Devlette hasta, özelde cin gibi!

Yayın Tarihi: 14/06/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Son aylarda hastane yollarına düştük ya…

Yine de her şeye rağmen mesleğimiz ağır basıyor her şartta!

Bir yandan şifa ararken diğer yandan şifa arayanlara gazeteci gözü ile bakıyorsunuz ister istemez…

Hastane dendi mi de hep rahmetli babamın sözü gelir aklıma;

Allah muhtaç da etmesin, eksik de!

Tüm olanaksızlıklara ve yetersizliklere rağmen genelde özveri ile çalışan bir sağlık ordumuz var…

İstisnaları dışarı koyarsak, çoğunluğun iyi niyetli, çalışkan ve yüreklerinin insan sevgisi ile dolu olduğunu görmek mutluluk vericidir!

İyi ki varlar, olmaya devam ederler…

Koridorlarda elinde kağıtlarla koşturan bir tanıdık görüyoruz…

Selam sabahtan sonra anlıyoruz ki sağlık raporu almak için büyük gayret gösteriyor!

Soruyorum neyin var diye;

Beli ağrıyormuş!

Belli ki içten bir ağrı olsa bu…

Çünkü koşturmasına bakılırsa dışarıdan ağrı filan fark edilmiyor!

Meğerse iki aylık raporunu 4 aylığa çıkartmak için çalışıyormuş…

Geçmiş olsun deyip ayrılıyoruz!

Aradan sadece iki gün geçiyor, bizim evin hemen arka sokağında bir evin damında görüyorum kendini…

Uydu anteni takıyor!

Önce kendi evi sanıyorum, meğerse değilmiş…

Uzun bir süredir bu işi yapıyormuş!

Aklıma belindeki ağrı geliyor ve soruyorum ne oldu sağlık raporu diye…

"O iş tamam abi" diye damdan sesleniyor biraz da sırıtarak!

Adam devlet memuru…

Devletten kaçıyor ama kendi özel işleri için damların tepesinde çanak anten takıyor!

Açıkça devleti çalıyor anlayacağınız…

Başka bir örnek size…

Bir dairede odacılık görevi yapan başka birisi!

Bir mekanda karşılaşıyoruz, elinde yeşil renkli kağıtlar…

Diğer elinde cep telefonu sürekli dövizin inişini çıkışını takip ediyor!

Yapı işleri yapıyor çünkü…

Malzemelerin geneli dövize endeksli olduğu için aklı fikri hesap kitapta!

Cin gibi maşallah matematik çünkü süper, hep kafadan yapıyor…

Sonra ayrılırken mekandan elindeki kağıtları gösteriyor!

Doktordan almış, daireye bırakacakmış…

Üç gün boyunca gece yarısına kadar söz verdiği işleri bitirecekmiş!

Devlette hasta ama, özele gelince maşallahı var anlayacağınız…

Sevgili okurlar…

İnanın ki bunlar ilk aklımıza gelenler!

Bunun gibi değil onlarcası yüzlercesi var…

Devlet bir çok çalışan tarafından sadece arkalarını dayayacağı ve emekli ikramiyesi ve maaşı alacağı araçlar olarak görülüyor!

Bir kısım çalışanı elbette bir yana koyuyoruz ama önemli bir kesim sadece kaytarmak, sahte raporlarla kendi özel işlerinde çalışmak için varlar…

İşte onun içindir;

Kamu reformu daha fazla gecikilmeden ama hak ve adalet temelinde yürürlüğe girmeli, böylelikle devletin itibarı geri getirilmelidir…

Bundan her kim şikayetçi olsa bile!

Bu da özel sektör ruhu…

Ülkenin en büyük sorunlarından birisi yaşanan çevre kirliliği…

İlgili birimler her ne kadar önlem almaya çalışsa da belli ki yeterli olmuyor ve buna bir de vatandaşın duyarsızlığı eklenince terk edilmiş bir ülke görüntüsü ortaya çıkıyor…

Ama öyle işletmeler var ki sosyal sorumluluk örneği gösterip hiçbir mecburiyetleri yokken kendi imkanlarını ortaya koyarak çeşitli güzelliklere imzalarını atıyorlar.

İşte onlardan birisi…

Yıllardır susuzluk sebebiyle peyzajı yapılamayan Arslanköy kavşağındaki göbek Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü'nün kararlılığı be Atahome Ltd'nin gayretleri ile çiçeklendi...

Kuru ot ve pislikten arındırılan göbek ve Pasaköy içindeki parklar yeni haliyle beğeni topladı.

Darısı tüm adalara ve Kurudere kavşağına.

Sadece Merak İşte?

Taşeron şirketler denetlenmiyor mu?

Son günlerde en fazla aldığımız şikayetlerin başında geliyor…

Büyük inşaatlardan iş alan, özellikle de Türkiye'den gelen bazı taşeron şirketlerin çalışanlarının yatırımlarını yapmaması!

Hatta bunların bir çoğu işçileri de Türkiye'den getiriyor ama belli bir süre sonra yatırımlar yapılmıyor ve işçiler cezaya düşüyor…

Olan da her zaman olduğu gibi gariban emekçiye oluyor!

Polis ne zaman alınacak?

Tamam şimdi seçim yasakları var ve istihdam filan yapılamaz ama…

Polis teşkilatındaki çalışanların yetersizliği artık iyice sırıtmaya başladı!

Yaklaşık bine yakın çalışan eksikliği olduğu söylenirken hükümetin bu konuda duyarsızlığı seçimler sonrası biter mi hep birlikte takip edeceğiz!

Her şey bir yana ama polis ve hemşire açığını kimse görmemezlikten gelmesin…

Harmancı 'çakal' dedi mi?

Önceki akşam Mehmet Harmancı ve ekibinin tanıtım etkinliği düzenlendi…

Gayet coşkulu bir kalabalık vardı!

Ama dün sabahtan itibaren yapılan yorumlarda Harmancı'nın etkinlikte 'bu şehri çakallara teslim etmeyeceğiz' şeklinde iddia edilen sözleri eleştirildi…

Mehmet Harmancı gerçekten böyle bir söz kullandı mı?

Kullandıysa da hiç gecikmeden özür dilemelidir!

120 TL kayıt parası mı olur?

Okulların kapanmasıyla birlikte yeni kayıtlar da başladı…

Ve her zaman ki gibi kayıt yapılırken velilerden istenen paralar yine eleştiriliyor!

Mağusa'dan bir okur aradı 3 çocuğu için 360 TL istendiğini bunu ödemek için de borçlanmak zorunda kaldığını iddia etti…

Kimine göre büyük para olmayabilir ama kimine göre de bir haftalık mutfak parası!

Bakanlığın dikkatine sunulur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları