UBP ve CTP kutuplaştıkça…

KKTC ve ülke insanı yıllardan beridir toplum çıkarlarında ortak paydada buluşamamanın sorunlarını yaşıyor.

Yaşanan sorunlar son birkaç yılda, Özellikle de Annan Planı ile daha da ayyuka çıktı!

Bunda kazanan kimse yok, kaybedense ülke insanı ve özellikle de gençlik!

Bundan herkes şikayetçi ama önüne geçmek için kılını kıpırdatan bile yok.

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer dün Kanal T'deki sabah programımızda UBP'nin yıllardır bayrağa sarılarak yaptığı politikalardan şikayetçi oldu!

Kısmen de haklıydı!

Vatan millet meselesi denilince hep UBP bir adım ileride olmuş, devleti o kurmuş, bayrağı göndere o çekmiş, milliyetçiliği hep tekelinde tutmak istemiştir.

En ulusalcı onlar, en vatansever onlar, en Anavatancı hep onlar olmuştur!

Hatta seçim öncelerinde bile bunu tepe tepe kullanmışlar, bu yüzden uzunca bir süre KKTC yönetimini ellerinde bulundurmuşlardır.

Bu bağlamda CTP genel başkanına katılmak mümkündür ama, aynı kamplaşmanın diğer ikinci unsuru da hep CTP'nin ta kendisi olmuştur!

UBP nasıl yıllardır milliyetçiliği tekelinde bulundurup, Kıbrıs Türk halkı kavramını geri planda tutuysa, aynı hataya CTP de düşmüş, çözümün tek taraftarı olarak hep kendi partilerini göstermişlerdir.

Tek çözüm isteyen kendileridir, tek çözüm misyonunun sahibi yine kendileridir, kendilerinden başkası ülkede çözüm istememektedir!

Onlar da aynı UBP'nin yaptığı gibi çözümü tekeline aldı ve bu konuya kimseyi yaklaştırmadı!

Sonuçta her ikisi de ayrı vizyonların başında siyasi oluşumlar olarak kamplaşmanın öncülüğünü yaptılar ve sonuçta da bunu başardılar.

İkisi arasında son zamanlarda yine bir benzerlik oluştu;

UBP, konfedarasyon tezinden biraz daha merkeze kayıp fedarasyonu da hükümet programına koydu, CTP'de artık KKTC gerçeğini görerek bu konudaki söylemlerine gözle görülür bir yumuşatma getirdi.

Bu aynı zamanda bir anlamda da iki parti arasında ki en ciddi yakınlaşmaydı aslında!

Çünkü yıllardan beridir uçlarda olmak, ülkeye hiçbir yarar getirmemiş, aksine her iki görüş de istenilen gibi sonuçlanmamıştı!

Biz hep inanmışızdır ki, bu iki parti toplumsal çıkarlar uğruna ortak paydalarda buluşmadıkları sürece, ne aşırı milliyetçilik ne de çözüm istenci bu halkın genelinin ortak çizgisi olmayacaktır.

Kıbrıs sorunu konusunda esen rüzgarlar her dönem bir partiyi iktidar yapacak ama, halkın sorunları ve şikayetleri tam olarak çözülmeyecektir.

Biri gelecek kendi partilisini işe sokacak, diğerini işten atacak, her birinin iktidarında birileri gülerken, diğerleri ağlayacaktır.

Sonuçta sürekli altını çizdiğimiz adil düzen bir türlü ülke geneline yayılmayacak, kamplaşma giderek büyüyerek gençlerin devletine olan güveni sarsılacaktır.

Ortada bir devlet vardır ve bu devletin harcında herkesin alın teri ve emeği mevcuttur.

Yine, bu ülke topraklarında yaşayan herkes kalıcı ve yaşayabilir bir çözümden yanadır ve çözüm istemeyen zaten aklını peynir ekmekle yemiştir.

Biz ülke geleceğinin refaha ve mutluluğa ulaşmasında iki büyük partinin ortak kararlarından geçtiğine inanıyoruz.

BRT'de sıkı yönetim!
Özer Kanlı yönetimindeki BRT'de bir takım tedbirler kendisini göstermeye başladı.

Göreve geldiği ilk günden itibaren öncelikle yayın akışını ve politikasını değiştiren Özel Kanlı bu arada personelin işe giriş çıkış saatlerini kontrol altına almak için yeni bir uygulama başlattı.

Daha sonra da çalışanların kurum içindeki durumlarını takibe alan Kanlı, geçtiğimiz günlerde internette dizi film seyreden iki bayan personelin internetlerini kestirdi.

Yine, kurum telefonlarından yurt dışı görüşen ve milyarlarca lira masrafa neden olan bir sekreterin maaşından bu parayı kestirdi.

Çalışanların bir kısmı yeni yönetimi kuruma 'sıkı yönetim' getirmekle suçlarken, bir kısım personel de bunların çok daha önceden yapılması gerektiğini düşünüyor.

Soyer: Asker tabumuz kalktı!

CTP-BG Genel Başkanı Ferdi Sabit Soyer, Kıbrıslı Gazetesi yazarlarından Şinasi Başaran'ın "askerle CTP'lileri buluşturdum" başlıklı yazısını doğrulayarak bu görüşmenin yapıldığını söyledi.
2000 yılından önce ülkede bazı konuların tabu olarak kaldığını ama bu tarihten itibaren CTP için tabuların kalktığını ve herkesle her zeminde görüştüklerini, bunun yararlı olduğunu zira kendileri hakkında geçmiş yönetimlerin aslı astarı olmayan şaibeler ortaya attıklarını gördüklerini ifade etti.

Günün Fıkrası

Bakir adam
Zengin ve biraz geçkince bir bakire, daha önce hiç bir kadınla yatmamış bir erkekle evlenmek istiyordu. Böyle bir adam bulmak için detektiflik bürosuna başvurdu. Detektiflik bürosu, yaptığı bütün araştırmalar sonucu Avustralya'nın ücra bir köşesinde böyle bir adam buldu.
Düğün gecesi gelin, banyodan çıktığı sırada damadın odadaki bütün mobilyaları, yatak dahil odadan dışarı taşıdığını gördü.
-"Ne yapıyorsun?" diye hayretle sordu.
Damat cevap verdi:
-"Şimdiye kadar hiç bir kadınla yatmadım. Eğer onlarda kangurular gibiyse, epeyce yer lazım."

MESAJ KUTUSU >>