Güney'e kaçan kurtuluyor mu?

Yayın Tarihi: 05/11/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Güney'e kaçan kurtuluyor mu?

İskele'de ormanlık alanda katledilen Hasan Işık Özgeçmen cinayeti…

Belli ki sırlarını koruyarak unutulup gidecek!

Çünkü katil zanlısı cinayeti Kuzey'de işliyor ama…

Güney'e kaçıyor!

Rum polisi tutukluyor…

Rum mahkemeleri yargılıyor!

Karar da açıklandı;

Sınır dışı edilecek!

Sırlar burada kalacak…

Acılı ailenin canı yanmaya devam edecek!

Cinayetin neden ve niçin işlendiğini hiçbir zaman bilmeyecekler…

Ama katil zanlısı adadan uçup gidecek!

Çünkü Rumlar Kuzey'i tanımıyor ya gerekçe o…

Kuzey'de suç işleyip Güney'e kaçınca insanların yırttığı bir sistem bu!

…

Merhumun çok yakın akrabası ile birlikte kahve sohbetindeyiz…

Kafalarında milyonlarca soru!

Can bu, hem de kardeş canı…

Kardeş üzüntüsü sadece yüzlerine değil bedenlerine de yansımış!

Hadi ağabeyleri yitip gitti, geri gelmeyecek…

Peki niye böyle vahşi bir cinayete kurban gitti!

Bilmek hakları değil mi?

Bilmiyorlar işte…

Bu sistem devam ettiği sürece de bilmeyecekler!

Kafaları hep karışık, hep bulanık kalacak…

Dahası var…

Bir takım söylentiler ve dedikodular yapılıyor!

Canları çok daha fazla yanıyor işte o zaman…

Ne olursa olsun ilmek hakları değil mi?

…

Devletin ilgisizliğine bakar mısınız?

Burada bir cinayet işleniyor ve zanlı Güney'e kaçıyor…

Bizim devlete göre işlem tamam!

Mademki Rum Mahkemeleri sınır dışı kararı aldı niye takip etsinler ki…

Burada kendi insanları birçok soru işaretlerini ardında bırakarak canından olmuş!

Bizim devlette ne olursa olsun mantığı hakim…

Acılı aile kendi imkânlarıyla Güney'e geçip mahkemeyi izliyor ama!

Bizim devletten tek bir Allah'ın kulu bile yok…

Umurlarında bile değil anlayacağınız!

Ne bir ikili temas, ne zanlının iadesi içir bir girişim ne de başka bir şey…

Adama güneyde ödül gibi ceza verilmiş!

Cinayeti işledi, sınır dışı edilip kurtulacak…

Ardında türlü sırlarıyla!

Acılı yürekler bırakarak…

…

Aile Ankara'nın Lefkoşa Büyükelçiliği ile görüşmüş konuyu…

Bir sonuç alamamışlar!

Çünkü ne Türkiye Rum kesimini ne de Rumlar Türkiye'yi tanımıyor ya…

Nasıl bir tanımamaksa artık bu!

İki ülke arasında her türlü spor müsabakası ve etkinlik yapılıyor ama…

Konu suçluları iadesine gelince tanımıyorlar işte!

Gariplik de burada yatıyor zaten…

Çelişkiler yumağı yani!

Cinayet burada, katil zanlısı orada, adam cinayetle bile yargılanmıyor, yasa dışı yollardan girdi diye suçlu bulunuyor ve sınır dışı kararı çıkıyor…

Ve bizim burada elimiz kolumuz bağlı!

Ateş de düştüğü yeri yakıyor…

…

Uzunca bir süredir bizim tarafta bir sınır kapısı açma isteği furyası yaşanıyor…

Derinya ve Aplıç birkaç güne açılacak!

Sonra diğerleri gelecek…

Açılsın da zaten bir itirazımız yok!

Açılsın ama ya işlenen suçlar sonrası ortaya çıkıp absürt durumlar…

Bunu konuşan, görüşen ve aklına gelen birileri var mı?

İlla ki sadece pakılar açılsın…

Detaylar, derin konular ve hassasiyet gereken konular görüşülmeden, karara bağlanmadan!

Burada özellikle de Cumhurbaşkanı Akıncı ve ekibine önemli görevler düşmektedir…

İstedikleri kapıları istedikleri zaman açsınlar bu konuda komşudaki refikleriyle de anlaşmaya varsınlar ama…

Artık işlenen suçlar sonucunda ne olacağını ne biteceğini de gündeme getirsinler!

Bu sorumluluk onların omuzlarındadır…

Tatar'ı biraz rahat bırakın!

UBP'nin yeni genel Başkanı Ersin Tatar çevresi anında sarıldı…

Artık UBP'de herkes Tatarcı oldu!

Sırt okşamalar, övgüler gaza getirmeler…

Tatar gaza gelir mi?

Kendi bileceği bir iş tabi ki…

Ama hükümet ve erken genel seçim konulularında öyle çelişkili açıklamalar yapıyor ki evlere şenlik!

Belli ki çevresini saranların etkisine girdi giriyor…

İllaki iktidar illa ki genel seçim!

Ve tek başına iktidar gazlaması…

Bu iş soytarılığa döndü artık!

Biraz adamı rahat bırakıp…

Zafer sarhoşluğundan normal hayata dönsün!

Başının dönmesi geçsin…

Elbet su akıp bir yerlere ulaşacaktır!

Sadece Merak İşte?

YÖDAK'ı duyan var mı?

YÖDAK Başkanı Prof. Dr. Akıle Büke ısrarla vurguluyor…

Üniversite sayısındaki kontrolsüz büyümenin tüm üniversitelere zarar verme noktasına kadar geldiğini!

O görevini yapıyor da…

Onu duyan dikkate alan ya da bu konuda bir çalışma içinde olan var mı?

Bütün mesele bu!

Zira öğrenci sayısı arttıkça kalite düşüyor ve bu da demektir ki bizde öğrenci demek altın yumurtlayan tavuk anlamında…

Bakalım nereye kadar!

Sigara yasağı mı dediniz?

Adam telefonda kızgın ve öfkeli…

Lefkoşa'da bir meyhanede ailesiyle birlikte demleniyormuş!

Mekân tamamen dolmuş…

Ve tavanda bir duman tabakası!

İşletme sahibine gidip durumu şikâyet etmiş…

İşletme sahibinin verdiği kısa yanıt şu olmuş;

"Ne yapayım kardeşim sigara içirmeyince kimse mekâna gelmiyor!"

Polis yoksa güvenlik de yoktur!

Polis teşkilatı 800 kadar eksik personelle çalışıyor…

Tüm sıkıntılara rağmen özverili bir çalışma temposu var!

Ama ülkedeki asayiş olayları o kadar fazla arttı ki hangi birine yetişecek bu konu çok tartışılır…

Ve tüm şikâyetlere rağmen teşkilat için açılan istihdam sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor!

Gittiğimiz, tuttuğumuz yol yol değildir…

Devletin görevlerinin başında da vatandaşının can ve mal güvenliğini korumak gelir!

Gözler tüp gazda!

Döviz ve petrol fiyatları yükseldi dediler insafsız zamları bindirdiler…

Rahip gidince döviz hızla düşmeye başladı!

Akaryakıt biraz ucuzladı…

Ama kış girişindeyiz ya!

Vatandaş daha nasıl ısınacağına karar veremedi…

Dolayısıyla tüp gazda haklı olarak indirim bekliyor!

Hem de dört gözle…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları