"Tanrı bizi korusun…"

Yayın Tarihi: 19/07/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Ticaret Odası dün hükümete ültimatom gibi bir açıklama yayınladı…

Kötüye giden ekonomi konusunda çözüm önerilerini maddeler halinde yayınlamışlar…

Ama belli ki basın toplantısında yapılan açıklamalardan memnun olmadıkları gibi bundan duydukları rahatsızlıkları ser bir dille şöyle dile getirmişler;

"Basın toplantısında açıklanan önlemlerin yetersizliği de ortadadır; alınabilecek önlemlerin bile alınmadığını izlemekten de büyük rahatsızlık duymaktayız..."

Belli ki hükümet kendilerini dikkate bile almamış!

Bu da demektir ki iş dünyasının tecrübelerinden faydalanmak istemiyorlar…

Biz kendi bildiğimizi yaparız mantığındalar!

Ekonomide uzman olmayan bir kadro, ülkenin uzman kişilerini kaale almazsa, doğal olarak iş dünyası da önce tatlı tatlı, sonra da daha ağır eleştirilerde bulunacaklardır…

…

Madem ki artık işler çığırından çıkmıştır, halen niye bir kriz masası kurulmuyor anlamak çok güç…

Hükümet oldun diye her şeyi bileceksin diye de bir kural yok!

Ama bilenden pek ala ki hem de kuruş ödemeden hizmet satın alabilirsin…

Sonuçta siyasiler gün olur bir şekilde siyasete noktayı koyup evlerine dönebilir ama ülke ekonomisi ve yaşanan sıkıntılar işte öyle bir şey değil!

Onun için bilmediğini bilenden öğreneceksin…

Görüş alıp, kendi görüşünü de birleştirip çözüm üreteceksin!

Bu işin ayıbı yok ki…

…

Yine bir başka iş insanımız ile bu konuları görüştük…

Hem de öyle eften pöften biri değil!

Hayatını adamış bu uğurda…

Büyük başarılara imza atmış, binlerce kişiye istihdam olanağı yaratmış!

Şimdiye kadar onu hiç bu kadar tedirgin görmemiştik…

Bakın bize genel durumu ve gelişmeleri nasıl özetledi;

…

"Atasözlerinin yanlış olduğuna hiç rastlamadım.

Ne demiş atalarımız "anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az".

Hayatında 2 kişi çalıştırmamış, sanal teoriler arasında kaybolmuş ve dili laf tutan yani lafazanlık yapan binlerce yağcı "uzman" varken bize "gariban tecrübeli iş insanına" nasıl sıra gelecek.

Pazartesi günkü basın toplantısına basının dünkü reaksiyonunu gördünüz.

Çok sevdiğim ve saydığım Tufan ve Kudret Hocalar kendilerini "üniversite" modundan çıkarıp "reel moda" geçmeleri gerekir.

Neticede bu ülkeyi EKONOMİ DAHİL yönetmeye talip oldular halk da, ben dahil, kendilerine inandı ve bu şansı verdi.

Şimdi "biz bu borcu bulduk şunu görmedik" deme lükslükleri yok.

Siyasiler neye talip olduğunu bilmeli ve bunlar için iktidara gelmeden alternatifli çözümleri hazır olmalı.

Çarelerin sınırlı olduğuna hemfikirim da bugüne kadar tek kurtarıcı Türkiye ile kaç dakika hangi projeleri ve hangi önerileri paylaştılar. Zoraki ve kısıtlı görüşmelerle bir yere varılamaz. Kablo ile elektrik getirmeyi yıllardır konuşuyoruz ta ki vatandaş yeni zamları unutur ve arkasından günün hükümeti de unutur.

Şimdi yeni "buluş" gaz tribünü kuracağız ve "sıvı" gaz getirip bunu "sıvı" olarak depolayacağız (doğal gaz taşınamadığından önce sıvılaştırılır. Bunun için doğal gazı sıvılaştırmak için doğal gazı eksi 170/180 dereceye kadar soğutmak gerekir ve bunun için çok ciddi enerji kullanır, sonra bunu "sıvı" olarak taşımak için çok pahalı buzluklu (soğutuculu) gemilerle taşımak gerekir. Sonra bunu "sıvı olarak tutmak için yine çok masraflı depolamaya ihtiyaç vardır.

Sonra kullanılacağı anda gaza dönüştüreceğiz.

Yani mühendislik katliamı yapacağız ve en az %40-50 daha pahalıya elektrik üreteceğiz. Halbuki güneyde 66MW güneş enerjisi santralı kuruyorlar.

Yani hem işletme "yakıtı" bedava, hem de geleceğin teknolojisi.

Bu memleket bu kadar "sahipsiz mi".

Tanrı Manitu bizi korusun.

Bunun gibi onlarca konuda süratli ve cesur adımlar atmalıyız.

Maliye Bakanı bütçenin %80'i kamu maaşlarına harcanıyor dedi.

Peki böyle bir yapının devamımı yoksa "E" Devlete geçip hem çok ciddi tasarruf hem de halka daha kaliteli ve süratli hizmet verebileceğiz.

Ancak kimse buna cesaret edemiyor çünkü kamuyu kendi "avantajlarına" kullanmaya devam etmek istiyorlar.

Sayacak daha o kadar çok konu var ancak hükümetlerimizin tutumu "ben niye kötü adamolayım ve/veya salla kaşığı ye pilavı" misali palyatif işlerle/uygulamalarla günü kurtarmaya çalışıyoruz…"

Sadece Merak İşte?

Kaçak içkiler ne oluyor?

Alın size ciddi bir ihbar…

Gümrük Dairesi'nin yaptığı denetimlerde ele geçirilen kaçak içkiler!

Bunların akıbeti konusunda söylentiler var…

Bu içkilerin bazı marketlere gizliden satıldığı üzerine!

Bunların kayıtları doğru dürüst yapılmıyor mu?

Başta Maliye Bakanı, sonra Gümrük Dairesi Müdürü'ne uyarımız olsun…

Mafyaya çöken kim?

Bizde mafya var mı?

Kesinlikle var!

Ama bizim yerli mafya öyle çok da tehlikeli cinsinden değil…

Kendi çapında bir şeyler yapıyorlar işte!

Bu arada Türkiye'den de artık büyük mafya gruplarının KKTC'ye çöreklendiği hatta bizim yerli mafyaya onların deyimiyle çökmek istedikleri söyleniyor…

Büyük balık küçük balık meselesi anlayacağınız!

BRT'nin önü açıldı mı?

Başbakan Tufan Erhürman büyük bir taktik hatası yaptı ve BRT konusunda çok şık olmayan şeyler söyledi…

Memnun değildi ve yönetimi değiştirecekti!

Ondan önce Meryem Özkurt davrandı ve buyurun önünüzü açtım dedi…

Söylenenlere göre Aysu Basri Akter gelecekmiş bu göreve!

Birincisi Tufan Hoca öncelikle Meryem hanımdan biraz geç de olsa özür dilemelidir…

İkincisi Aysu kardeşimiz bu görevi kabul ederse büyük hata etmiş olur!

Dertsiz başını niye derde soksun ki?

Kaymakamlar niye değişir ki?

Hükümet geç de olsa atama ve görevden almaları hızlandırdı…

Hadi bürokrat atamalarını bir nebze anlarız da!

Kaymakamlar niye sürekli olarak değişir işte onu anlamak çok zor…

Çünkü burada amaç ilçelerin layıkıyla yönetilmesi değil, hep partiliye sağlanan çıkarlardır!

Ne kadar oy o kadar devlet kaymağı türünden…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları