Artık herkes statükocu!

Yayın Tarihi: 09/11/18 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Artık herkes statükocu!

Ülkede siyasetçiye güven kalmamış…

Geçmiş yıllarda da yoktu ama güvensizlik hiç bu kadar ileri safhalara çıkmamıştı!

Bunu biz değil anket sonuçları söylüyor…

Tabi ki durum göründüğünden çok vahimdir!

Aslında şunu sormak lazım;

Vatandaş siyasetçiye niye güvensin ki?

Gelenin gideni arattığı bir siyasi sistemimiz var…

Muhalefette aslan kesilenler hükümet olunca pisi kedi oluveriyorlar!

Çünkü muhalefette olunca atıp tutmak kolaydır…

Hükümetlerin her icraatına karşı çıkarsın, iki de basın bildirisi patlatırsın al sana muhalefet!

Onun içindir vatandaş siyasetçiye neden güvensin ki?

…

TDP geçenlerde MYK toplantısı yaparak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndaki müsteşar krizini görüştü…

Hiç merak ettiniz mi nasıl sonuçlandı diye!

Sonuçlanmadı çünkü krize bir çare üretemediler…

Zeki Çeler, başka partili olsa da bakanlık müsteşarına sahip çıktı, devlet kadrolarında partiliden daha ziyade uzman kadroların olması gerektiğini savundu ve çizgisinden çıkmadı!

Bir anlamda statükocu olmadığını ispatlamış oldu…

Bu konuda tek başına da kaldı ama bedeli ne olursa olsun ödemeye hazırdı!

Parti içindeki baskılara boyun eğmedi ki bu bizim siyaset düzeninde çok görülmüş bir şey değildir…

Ya baskıya boyun eğersin ya da gidersin!

Çeler mücadele etmeyi yeğledi, doğrusunu yaptı…

Anlaşılan kriz uzun bir süre daha devam edeceğe benziyor!

…

Peki muhalefetteyken her türlü partizanlık ve popülizme karşı duran Cemal Özyiğit şu anda ne yapıyor?

Statükonun pençeleri arasında kıvranıp duruyor…

Hem de çelişkili açıklamalarla!

Müsteşar ataması konusunda baskı yok diye konuşuyor…

Sonra da devlet kadrolarında çalışacak yeterli kadromuz var diye başka anlamda bin açıklama!

Acaba yine muhalefette olsa ve bir iktidar partisinde böyle bir kriz yaşansa ne derdi?

Yeni göğü inletir, en ağır eleştirilerde bulunurdu…

Peki ne değişti?

O zamanlar muhalifti şimdi iktidar koltuğunda oturuyor…

Statükoculara ateşli eleştiriler yapanların şimdi baş statükocu olması ne büyük çelişkidir değil mi?

…

Uzun süre tartışma konusu olan Meclis'teki bazı makamlarda bulunanların görevden alınıp yerine yenilerini atanması meselesi…

Dün bu konuda YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı çok ağır bir eleştiride bulundu…

Biraz dozu kaçan bir eleştiriydi ama doğruluk payı da yok değildi!

Akıncı önce bu konuya sessiz kalmayı yeğledi ama belli ki perde gerisinde başka hesaplar kitaplar vardı…

Örneğin Angolemli'nin Meclis Başkanlığına getirilmesi meselesi!

CTP bu makamı TDP'ye verecekti ama karşılığında da bir şeyler alması gerekliydi…

Bunun için de devlet makamları olmazsa olmazıydı!

Böylelikle hem CTP hem de Akıncı da statükonun devam etmesi yönünde tavır aldılar…

Akıncı'ya yakışmadı, statükonun karşısında olduğunu söyleyen CTP'ye hiç yakışmadı!

…

Sonuçta bizim siyasiler hele de iktidara gelince, koltuğa oturunca statükonun yaşaması ve daha da kökleşmesi için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar…

Artık gelmiş geçmiş tüm siyasiler ve iktidarlar statükodan yana tavır koyunca haliyle vatandaşın gözünde de siyaset ve siyasetçi her geçen gün biraz daha aşağı seviyelere düşüyor!

Onun için eğer bu konuda endişeleri varsa eğer suçu kimsede aramayacaklar…

Geçmişte ne dediler, şimdi ne söylüyorlar buna bakacaklar…

Hele de bunu bir ayna karşısında yaparlarsa gerçek suçluyu da yine kendileri tespit etmiş olacaklardır!

Bu da statükocu vatandaş…

Ombudsman Emine Dizdarlı açıklayınca öğrendik biz de…

Vatandaşın biri hastanede sağlık kuruluna girmeden gitmiş yurt dışında tedavi olmuş!

Yüklü de bir fatura ile dönmüş memlekete ve o parayı devletten talep ediyor…

Kuralı takan filan yok çünkü!

Çünkü artık vatandaş da statükonun bir dişlisi hale geldi…

Ya da yine statükocu siyasiler tarafından getirildi!

Öyle alıştırıldık çünkü…

Alışkanlıklarımızdan vaz geçemiyoruz bir türlü!

Kanımıza kadar işlemiş, yılların çarpık ve kokuşmuş sistemi…

Sadece Merak İşte?

Medya çok mu güvenli?

Siyaset üzerine yapılan anketler medyada yayınlanır ve seviyenin ne kadar aşağılarda olduğunu hep birlikte görürüz ya…

Görünce de içten içe güleriz yani!

Sanki de medyanın güvenilirlik durumu çok parlakmış gibi…

Kim ne derse desin;

Medya da artık eski medya değil ve etik değerlerden çok uzaklarda haberden daha çok bireysel menfaatler peşinde debelenip duruyor!

Kimlikle girişler niye kaldırılmıyor?

Kim ne derse desin…

KKTC'de artan asayiş olaylarında kimlikle girişlerin payı büyük!

Vatandaşın ortak kanısı da böyle…

Ama nedense gelen de giden de şu kimlik olayına pek el atamıyor!

Sanki de birileri talimat verdi ve kimlikle girişler olmazsa olmaz bir durum…

Yahu ülke güvenliği elden gidiyor ve artık sadece hırsızlar ve arsızlar değil katiller de aramızda dolaşıyor!

Ya diğerleri?

Vatandaşın mutfak masrafları yapılan bir araştırmada 3 bin 800 TL olarak belirlenmiş…

Hatta en az olması gereken fiyat bu!

Peki ya diğer harcamalar?

Ev kirası ve taksiti olanlar?

Çocuk okutanlar?

Hastalar ve düşkünler?

Hadi vatandaş mutfak masrafını bir şekilde buldu harcıyor…

Ya diğerleri nasıl ödenecek?

Büyükelçi rahatlattı mı?

Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Başçeri Ticaret Odası'na yaptığı ziyarette manidar açıklamalarda bulundu…

Özellikle Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerde bir sıkıntı olmayacağını söyledi!

Çünkü bu konuda sadece K.T.Ticaret Odası'nın değil tüm toplumda bir endişe yaşanmaktaydı…

Bu açıklamayla rahatladık mı bilemezim ama!

Acaba diyoruz Ticaret Odası yetkilileri bu sohbette KKTC'ye yapılan mali yardımların neden azaltıldığını sordu mu?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları