Ankara bu hükümeti istemiyor mu?

Yayın Tarihi: 28/08/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Ankara bu hükümeti istemiyor mu?

Bu ülkede artık bazı şeylerin daha net konuşulması lazım…

Bu işlerin ayıbı olmaz, doğru neyse odur, bilinmeyenlerin de vatandaş tarafından bilinme hakkı vardır!

Çünkü şeffaflık bunu gerektirir…

Öyle yarım ağza yapılan açıklamalar, dansöz gibi kıvırarak yapılan yorumlar ya da yarım yarım yamalak bir şeyleri açıklamaya çalışmak öncelikle bu halka saygısızlıktır!

Elbette Ankara ile randevu krizinden bahsediyoruz…

Bu konuda yetkili ağızdan tek bir açıklama duyduk o da Serdar Denktaş'tan geldi!

Orada sistem değişikliği olduğu için bir takım gecikmeler olabileceğini ifade etmeye çalıştı hepsi o kadar…

Bu açıklamanın çok kişiyi tatmin etmediğinden adımız gibi eminiz!

…

9 günlük bayram tatili geçti ve haliyle yaşanan rehavet de sona erdi…

Bir kez daha ülke gerçekleriyle karşı karşıyayız!

Ve hala bu ülkede birçok konu havada asılı duruyor…

Bize gelen sorunların başında kira konuları geliyor!

Hükümet 1 Eylül'den itibaren dövizin sabitleneceğini açıkladı ama bunun nasıl ve ne şekilde olacağı hala muallakta…

Adamın bu ay sonu kira sözleşmesi bitiyor ama ev sahibi ile ne konuşacağını bile bilmiyor!

Hele de evini alan ev sahibi bankaya borcunu döviz ile ödüyorsa bu işin içinden nasıl çıkacak…

Zaten ortada yaşanan bir kriz mevcut, doğal olarak krize yeni krizler eklenecek, kaos ortamı daha da artacak!

…

Yukarıdaki örnek sadece bir tanesi, en fazla konuşulan ve bilinmeyen olduğu için hatırlatma gereği duyduk…

Kim ne derse desin, ne düşünürse düşünsün krizin çözümü asıl bizde değil Ankara'da!

Hiç kıvırmadan yazalım, Ankara muslukları açmayıp ülkeye sıcak para girmezse her geçen gün bir önceki günü aratacak noktaya gelecek…

Ankara'da KKTC ile ilişkilerde sistem değişmiş olabilir, bundan böyle Kıbrıs'tan sorumlu bakanlık yerine bir genel müdürlük yaratılmış olabilir ama bu sistem değişikliğinin randevu ile ne alakası var, bunun bir açıklaması olmalıdır!

Yıllarca ana-yavru dedik, etle-tırnak örneği verdik, vatan-millet nutukları attık, değişen sistem bütün bunları bir çırpıda alıp götürdü mü yani?

…

Şu anda KKTC ile TC arasındaki ilişkilerin hangi kulvarda olduğunu kimse bilmiyor…

Tutturduk randevu diye, başka bir şey demiyoruz!

Belli ki hükümet ve ortakları bu konuda açık ve net konuşamıyor, her sorulduğunda topu taca atıyorlar…

İyi de nereye kadar?

İki ülke arasında ciddi bir sıkıntı mı var da perde gerisinde yaşananlar kamuoyuna açıklanmıyor diye düşünmekten kendimizi artık alamıyoruz!

Varsa vardır, bunun nedenlerini de çıkar ortaya adam gibi anlatırsınız olur biter, başka yol haritaları çizilir…

Madem ki bizimkiler açıklamıyor ya da açıklamaktan çekiniyorlar bunu Ankara hükümeti açıklamak durumundadır!

Bu hükümet kendine verilen ev ödevlerini yapmamıştır da cezaya alınmıştır…

Kim olursa olsun bunu artık birilerinin açıklama zarureti doğmuştur!

Sadece o veya bu şekilde bir açıklamadır istediğimiz…

Ama resmi olarak bir açıklama!

Eğer bu kısa bir süre içinde yapılmazsa, ortada dönen dedikodular artık daha inanılır hale gelecek belki de kamuoyu yanlış bilgi sahibi olacaktır…

Zira bu durumdan her zaman olduğu gibi siyasi rant bekleyen bir kesim de vardır ortalığı karıştırdıkça karıştırmaya devam etmektedir!

Soru çok nettir;

Ankara bu hükümeti istemez bir tavır mı izlemekte ona göre politikalar gütmektedir?

Bunun sebepleri nelerdir?

Bir soru daha nasıl basit ve net bir şekilde sorulabilir ki?

Alternatif çözüm önerileri…

"Lüks araç sürüp seyrüsefer borcunu ödemeyenlerin araçlarının görüldüğü yerde sürüşten men edileceği bir yasal düzenleme yapılsın bakın Devlet Bütçesine o zaman kaç para giriyor.
Rakamlar öyle böyle değil !!!
Gerek buradan gerekse özelden bir çok arkadaş rakam sordu. Haziran itibariyle bende olan rakamlar şu şekilde:
Seyrüsefer ruhsatı çıkarılmayan araç sayısı 46 bin 195.
Devletin bu alanda alacağı para miktarı 52 milyon 223 bin TL.
Son üç yılda seyrüsefersiz araçlardan devletin alacağı olan 52 milyon TL'nin 16 milyon TL'sini Mercedes, BMW, Jaguar, Audi gibi lüks araçlar oluşturuyor.
Sadece Mercedes'i olanların borcu 9 milyon TL…"

(Devrim Barçın)

Sadece merak işte?

Kaç para takalım?

Ekonomik kriz hayatın genelini olumsuz etkiliyor…

Düğün yapan gençleri de!

Düğünlerde fotoğraf çeken bir genç arkadaş anlatıyor;

Geçmişte genelde en az 50'er TL takılırken şimdi insanlar genelde 20'er TL takıyor…

Ama takarken de bunu göstermeden, avucunun içine alarak!

Niye yollar kapanır?

Bu konuyu defalarca yazdık…

Hem törenlerde hem de provalarda, Başkent'in bazı yolları kapanır, trafik allak bullak olur!

Haliyle de insanlar sinir küpü…

Böyle olunca da manevi duygular manevi işkenceye döner!

Sayıp sövmeler başlar…

Bunun mutlak bir çözümü olmalı!

Belki de sadece törenlere özel yeni alanlar gibi…

Çomaklar da gömülecek mi?

Başbakan hemen her konuya korkmadan çomak sokacaklarını açıklamıştı…

Sonra da baltaları gömelim demeye başladı!

Haliyle vatandaş da soruyor;

Muhalefet baltaları en azından bir süre gömerse, çomaklar da gömülecek mi diye?

Güzel soru değil mi?

Vergi iadesi niye yok?

Maliye Bakanı kredi kartları ile yapılacak olan alışverişlerde vatandaşa vergi iadesi yapılacağını açıkladı ama…

Vatandaş bu zor dönem de illa ki tüm alışverişlerde vergi iadesi istemeye başladı!

Eskiden olduğu gibi…

Sonra niye sadece kredi kartlarına oluyor da nakit alışverişlerde olmuyor o da çok ayrı bir tartışma konusu!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları