8 kişinin hesabı sorulmuş muydu?

Yayın Tarihi: 08/12/18 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Aradan tam 8 sene geçti…

2010 yılı Şubat ayının onuncu gününde Lefkoşa'da yine sel felaketi yaşanmıştı!

Bu kez de Lefkoşa Devlet Hastanesi'ni s basmış, jeneratörler çalışmamış ve hiçbir cihaz çalışmamış ve oksijen alması gereken hastalar bundan mahrum kaldıkları için hayatlarını kaybetmişti…

Tam 8 kişiydi bunlar!

O tarihten itibaren çok kez bu konuda yazı kaleme aldık ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedik…

Hem biz hem de başka meslektaşlar!

Bir Allahın kulu bile çıkıp cevap verememişti…

Çünkü verecekleri cevap yoktu!

Biz katiliz diyemezlerdi…

Zaten ondan sonra hesap soran da olmadı!

Unutuldu gitti olay…

Ama işte gelin görün ki yaşanan her sel felaketi sonrası insanın aklına ister istemez geliyor bu konu!

Bir gün içinde devletin hastanesine kendini teslim edenler hayatlarından oldu ama nafile…

Hayatını kaybedenlerin aileleri bile ölümleri ileriye götürmediler!

Mahkemelerde zaman harcamasınlar diye…

Haklarını aramadılar!

Aramayınca da dosyalar kapandı gitti…

…

Şimdi bir kez daha ölümlü bir sel felaketi yaşadık…

4 gencimiz yitip gitti pisi pisine!

Herkes bu sıralar koro halinde isyan ediyor…

Hesap sorulsun ihmali olanlar yargılansın diye!

Seviyesiz bir sürü yorumlar…

Lütfen yazın bir kenara;

Bu acı olay sonrasında da birkaç gün sonra unutulacak ve hayat normal şartlarda devam edecektir!

Ailelerin dağlanan yürekleri ise acıtmaya elbette devam edecek…

Ateşin düştüğü yeri yaktığı gerçeğiyle birlikte!

…

Bu yaşanan olayda tek bir iyi gelişme var…

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı da konuyla ilgili özel bir soruşturma başlatacakmış!

Nereye kadar takip ederler bilemeyiz!

Ama sonuna kadar gitmelerini ve sorumluların mahkemeye çıkarılmalarını da dört gözle bekleriz…

Bunu için de medya ve çok daha da önemlisi kamuoyu baskısı gerekir!

Hem de bıkmadan usanmadan!

Her gün dile getirerek…

Çünkü artık bu ülkede bazı şeylerin kesinlikle değişmesi gerektiğine inanıyoruz!

Değişmedikçe de her olaydan sonra ateş sadece düştüğü yeri yakmaya devam edecek ve yapılan şikayetler de yaygara olarak kalmaya devam edecektir.

Lefkoşa Devlet Hastanesi ne kadar sağlam?

Geçenlerde Sağlık Bakanlığı bu konuda bir açıklama yapmış ve şu anda bir tehlikenin olmadığını açıklamıştı ama yine de hatırlatmakta yarar var…

Bundan 2 sene kadar önce;

Türkiye Sağlık Bakanlığı'ndan uzman bir ekip gelmiş ve bizim sağlık sistemimiz ile Lefkoşa Devlet Hastanesi konusunda geniş kapsamlı bir rapor hazırlayıp bizim ilgili bakanlığa sunmuştu!

Sonra öğrendik ki raporun 5 sayfası bizimkiler tarafından imha edilmiş…

İmha edilen sayfalarda da hastanenin çok da sağlam olmadığı ifade edilmiş!

Onun için bir kez daha soruyoruz…

Bu 5 sayfayı kimler neden imha etmişti!

Ve tabi ki can alıcı bir soru daha;

Lefkoşa Devlet Hastanesi gerçekten sağlam mı, olası bir deprem ve sel felaketi sonrası yıkılma tehlikesi var mı?

Her gün yüzlerce çalışanın ve binlerce kişinin bulunduğu hastanede umarız ki insan hayatının eğer varsa tabi ki değeri bu sorulara yanıt aranır!

Sonradan diz dövmemek için…

Kayral: Kamu sınavında şaibe yok!

Geçenlerde medyada yayınlanmıştı…

Biz de Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Kamil Kayral'a mesajla sormuştuk;

Sınav birincisi, sınav komisyonunun çalışanı mı diye!

Kayral hassasiyet gösterip soruyu yanıtladı ve sınavda şaibe olmasının imkansız olduğunu ifade etti.

Konuya çok önceden duyarlılık göstermiş ve önlemini de almış!

Hem alınan kararın resmi belgesini gönderdi hem de üzerine not düşerek açıklama yaptı…

İşte o açıklama:

"Sayın Levent Özadam

Mesajınızı aldım, söz konusu kişi kadrolu olarak kurumumuzda çalışmaktadır.

Kurumumuz personelinden iki kişi bu sınava girmiş ve münhal sayısı 12 olduğu için bir kişi başarılı olmuştur.

Bu yazı aldığım sınav öncesi önlemleri içerir.

Kesinlikle kimse kayrılmamıştır.

Saygılarımla bilginize sunarım.

Kamil KAYRAL"

Kötü niyetliler her zaman var!

Ülke 4 gencin sel sularında hayatlarını kaybetmesiyle acı çekerken kötü niyetliler yine piyasadaydı…

Sosyal medyada bazı resimler yayınlayarak ölenlerden birinin resmini kasıtlı olarak yanlış bir fotoğrafla adlandırdılar!

Medya da bunun hemen üstüne atladı ve yanlış fotoğrafı sayfalarında yayınladı…

Oysa ölen kızın yerine kasıtlı olarak konulan fotoğraf dünyaca ünlü manken Venessa Hudgens'e aitti!

Bunu yaparak ne medet umdular bilinmez ama…

Bunarı yapanların sadece kötü niyetli değil ruh hastası olduklarını da rahatlıkla söyleyebiliriz!

Kına yaksınlar…

2 Ciddi soru!

"Girne – Lefkoşa yolu hepimizin kullandığı en işlek yollardan biridir ve yaklaşık 8 aydır bu yolda tek şeritten ulaşım sağlanmaktaydı. Yol çalışmaları tamamlandı, ulaşıma açıldı açılmasına ama gelen yağmurlarla birlikte sel suları kana bulandı! Şimdi aklımıza takılan 2 ciddi soru var:
Soru 1; Bu yolda meydana gelen ölümlü kazada arabanın yuvarlandığı yerde koruyucu bariyer var mıydı?

Soru 2; Yolun tadilatı sırasında yol ile kanal bağlantısının bir hata sonucu kapatıldığı ve dolayısıyla sel sularının yolda şiddetli bir akım oluşturup oluşturmadığı?

Konunun takipçisi olacağız, uzmanları göreve davet edip, polisinde sorumlular hakkında soruşturma başlatmasını talep edeceğiz.
Bu yağışlar devam edecek, hükümet bir an önce önlem almalı, daha fazla canlar gitmesin, canımız yanmasın!"

(Oğuzhan HASİPOĞLU)

"Kazanırsak kaybedeceğiz…"

"Ne çok olduk böyle.
Birbirimizi yedik bugüne kadar.
Bugün de yiyoruz.
Birbirimizi yemekle kalmadık, gençlerimizi yiyoruz şimdi.
Sözle değil, canla.
Keşke biraz daha az konuşsak.
Keşke durmayı bilsek biraz.
Durmak anlamaktır, bir nevi.
Duramıyoruz, durduramıyoruz.
Yağmuru da durduramadık, durduramayız da.
Kayıp gidenleri de durduramadık.
Hubert Reeves'in sözü:
"Doğayla savaş halindeyiz, kazanırsak kaybedeceğiz"
Bu sözü bütün sokak tabelalarının altına asmalıyız, bütün virajlara, bütün ağaçlara, her yere.
İnkar edemeyiz kazandık, çok kazandık ve ağır kaybediyoruz.
Doğanın bir hafızası var.
Geçtiği yeri.
Estiği yönü.
Unutmaz…"

(Ayşe ALİOĞLU)

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları