Şoför okulları üzülecek ama...

Yayın Tarihi: 13/02/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Şoför okulları üzülecek ama...

Bir yetkili anlatıyor…

Eskiden böyle değildi!

Şoför okulları arasında çok ciddi bir rekabet var ya…

Bazıları durumu iyice abartır, vatandaşa ilk sınavda ehliyeti alma vaadinde bulunurdu!

Bunu başarırlardı da…

Peki nasıl olurdu bu?

Kesinlikle rüşvetle!

Sınavları yapar müfettişler bir şekilde razı edilir, gönülleri alınırdı…

Gönül almak ne demek!

Anladınız siz onu…

Önce çay, kahve!

Sonra meyhane…

Daha sonra da Güzelyurt yolundaki eğlence merkezleri!

Dönen mangırlar…

Zaten geçtiğimiz yıllarda hepsi de deşifre oldu!

Ama hukuk sistemi yavaş ya…

Alacakları cezayı bekliyorlar!

…

Şimdi bu daireye yeni 4 tane pırıl pırıl trafik müfettişi alındı…

İlk sınavlarına da önceki gün girdiler!

Sınav sonuçları eskilerinden çok farklı oldu…

Sürüş ehliyeti sınavına katılanların yüzde 80'ine yakını sınavı geçemedi!

Çünkü artık eski müfettişler gitti yenileri geldi…

Çok da iyi eğitildiler!

Mesleğin en ince detaylarını öğrendiler…

Ama daha ziyade mesleğin onur ve şerefinin çok daha önemli olduğunu anladılar!

Devletin onuruydu çünkü bunlar…

Başaran sınavı geçti!

Başaramayan bir daha ki sefere kaldı…

Bu ne demektir bilir misiniz?

Bu dairede rüşvet artık tarihe karıştı…

Umarız başladıkları gibi de devam ederler!

Budan sonrasını şoför okulları düşünsün artık…

Öyle söz ve vaat filan yok!

Vatandaşı kolundan tutup ofise sokarak ilk sınavda başarılı olmak hiç yok…

Başarılı olan alacak olmayan çalışacak!

…

Hani hep yolsuzluk dosyalarının bir türlü sonuçlandırılmadığından yakınırız ya…

Devletin itibarı için önemlidir bunların en kısa zamanda açıklığa kavuşturulması!

Çünkü ne kadar çok yolsuz dosyası…

O kadar çok devlete azalan güven demektir!

Onun için önemlidir yeni trafik müfettişlerinin göreve başlamasıyla ehliyet almanın artık eskisi kadar kolay olmayacağı…

Ve tabi ki eğer 24 kurumdan 21'inde yolsuzluk olduğu ortaya çıkarıldıysa bunlar da fazla gecikmeden sonuçlandırılmalı ve yolsuzluk yapanlar gitmeli, cezasını çekmeli ve yerlerine yenileri gelmelidir!

En azından bir kurumumuzda işlerin düzeldiğini görmek umutlandırıyor hepimizi…

Konuya kararlılıkla giden başta Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan ile dairenin tüm yetkililerine teşekkür ederiz en azından bu kurumun onurunu kurtardıkları için!

Tabi ki de gerisi de gelmelidir…

"Bardon!"

İnsanların sendikalaşmasına karşı olan amma çok insan varmış. "Biz daha da zengin olabilmek için emeği sömürmeye devam edeceğiz" diyorlar açık açık. Ve bir kesim insan da bunlara destek veriyor.

Bundan daha da iğrenci ise "biz emeği ve sendikalaşmayı destekliyoruz" diyen ama var olan sendikalara da sürekli hakaret eden, onları ve temsil ettikleri çalışanları haksız yere, gerçek dışı bilgilerle ve sırf birilerine yaranabilmek adına hedef gösteren başka bir kesim.

Gerçekten bardon!

(Hasan Ulaş ALTIOK)

"Allah korusun…"

"Zavallı eşeğin kesik kulakları, Dipkarpaz bölgesindeki, sanki KKTC'yi aşan gizli bir politikayı ya da KKTC hükümet(ler)inin Dipkarpaz ile ilgili ''milli'' bir siyasetinin olmayışını haykırıyor gibi…

Dipkarpaz Milli Parkı'ndaki eşek sahipsiz…

Derin stratejiye kurban giden kulakları artık yok!

Peki ya KKTC?

Allah korusun!"

(İlker İPEKDAL)

Sadece Merak İşte?

Müteahhitler nerede haklı?

Bir müteahhit arkadaş sohbette iş kazaları için konuşuyor…

Tabi ki bu nedenle kesilen cezaları da!

Ceza niye sadece bize kesiliyor diye sitem ediyor…

Demesine göre tüm teçhizatlar işçilere veriliyormuş ama, ne takan var ne de kurallara uyan!

Tamam kabahat bizdeyse cezalar kesilsin diyor…

Kendi güvenlik önlemini almayanlara da ceza uygulansın görüşünde!

Sahi kendi güvenlik önlemi almadı diye inşaatın tepesinden düşen ve ölen işçinin cezasını kim ödeyecek?

Jasmine Court kime kiralanacak?

Oysa bir zamanlar ülkenin yıldızıydı…

Sonra el değiştirip başkalarının eline geçince her geçen gün eriyip bitti!

Şimdiki sahipleri devlete yükümlülüklerini yerine getirmeyince bu otel artık devletin olmuş…

Ama ciddi iddialar yapılıyor!

İhale usulü ile filan değil de birilerine el altından kiraya verilecek diye…

Bunu bir yerlere yazın deriz!

7.5 Milyon Dolar kara para mıydı?

Israrla yazmaya devam edeceğiz…

Geçtiğimiz günlerde Ercan'da yolcu beraberinde bulunan 7.5 Milyon doların akıbetini!

Ta ki bir açıklama yapılıncaya kadar…

Bu para kimindi?

Nereye gidiyordu?

Paraya ne oldu?

Kara mıydı ak mıydı?

2 yıl sonra ne olacak?

Yerli istihdama 750 TL'lik devlet katkısı…

Bu konudaki kavga devam ediyor!

Bakan Çeler sanki de biraz yalnız kaldı…

Çünkü hükümet ortakları çekingen davranıyor!

Bu arada en önemli eleştiri de şu oluyor;

İhtiyat sandığında 2 sene sonra para bitince ödemeler nasıl olacak, diye!

Çeler'in bu konuda bir açıklaması olacak mı?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları