"Kamu hayal kırıklığı..."

Tolga Atakan yıllardır özel sektörde ter döküyor…

Yanında onlarca çalışanı var!

Sistemini kurmuş şirketinde, işler de doğal olarak tıkırında…

Sonra siyaset süreci başlamış!

Önce vekil sonra bakan…

Şu anda Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı olara görev yapıyor!

Bakanlıktaki ilk günlerini tek kelimeyle aynen şöyle özetliyor…

"Hayal kırıklığı…"

Yerden göğe kadar haklılığı var!

Özelde insanlar üretmek için, iş yapmak için çabalarlar…

Kamuda öyle mi?

Öncelik iş yapmamaktır…

…

Atakan ile Radyo Vatan'da canlı yayındayız…

Programa özel ile kamu arasındaki farklılıklarla girmek istedik!

Bakan Atakan'ın tam da nasırına basmış olduk…

İlk günlerdeki tespitlerinden birisi de şöyle;

Bir iş nasıl yapılır değil, nasıl olur da yapılmaz tartışılıyor…

Pozitiflik filan yok!

Bakış açısı tamamen negatif ve hep olumsuzluklar üzerine kurulmuş…

Zaten bu konu Başbakan'ın açıklaması ile de tutanak altına alınmıştı!

Ülke genelinde 300 kamu çalışanından 79'u devletteki işinden kaytarıyordu…

Personel Dairesi'nin rakamları böyle diyor!

Aslında araştırma eksik yapılmış…

Devletteki işini kaytaranlar çalışma saatlerinde ne yapıyorlar diye de araştırılmalıydı!

O zaman ortaya çıkacaktı ki devlette hep olumsuzluklar üzerinde duran çalışanlar kendi işlerinde arı gibi çalışıyorlar çünkü!

…

Bakan Atakan'a yılan hikâyesine dönen kamu reformunu da sorduk…

Şu anda Meclis alt komitesindeymiş!

Çok büyük ihtimalle 2019 yılında uygulamaya geçeceği müjdesini verdi…

Doğrusu memnun olduk!

Şimdiye kadar çoktan geçmiş olmalı ve devlet yeni çalışma sistemi yürürlüğe girmeliydi ama bu kadarı bile artık bizi memnun ediyor…

Eğer bunu bu hükümet başarırsa ne ala, çok büyük bir projenin altına imza atmış olurlar!

Eğer başaramazlarsa da zaten diğer hükümetlerden pek farkları kalmaz…

Çünkü artık bu işin şakası filan kalmamıştır!

Kamuda hantallık gün geçtikçe artmakta bu da hem siyasete hem de devlete olan güveni azaltmaktadır…

Bunun için özelden gelip de devletin üst makamlarında görev alanlar devlet mekanizmasından muzdarip oldukları için beklentimiz odur ki bu işi daha fazla uzatmasınlar!

…

Kamu reformu Bakan Atakan'ın da dediği gibi birçok kamu yöneticisinin ve çalışanının hoşuna gitmeyecektir…

Özveriyle çalışıp görevinin hakkını layıkıyla verenleri bir yana koyuyoruz ama artık büyük kesim sanki de devleti ikinci iş gibi görmeye başlamıştır!

Kamu şu anki haliyle tamamen siyasilerin iki dudağı arasındadır…

Çalışanlar bunu bir fırsat gibi kullanıp devleti sadece arkalarını yaslayacak bir güç olarak görürken, verimliliği düşünmemekte bu da kamudaki çöküşü hızlandırmaktadır!

…

Hani Serdar Denktaş'ın da dediği gibi şu dedikodu mekanizmaları var ya…

Önce yeni hükümet söylentileri!

Sonra da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik bir takım iddialar…

Mademki hükümeti oluşturan siyasi partiler bu konuda bir gelişme olmayacağı yönünde uzlaşma içindeler işte o zaman şimdi kam reformunun geçmesi, devletteki verimliliğin artması için bu yasaya öncelik vermelidirler!

Eskiler çok iyi bileceklerdir, İngiliz yönetimi döneminde nasıl devlet halkın hizmetkârı olduğunu söylüyor ve hatta bunu resmi yazışmalarda bile kullanıyorsa, bunu başarmak, kamuda yeni bir sistem kurmak artık bu hükümetin sorumlulukları arasındadır…

Pek ala ki geçmiştekilerle farklı olduklarını gösterme fırsatını da böylelikle bulacaklardır!

Sadece Merak İşte?

CAS çalışanları ne yiyor ne içiyor?

Bakan Atakan'a CAS çalışanların akıbetini de sorduk…

Sonuçta kış girişi iş yok güç yok, cepte para yok!

Bu konuda mahkeme kararı bekleniyormuş ama durum onlar için çok da iç açıcı değil…

Eksik maaşlarının ve tazminatlarının ödenmesi için gayret göstereceklerini söyledi!

Umarız bu konuda ellerini çabuk tutarlar…

Çünkü onlar hala çadır eylemindeler ve ne gelenleri var ne gidenleri!

Hangi CAS yöneticileri bunlar?

CAS konusunda başka bir hukuk süreci de başlamak üzere…

Şu anda Tolga Atakan bu konunun üstünde de çalışıyor!

Geçmiş hükümetler döneminde bazı yöneticilerin yaptıkları usulsüzlükler…

Havacılıkla yakından uzaktan ilgisi olmayanlar CAS'ın yönetim kuruna atanmışlar ve sadece kendilerini ve partilerini düşünmüşler!

Olayın mali boyutu da çok büyük…

Bakalım kimmiş asıl CAS'ı batıranlar yakında hep birlikte göreceğiz demektir!

Hava tahmini mi bu?

Başbakan Tufan Erhürman, bir toplantıda dövizin düşmesinden dolayı akaryakıtta indirime gidilebileceği tahmininde bulundu…

Yani kesin demedi sadece tahmini bir açıklama yaptı!

Yani şu tahmin işlerini hava raporlarında ve şans oyunlarında bilirdik de akaryakıt konusunda da olduğunu da öğrenmiş olduk…

Madem döviz yükseldi akaryakıt fiyatları zamlandı, döviz düşünce indirim niye tahmini olsun ki?

Akşener de mi vitrine oynuyor!

Türkiye'de siyaset yapanlar nedense hep Kıbrıs'ı bir siyasi rant kapısı olarak görmüşlerdi…

En yeni parti olan İyi Parti de belli ki bu işten siyasi rant peşine düştü!

Açıkça yeni bir savaş çığırtkanlığı yapıyor…

Böylelikle Anadolu insanını etkilemeye çalışıyor!

Yani birisi de çıkıp artık Kıbrıs Türkleri kendi ayakları üzerinde nasıl kendi efendileri olacaklarını söylese dünyanın sonu mu gelir?

Boş verin artık vitrine, tribünlere oynamayı…