Demek ki dersimizi almamışız!

Yayın Tarihi: 11/12/18 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Demek ki dersimizi almamışız!

Dün aslında gayet de iyi başladılar…

Daha önceden belirlenmiş konuları değil, ülkeyi talan eden, 4 cana mal olan sel felaketini konuştular!

Başlangıç için doğruydu da konuşmalar ilerledikçe amacından saptılar…

Kürsüye çıkan gaza geldi!

İktidar kendini savunurken muhalefet yanlış bir zaman ve yanlış bir zeminde iktidara yüklenmeye çalıştı…

Bundan nasıl bir siyasi rant elde ederler bilemem!

Ama dünkü konuşmalar bizim için tam bir hayal kırıklığı oldu…

Sorunların gerçek kaynağına inmediler aksine işi horoz dövüşüne çevirdiler!

Kendi adımıza konuşacak olursak, yazın bir kenara ki sonuçta elle tutulur hiçbir şey elde edilmeyecek…

Ta ki yeni bir felakete kadar da yaşananlar unutulup gidecek!

…

Hükümet yine iddialı…

Başbakan Tufan Erhürman sorumlular bulunacak diye ısrar ediyor!

Neyin sorumlusunu bulacaklar o da muamma işte…

Yolun eğimini mi?

O bölgedeki bariyerlerin olmayışını mı?

Yoksa o yolun tamamen dere yatağına yapılmış olmasını mı?

Ya da hiçbir şey bulamayıp, suçlu şiddeti yağan yağmur mu olacak!

Bekleyip göreceğiz artık…

Neyi bile beklediğimizi bilmeden!

Ha keşke bu kadar iddialı konuşmasaydı…

Sorumlu önce ortaya çıkarılıp sonra böyle bir açıklama yapılsaydı!

Çünkü göreceksiniz ki aylar hatta yıllar geçecek ama bu konuda tek bir Allah'ın kulu bile sorumlu diye kamuoyunun önüne çıkarılmayacaktır…

…

Muhalefet ona keza…

Biz de zannetmiştik ki muhalefet meclis kürsüne çıkıp da eleştiri filan yapmayacak…

Konuya bilimsel filan yaklaşacaklarını umuyorduk!

Nerede o günler?

Suçlama üstüne suçlamadan başka bir şey yapmadılar…

Ve her zamanki gibi eski defterleri açtılar!

Muhalefet döneminde söylenenleri gözlerine sokmaya çalıştılar…

Peki, ne kazandılar?

On buna siyasi rant diyor…

Biz de koskocaman bir hiç!

Bu da ne demektir biliyor musunuz?

Yaşanan afet ve ölümlerden sonra bile dersimizi almamışız…

Al birine vur ötekine misali anlayacağınız!

…

İşte bu nedenedir ki ülke insanının ülke siyasetçisine güveni kalmamıştır…

Gelen aynı giden aynı klasiği devam ediyor!

Biz buna kasaba zihniyetlilerin kasaba politikacılığı da diyoruz…

Ülkenin köklü ve hayati sorunlarına bile bir masa etrafında oturup çözüm üretemiyorlar!

İçki masasında anlaşıyorlar ama konu devletin meselelerine halkın sorunlarına geldi mi yaptıkları tek şey siyasette bir adım olma kaygısı…

Sanki de Dikmen'de, Ciklos'ta ve Lapta'da hiçbir şey yaşanmadı!

Onlara göre birer başsağlığı mesajı yeter de artar bile…

Devam edin deriz!

Mademki dersimizi çıkarmadık ve varsa da yoksa siyaset, bunun da bir bedeli günü geldiğinde mutlak sorulur…

Allah'a havalesiniz yani!

Doğal afet mi değil mi?

Başbakan diyor ki;

Sorumlular varsa ortaya çıkarılacak!

Peki, bu afetten zarar görenlerin gündemi şimdi bu mu sanki?

İnsanlar yaralarının sarılmasını istiyorlar…

Bunun için bir çalışma yapılıyor mu?

Ya da yaşanan olayı doğal afet olarak kabul ediyorlar mı?

Şimdiye kadar bunu kimse telaffuz etmedi…

Etmediği müddetçe de yaraların filan sarılmasını kimse beklemesin!

Önce hükümet çıkacak doğal afet ilan edecek…

Sonra da gereklerini yerine getirecek!

Öyle kat kravat bölgeleri gezip insanlara sarılarak, sırf sıvazlayarak yara filan sarılmıyor…

Batık belediyeler şimdi tamamen bataklığın içine gömüldü!

Sadece maaş ödemeye gücü yeten belediyeler bu enkazın içinden nasıl çıkacak?

Bunun cevabı eğer devletse, devlet önce çıkıp doğal afet ilan edecek…

Vatandaşlar ona keza!

Evleri, bahçeleri darmadağın olmuş…

Bizimkiler ise bunları konuşacaklarına, Meclis'te gündeme getireceklerine, çıkıp kürsü kavgasına tutuşmuş!

Suçlu arayarak bu işten sıyırmayı düşünüyorlar…

Sadece Merak İşte?

Bakalım kaç bina yıkacaklar?

Konumuz dere yatakları ya…

Her kafadan bir ses çıkıyor!

Birbirini suçluyor…

Vatandaş ise şunu soruyor;

Mademki bu ülkenin şu anda en büyük sorunu dere yataklarıdır…

Hadi bakalım dere yataklarına ve çevrelerine yapılan kaç tane binayı yıkabileceksiniz!

Bunlar da patates kafalılar!

Markette iki kasa patates…

Üzerinde fiyat da yazıyor, 7 TL diye!

Ama yerli filan da değil…

Türkiye'den gelen ve TÜK'ün sattığı patateslerden!

Gözünü para bürümüş mahlûklar bunlar…

Nereden torpil buluyorlarsa buluyorlar işte ve vatandaşa 3.80 TL'den satılan patatesi torbalarca alıp 7 TL'ye satıyorlar!

Gözünüzü Allah doyursun artık sizin…

Bunlar da fırsatçı sigortacılar!

Bizim vatandaş nasıl olsa kafaya topuz yemeye alışık ya…

Sinip kalıyor ve tepki de vermiyor!

Bunu fırsat bilen araç sigortacıları da fırsatı kaçırmıyor…

Sanki yapılan zamlar yetmiyormuş gibi onlar da okkalı zamları geçirdiler vatandaşın ensesine!

Geçen yıl yaptırdığınız sigortalara yüzde 30'la varan bindirim yapıldığından haberiniz var mı?

Cansız beden deseniz ölür müsünüz?

Bizim medya yaşanan sel felaketinde tutturdu bir ceset furyası…

Neredeyse bu kelimeyi kullanmayan kimse kalmadı!

Hayatlarını yitiren gençlerin ailelerini filan düşünen yok…

Cansız beden diye haber yapmak zul geliyor sanki de!

Olayın psikolojik durumlarını düşünen kimse yok…

Ceset aşağı, ceset yukarı diyerek, yaralı yüreklere resmen benzin attık!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları