Buyurun haczin keyfini çıkarın!

Yayın Tarihi: 20/10/18 09:40
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Gazetenin önünde iki kamyon…

Hırca hınç doldurmuşlar eşyalarla!

Masa, sandalye, koltuk, klima ne isterseniz var…

Kamyonlar dolu olduğu için belli ki üçüncü bir kamyon daha gerekli çünkü hala yukarıdan ağır ve büyük eşyalar indiriyor!

8 yıl önce yayın hayatına başlayan Havadis Gazetesi'nin eşyaları bunlar…

Haciz memurları gazetenin içinde oda oda geziyorlar!

Belli ki avukat masrafları da dahil 28 Bin TL'lik listeyi daha tamamlayamamışlar…

Bu şu kadar eder, şu bu kadar eder diye ellerindeki kağıtlarda hesap yapıyorlar!

Tabi ki yaptıkları işten mutlu değiller çünkü yüzlerinde belli bu…

Bu onların işi konu bir gazetenin haciz edilen eşyaları olunca duyguları bambaşka!

Sabah ellerine alıp okudukları gazetenin mallarını kamyona yüklemek kimi derinden etkilemez mi?

Ama üzüntüsü çok daha fazla olanlar var binanın içinde…

Gazetenin yöneticileri ve çalışanları!

Sırtlanan eşyalar önlerinden geçerken kim bilir hangi duygular içindeler…

Odalar tamamen boşaltılmış!

Yazılarını yazabilecekleri tek bir masa, oturacakları tek bir sandalye bile bırakmamışlar…

Altı üstü 28 Bin TL para bu!

Üç kamyon dolusu eşya nasıl olur da bu kadar para etmez diye soruyor insan ister istemez kendi kendine…

Etmez tabi ki!

Çünkü batan geminin malları bunlar…

Birçoğu kelepir fiyatına satılacak çarşıda çok yakında!

Ama kimse bilemeyecek tüm eşyaların üzerinde 8 yıllık emek ve alın terinin olduğunu…

Buz burada mahkeme kararını filan tartışmıyoruz…

Gazeteler ve gazeteciler arasındaki lanet olası kavga ve tartışmaları hiç değil!

Zaten günün sonunda göreceğiz ki biz meslektaşlar olarak birbirimizi yemekten bir gün yitip gideceğiz…

Sektör tamamen tetikçilerin eline geçecek!

Çalışanlar ise sadece birer soytarı…

Kalk deyince kalkacaklar, otur deyince oturacaklar!

Tüm meslektaşlar gün gelecek sadece emir kulu olacak…

Kendi haber ve yorumlarını değil, yönetenlerin istediklerini yazmak için kalem sallayacaklar!

Halkın değil, bu işi rant haline getirenlerin nabızlarını tutacaklar…

Gazetenin içinde birkaç meslek örgütünün başkanı birkaç tane meslektaş…

Şaşkınlık ve tedirginlikle gözlerinin önünden eşya taşıyanları izliyorlar!

Oysa biz kimleri bekledik bilir misiniz?

Gazete sayfalarında iki satırlık açıklamaları çıksın diye yanıp kavrulan siyasileri!

Mahkeme kararı ne olursa olsun bir gazetenin eşyaları haciz ediliyor…

Ama onlar hep gerekli oldukları zaman bir kez daha yoklar!

Para pul versinler diye değil…

Basın emekçilerinin yaralarına manevi merhem olsunlar diye!

Şimdi hem onlar hem de buna sebep olanlar…

Baksınlar resimlere ve bu işin keyfini çıkarsınlar!

İçleri nasıl sinecek bilemiyorum artık…


Bu mekanı tanıdınız mı?

Bir zamanlar Lefkoşa'nın en önemli mekanlarından birisiydi…

Ülke siyaseti orada konuşulur, ciddi ve seviyeli sohbetler hep orada yapılırdı!

Ülkenin ileri gelen siyasileri ve iş insanları orada buluşurdu…

Mücahitler Sitesi karşısındaki Berber Ahmet'in mekanından söz ediyoruz!

Göçtü gitti koca çınar…

İşte bir zamanların en önemli mekanlarından birisi olan berber dükkanı!

Çöp yuvası ve farelerin cirit attığı bir yere dönüşmüş…

Berber Ahmet'i ise ailesinden başka anan kimse yok!

Dernekler ve adalet!

"Derneklere yardım tüzüğü adil uygulanıyor mu? Başka dernekler bu yardımdan niye faydalanamıyor anlamış değilim. İş kılıf uydurmaktan geçiyor galiba. Sözüm bu derneklere verilen yardımda değil ancak adil yaklaşılmıyor kanımca. ÇAĞDAŞ MÜZİK DERNEĞİ olarak yardım amaçlı yaptığımız konserlere yardım yok. Bizlere kısacası söylenmek istenen yardıma ihtiyaçlı kitlelere yardım yapmayınız bırakın yok olsunlar tükensinler. Yurt dışında temsiliyette bulunan ülkeni temsil eden ama yine laga luga Yurt dışından koroları, TRT saz ve sanatçılarını davet et ama neymiş efendim otelde konaklamışlar diye yine laga luga!

Kısacası sizin işiniz LAGA LUGA…"

(Salahi BAŞARAN)

İnsanlık ölmemiş daha!

Hani biz basın mensuplarına hep derler ya hep kötü haber yaparak içimizi karartıyorsunuz diye…

Doğrudur bu!

Ama işte gelin görün ki ülke şartları ve elimizdeki malzeme neyse odur aslında…

İşte bu da güzel bir haber!

İnsanlığın daha ölmediğine dair…

Park halinde duran bir araca çarpan bir sürücünün umutları filizlendiren mesajı!

Nasıl önleyeceksiniz?

"2 yıl önce, Ehliyetsiz, Sigortasız, Seyrüsefer Ruhsatsız ve Muayene Belgesiz, Üstelik, araç sahibinin izni olmadan, Aşırı süratle kullandığı aracın kontrolünü kaybederek, Karşı şeride geçip, doğru yolunda giden birisinin ölümüne sebep olan (öldüren desenize) Bir kendini bilmez trafik teröristine, Dün, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi 3 yıl hapislik cezası vermiş. *** Bir can alan, bu kadar sorumsuz ve Yasa/Kural tanımaz birisine, Böyle hafif cezalar verilirse, Bu tür insanların suç işlemesini, Günahsız insanları öldürmelerini, NASIL ÖNLEYECEKSİNİZ?.."

(Ülker FAHRİ)

Rahat uyuyor musunuz?

"Dövizin yükselmesi ile bir günde sanki o kurdan almışınız gibi rafdaki ve depolardaki mallarınızı iki katına çıkardınız bir gecede milyonlarca para kazandınız.Başbakanda denetlemeden bahseder.Son günlerde de ışıklarda broşür dağıtıp kampanyadan bahsedersiniz.Bunun adı halkla dalga geçmektir,haksız kazanç elde etmektir. Bunları yapıp gecede başınızı yastığa koyup rahat uyuyorsanız sizlere söyleyecek tek bir şeyim vardır. YAZIKLAR OLSUN!"

(Buran ATAKAN)
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları