yayın Tarihi: 07/06/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Başbakan Tufan Erhürman dün sabah sevgili Hüseyin Ekmekçi'nin programında epey manidar açıklamalarda bulundu…

Konu medya ile ilgili olunca haliyle kulaklarımızı kabarttık!

Medya ile şikayetlerini birkaç defadır yapıyor…

Ama 'kimse üstüne almıyor' diyor!

Birden çok şikayeti var yani…

Şikayetini eleştirmiyor hatta haklı buluyoruz!

Ama ortaya atması da isim vermeden doğru değil…

İsimleriyle ve gerekçeleriyle bir açıklasa, kimin ne haltlar yediğini deşifre olsa daha şık olacak düşüncesindeyiz!

Yine de uyarılarda bulunduğu için tüm camia adına kendine teşekkür ederiz çünkü gerçekten de artık bizim meslekte de iyi ve kötü birbirinden ayırt edilmeli, yaşın yanında kuru da yanmamalıdır…

…

Mevcut durumdan biz de şikayetçiyiz Sayın Başbakan…

Ama şunu çok iyi bilin ki medyadaki kirlenmenin ana sebeplerinden bir tanesi siyaset ve siyasilerin ta kendisidir!

İster hükümette isterse muhalefette olsun siyasiler gazetecileri senin, benim, onun diye ayırt etmişler, ayırımcılık yaparak fitili ateşlemişlerdir…

Zaten çok da ayakta duramayan basın ve mensupları da kendilerini bu rüzgara kaptırmış olup bu işlerine gelmiş ve özgür gazetecilik yapanların sayısı hızla düşüş göstermiştir!

Emek veren, özveri gösteren medya gitmiş, hazıra konan, siyaset kulvarlarına çekilen biraz da zavallı duruma düşen bir gazetecilik mesleği yaratılmıştır…

Onun içindir, medyadan şikayet edecek olan tüm siyasiler öncelikle aynaya bakmalı, bunda kendilerine de pay çıkarmak durumundadırlar!

Konuya objektif bakılmadıkça sorunların kaynağına inilmedikçe çok yakında özgür basın diye bir şey kalmayacak, mesleğin adı da tetikçiliğe kadar çıkacaktır…

…

Sonra son zamanlarda iş dünyasının medya hevesi başlamıştır…

Madem ki Başbakan isim vermeden şikayet etti biz de öyle yapalım;

Son birkaç aydır gazetelerde atılan manşetler bile kamuoyunun genelini ilgilendiren konular değil aksine tamamen gazete patronlarının çıkarlarını korumak için atılan manşetler ve haberlerdir…

Bir iş insanının gazete çalışanına talimat verdikten sonra çalışanların ya da yöneticilerin emri yerine getirmeme gibi bir lüksleri yoktur bu ülkede!

Anlayacağınız bazı iş dünyası insanları basın özgürlüğü adı altında aslında kendi menfaatleri için haberler yaptırmakta, gerekirse buna kötüleme ve karalamayı da dahil ederek kamuoyunun yanlış bilgilendirerek etik kuralları dışına çıkarak mesleğe zarar vermektedirler…

Bunun önüne geçmek ise imkansız gibi bir şeydir sadece!

…

Ve çok daha kötüsü var önümüzde…

Adına ister mafya ister bet ve kumar baronları deyin bu kesim de son yıllarda hem de çok hızlı bir şekilde basını abluka altına almış, hele de bazı kilit isimler ile çıkar ilişkilerini maddi katkılarla geliştirmiş, bazı organları ve mensuplarını tamamen silahşör gibi kullanmaya başlamışlardır…

Çünkü bu memlekette artık para sadece onlardadır ve paranın gücü de zaten bilinen bir gerçektir!

Burada şunu da önemle vurgulamak gerekir ki bunlar sadece bir kısım basını değil bazı siyasetçileri de kucaklarına oturtmuşlardır…

Siyasetçiyi kucağına oturtan bir kesim, basını ve mensuplarını ele geçirmekte hiç ama hiç zorlanmaz…

…

Başbakan şikayetlerinde haklıdır…

Ama sadece şikayet ederek de sorunlara çözüm bulmak olası değildir!

Çünkü artık bizim ülkede basının büyük bir bölümü özgür değil siyasilerin ve iş dünyasının elindedir…

Başbakan bu konuda bir girişim başlatabilirse eminim ki bizim gibi düşünenler buna desteğini esirgemeyecek ve en azından bizden sonra gelen genç meslektaşlarımız için bir umut ışığı doğacaktır!

Umarım anlatabilmişimdir…

Gazeteler televizyonda niye okunuyor?

Şu anda ülkemizde son yayın hayatına giren Kıbrıs Radikal Gazetesi ile birlikte 20 günlük gazete vardır…

Gazetelerin sabahları televizyonlarda okunması belki kamuoyuna hizmet için olumlu görülebilir ama bunların önemli bir kısmı da işte sabah yayınları için bu işe girişmişler, sesleri bu şekilde duyurma yolunu seçmişlerdir!

Bu sabah yayınlarını yasaklayın göreceksiniz ki belli bir kesimi yayından kaldırılacak, yeterli kitlelere ulaşamadıkları için bu işten vazgeçeceklerdir…

Başbakan ve ilgili meslek örgütlerinin bunu düşünmesini tavsiye ederiz!

Sadece Merak İşte?

Sloganlar gerçek olsa?

24 Haziran'da hem Türkiye'de hem de ülkemizde seçim var…

Her ikisini de takip etmeye çalışıyoruz!

Siyasi partilerin ortak paydaları ise tamamen eleştiriye ve sloganlara dayalı…

Atanların tutanların haddi hesabı yok anlayacağınız!

Seçmen tercihinde özellikle vaatlere ve sloganlara değil de mantığına yönelirse çok daha iyi olacaktır görüşündeyiz…

Sadece 15 kişi!

Öncelikle tebrik ederiz…

Lefke'de bir avuç insan çevre farkındalığı için CMC atıklarını protesto etti!

Sadece 15 kişiydiler…

Ne yazık ki bizde çevre bilinci sadece bu kadar sayıyla sınırlı!

Her yıl 5 Haziran geldiğinde tüm memleket ansızın çevreci kesilir, ama bu günün tek bir günüyle kalınca ne sağlık, ne çevre olur, ne de başka bir şey…

16 TL'yi ne yapayım?

Trafik kazası geçiren bir vatandaş şikayet etti…

Kaza sonrası 3 ay çalışamaz raporu almış hastaneden!

Sonra sigortalara gitmiş…

Kendisine her gün için 16 TL ödeneceğini söylemişler!

Soruyor çalışmadığı sürede bu parayla her gün sandviç mi yesin, yoksa bet mi oynasın diye…

Meclis seçim yasaklarını çiğnemiyor mu?

Uluslararası KKTC Fuarı sessiz sedasız açıldı bu kez…

Çünkü seçim yasakları vardı!

Siyasiler konuşmasın diye tören yapılmadı…

Tamam da siyasiler Meclis kürsüsüne çıkıp da seçim yasaklarını çiğnemiş olmuyorlar mı?

Hem de propagandanın daniskasını yapıyorlar ama bu kimin umurunda ki!

10 TL'ye limon olur mu?

Şimdi ülkemizde yetişmeyen meyve sebzeler çarşıda pahalı satılsa bir nebze anlarız da…

Ülkeyle özdeşleşen bir narenciye ürünü olan limon pazarda bile 10 TL'ye satılınca insanın canı sıkılıyor!

Dahası bu kadar pahalıya satılan bir limon üreticisi hala niye ağlıyor o da ayrı bir tartışma konusu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları