3 Maymun gibiler!

Yayın Tarihi: 04/02/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Herhalde gazete okumuyorlar…

Ya da istediklerini okuyup istemediklerini okumayıp görmemezlikten geliyorlar!

Sanırız bunlar televizyon da seyretmiyorlar…

Belki de seyrediyorlar da işlerine geleni!

Ülkenin gerçek sorunlarını görmüyorlar, duymuyorlar onun için konuşmuyorlar…

Üç maymunun yaptığı gibi!

Oysa Cumhurbaşkanı Akıncı, Aplıç'a gidiyor, Derinya'ya gidiyor…

Turistlerle anı fotoğrafı da çektiriyor çarşı merkezlerinde!

Başbakan köy ziyaretlerine başladı, icraatlarını anlatıyor…

Yanında bakanlar dizili, ülkenin tarımını konuşuyorlar, ekonomisini konuşuyorlar, sağlık konularında yapılanları anlatıyorlar!

Nedense konu bir türlü Dipkarpaz'a gelmiyor…

Acaba yolu çok uzak diye mi bölgeye gidip insanların yaşadıkları sorunları kendi gözleriyle görmeyip, kendi kulaklarıyla duymuyorlar!

Ya da orada oy diğer bölgelere göre daha az diye mi acaba bu bölge pek ilgilerini çekmiyor…

Kim bilir belki de bir dahaki seçimlere kadar hiç gitmeyecekler, görmeyecekler ve konuşmayacaklar!

Haliyle üç maymun gibi görmüyorlar, duymuyorlar, konuşmuyorlar, yorumda bulunmuyorlar…

Rumlardan utanın diyeceğim ama işte gelin görün ki dilim varmıyor…

Dipkarpaz'da ilkokul ve ortaokul çağında 40 öğrenci var!

Güney Kıbrıs 40 öğrenci için 28 öğretmen görevlendirmiş burada…

28 öğretmen sabah 3 akşam 3 saat olmak üzere Dipkarpaz'a yol tepiyor!

40 öğrenciyi okutsunlar, eğitsinler diye…

Tabi ki aslında eğitim bahane!

Kendi insanına ne kadar değer verdiğini göstermek için tüm imkanlarını seferber etmiş…

Dost da düşman da görsün diye!

Ülkenin diğer ucu olsa da oraya ulaşırız mesajı vermeye çalışıyor…

Biz ise bırakın öğretmen sorununu, bölge insanının sağlık sorununu bile çözememişiz!

KKTC vatandaşlığından çıkmazsa hekimlik izni verilmeyeceği tehdidinde bulunanların ağzının payını bile veremiyorlar…

Aynı 3 maymun gibi!

O kadar gazete yazdı, televizyonlarda yayınlandı, köye yazılarına konu oldu ama…

3 maymunu oynamaya devam!

Önce Cumhurbaşkanı Akıncı'ya sormak gerek…

Dipkarpaz'ın, bir Aplıç bir Derinya kadar da mı değeri yok!

Sahi en son Dipkarpaz'a ne zaman gittiniz hatırlıyor musunuz?

Oradaki insanların sağlık sorunları sizi ne kadar ilgilendiriyor?

Oraya gitmek için illa ki festivaller panayırlar mı düzenlenmesi gerek ki elinize mikrofonu alıp konuşasınız, halkın sırtını sıvazlarken fotoğraflar çekilesiniz…

İnsanların doktur eksikliğinden yollarda ölüp heba olup gitmesi hiç ama hiç mi ilginizi çekmiyor sizin?

Başbakan ve bakanları için de aynı durum geçerli…

Ülkenin en sorunlu bölgesi burası!

Ekonomi zayıf, eğitim zayıf, sağlık neredeyse hiç yok, insanlar işsiz, devletin olanaklarının en kıt gittiği yer burası…

Hiç mi akıllarına gelmez bir Bakanlar Kurulu toplantısını burada yapsınlar!

Ya da hiç mi haber okumazlar, televizyon seyretmezler bölgede ne olup bitiyor diye bilgileri olsun…

Sivil toplum örgütleri ona keza…

Kır gezilerine giderler bölgeye, çiçek böcek görmek için!

Endemik bitkilerin haklarını hukukları korumak için…

Hem siz biliyor musunuz ki bu bitkilere basarsanız bile kanunen suçlu sayılırsınız para cezası ve hapis bile yatabilirsiniz!

Onlar değerli, eşekler ona keza…

Ama konu insan olunca zerre kadar değerleri yok!

Üç maymunu oynamaya devam…


Sadece Merak İşte?

Yeşil Hat Tüzüğünü bilmiyorlar mı?

Hükümet ihtiyaç nedeniyle bir karar üreterek Güney Kıbrıs'tan domuz eti getirilmesi kararı üretti…

Haber yayınlandıktan iki gün sonra Güney Kıbrıs yetkilileri açıklama yaptı!

Yeşil Hat Tüzüğü ile domuz eti ithalatı yapılamaz diye…

Bir kez daha madara olduk yani!

İnsan bir bakardı bu tüzükte ne var ne yok diye, sonra bir karar üretirdi…

Yasal olarak mümkün mü?

İş adamı Asil Nadir Geçitkale Havaalanı için gazetede münhal ilanı verince ortalık toz duman oldu…

Böyle bir şey mümkün müdür diye!

Hatta Taşyapı'nın patronu diyor ki 'bunlar boş iş'

Şimdi gözler Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığındadır…

Emrullah Turanlı boş iş derken haklı mı yanılıyor mu?

Taşyapı'ya bu konuda verilen haklar elinden alındı mı?

75 bin Euro nereden?

Biz yazdıktan sonra vatandaş da merak etmiş soruyor…

Cumhurbaşkanı Akıncı, Kayıp Şahıslar Komitesi'ne yaptığı 75 bin Euro'luk bağışı hangi kalem üzerinden yaptı diye!

Örtülü den mi?

Ek ödenekten mi?

Yoksa cepten mi?

Zira kendi cebinden ödemiş gibi bir hava yaratılmıştı ya…

Bu ne patlıcan sevdası böyle?

Market ve manavlarda patlıcanın kilosu 20 TL'ye çıkınca toplumsal muhalefet yine kendi gösterdi…

Allah'ın patlıcanı bu kadar pahalı olur mu diye!

Patlıcan sevdalısı çıktık yine…

Sanki de kış mevsiminde olmazsa olmazımız gibi!

Bakın Türkiye'de de patlıcan 18 TL olunca marketler ürün almamış ve toptancı da patlıcanı 4 TL'den satmaya başlamış…

Var mı böyle eylem ruhu bizde!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları