Güzelyurt'ta 'öğretmen' faciası!

Yayın Tarihi: 06/03/19 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Güzelyurt'ta 'öğretmen' faciası!

Velilerden ihbar gelince ne yalan söyleyeyim önce inanmadım…

Daha doğrusu inanmak istemedim!

Çünkü bazı zamanlarda öğretmenler ile veliler arasında bir takım sürtüşmeler yaşanabiliyor ve konu çocuk olunca duygusal olarak yanlış yönlendirmeler ve abartılar olabiliyor…

Ama bu kez birden fazla veli arayınca haliyle insan araştırma gereği duyuyor!

Biz de onu yaptık ve insanları dinledikçe hayretler içinde kaldık…

Güzelyurt Kurtuluş İlkokulu'nda yaşanan bir takım tatsız olaylardan bahsediyoruz!

Veliler tarafından polise şikayet yapıldığı ve kayıtlara da geçtiği için isminin sadece baş harflerini vermeyi uygun gördük…

Okulun İngilizce öğretmeni S. H.!

Görevi öğretmek…

Bunu ne kadar layıkıyla yapıyor bilemiyoruz ama bizi dehşete düşüren konu ilkokul öğrencilerine şiddet uygulaması!

Çocukların saçını çekmesi…

Bazen tokatlaması!

Ağır hakaretlerde bulunması…

…

Çok daha kötüsü var…

"Ben ne polisten ne de bakandan korkmam' diye hitap şekli!

Daha önce de bu okulda öğretmenlik yapmış…

Sonra kadrosu burada olduğu için yine Kurtuluş İlkokulu'nda görevlendirilmiş!

Görev aldığı tarihten itibaren de hemen her zaman bir takım olaylar yaşanmış…

Okul yöneticilerine bile ağır hakaretler yaptığından da şikayet ediliyor!

Yani bir yerde haklıdır da…

Madem ne bakandan ne de polisten korkmuyorsa bir insan özgürlüğün dozunu haliyle kaçırabilir!

Ne demekse artık korkmamak…

Sonra niye korkasın ki!

Senin görevin çocukları eğitmek…

Onlara İngilizce öğretmek!

Bunu yapar gidersin evine…

Ama yok, eğer bir takım tatsız olaylar yaşanmasına neden olursan ve kendine çeki düzen vereceğine 'korkmam' diye nutuk atarsan, sen de haklısın öğretmen arkadaş!

Vardır elbet dayandığın birisi…

…

Veliler ısrar ediyor çünkü…

Bu öğretmeni defalarca Milli Eğitim Bakanlığı'na şikayet etmişler!

Ama şimdiye kadar bir sonuç alamamışlar…

Öğretmen bir ilkokulda dehşet saçacak ama bakanlık bir önlem almayacak olur iş mi yani!

Konu bölgeli olan bakanlık müdürü Adnan Eraslan'ın da bilgisindeymiş demelerine göre…

O da bir şey yapmadı diye sitem ediyorlar!

Öyle mi Adnan hoca…

Bölgendeki bir okulda öğretmen faciası yaşanıyor, sana gelip şikayet ediyorlar ama sen bu şikayetleri sallıyorsun öyle mi?

Öyleyse sen de ayıp ediyorsun yani…

Bir öğretmenin vukuatlarını görmemezlikten gelmek ya da buna sessiz kalmak o öğretmenin yaptıklarını desteklemek anlamında değil midir?

Umarız bugünden tezi yok ya kendin gidersin okula ya da bir müfettiş gönderirsin ve bu işi kısa bir sürede sonuçlandırırsın…

Ya da o görevini sonlandırırsın!

Velilerden başka bir iddia daha…

Bu öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Dairesi Müdürü tarafından korunduğunu da iddia ediyorlar!

Kimmiş ilgili müdür?

Müdür Muavini Hakkı Başarı diye geçiyor ismi bakanlığın hizmet şemasında…

İnanmak çok güç ama iddialar böyle!

Doğru olduğunu düşünelim, hadi müdür öğretmeni koruyor ya bakanlıktaki daha üst makamlar armut mu topluyor…

Bir ilkokulda öğretmen faciası yaşanıyorsa ve hatta konu artık polise intikal etmişse ve bakanlığın tüm yetkilileri de derin bir sessizliğe bürünmüşse bu nasıl bir olaydır anlamak da çok güçtür!

Öğrenciler şikayetçi, veliler şikayetçi, diğer öğretmenler ve yöneticiler şikayetçi ama bu arkadaş hala orada ısrarla tutuluyorsa biz burada iyi niyet göremeyiz…

Ve bir dip not;

Çeşitli suçlamalar yapılan ilgili öğretmen arkadaşa dün de ulaşmaya çalıştık, karşı görüş almak için ama maalesef bunu başaramadık…

En azından bize verilen numaralarda karşıdaki ses hep 'bu telefon kullanılmıyor' oldu!

Bu yazıyı okuduktan sonra ulaşır cevap hakkını kullanmak isterse de o hakkı bakidir…

Sadece Merak İşte?

Nasıl bir uyum?

ODTÜ'nün Kıb-Tek raporu…

Baka Nami bu rapor ışığında ihaleye baştan çıkılmasından yana olduğunu söylüyor!

Yönetim Kurulu ise raporu uyduruk buluyor…

Sonra da uyumdan bahsediyorlar!

Bu uyum ise uyumsuzluk nedir?

Ya da Ahmet Hüdaoğlu acaba boşuna mı görevden alındı?

Bir kara verin artık…

Teşvikler niye ödenmiyor!

Birkaç ay sonra önümüz yaz ve turizm sezonu başlayacak!

Turizmci kan ağlıyor…

Teşvikler ödenmedi diye!

İlgili akan topu Ankara'a atıyor…

Onlar bize biz de size diye!

Ama otelci ve acentelerden buna ne?

Ya da acaba teşvikler kaldırılacak ta söylemeye mi utanıyorlar dersiniz!

Turizm ciddiyet ister…

Ciklos bilmecesi!

Pazar günü acılı aileler yine Ciklos'taydı…

4 gencin hayatını kaybettiği yerde!

Ateş düştüğü yeri yakar çünkü…

Suçluların tespit edilip cezalandırılmasını istiyorlar haklı olarak!

Evlat acısı bu kolay mı?

Ama soruşturma hala devam ediyor…

Biteceği de yok gibi görülüyor!

Bizim ittifakımız kim?

Fransız savaş filosu Güney Kıbrıs'a geliyor…

Rum yetkililer açıklama yapıyor;

Fransa ittifakımızdır diye…

Bizde ise derin bir sessizlik!

Ne bir tepki var ne de açıklama…

Sahi bizim ittifakımız var mı?

Garantörlük ve Türkiye'nin burada bir kez daha ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkıyor…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları