Vatandaşlık muamması!

Konu vatandaşlık;

Verilsin mi verilmesin mi?

Verilecekse kime hangi şartlarda verilsin?

Konu vatandaşlık olunca yıllarca kanayan yaralar, bu kez fışkırmaya başlıyor!

Siyasiler konunun içine öyle bir ettiler ki, tam bir muamma haline dönüştü.

Hele de hakkı olmayanlara vatandaşlık verildi mi, yıllardır sırada bekleyenler başlıyor feryada, haklı olarak.

Bu memlekette 10 sene, 15 sene, hatta 20 senedir yaşayanlar sırf torpilleri, arkalarında dayıları ya da siyasi bağlantıları yok diye yıllardır kendileri ile dalga geçilir gibi ilgili bakanlığa gidip gelmekten illallah edince haliyle şikayetlerin bir çoğu da haklı oluyor

Siyasilerin bir çoğuna sorun, eminiz ki vatandaşlık haklarından, yasalarından haberleri bile yoktur.

Kimi 5 senede vatandaşlık verilmelidir der, kimi 5 sene sonrasında vatandaşlığa müracaat etme hakkı kazanır der, kimisi verilmeli haklarıdır, kimisi de verilmemeli diye politika yapar.

Bu memlekette kanun ve nizamlar değil, gelen giden siyasilerin orman kanunları geçerlidir.

Oysa bu işin bir kıstası olmalı, yasası bulunmalı ve gelen de giden de onu uygulamalı.

Eğer Türkiyeli bir vatandaş adaya gelmişse ve burada evlenmişse, hatta çocuğu bile olmuşsa bunun nesini araştıracaksınız ki?

Eşlerden birisi burada kalırken, diğerinin eli kelepçeli olarak yurt dışı edilmesi insan haklarının hangi maddesi ile savunulabilir ki?

Bir çok yasada olduğu gibi bizdeki vatandaşlık yasası da esnekliği nedeniyle partilerin karar mekanizması haline dönüşmüş.

Kadın yıllar önce ülkeye gelmiş Kıbrıslı bir beyle 12 sene evli kalmış ama hala vatandaş olamamış.

Yıllardır ağlıyor, sızlıyor, intihar etmekle tehdit ediyor, bir Allahın kulu bile gel otur şuraya derdini dinleyim demiyor.

Ya da dinliyor ama, arkası gelmiyor!

Bu işi suistimal edenler de var tabi ki;

3 bin, 5 bin , hatta 10 bin dolar vererek göstermelik evlilikler de yapılmıyor değil.

Ama bunun önüne geçmek de üç-beş yıl araştırmakla olmaz ki!

Devlet bu kadar mı güçsüz ki doğru ile yanlışı bu kadar uzun bir sürede bile çözemesin?

Kimisi her gelen vatandaş yapılsın deyip abartırken, kimisi de 'asla' diye feryat ediyor!

Hani şu birilerinin hiç dilinden düşürmediği meşhur Kıbrıslılık ruhu var ya!

Bunlara kalsa şimdiye kadar vatandaş olan hepsinin kimliğini elinden alacak ve feribota bindirip öbek öbek gönderecek!

Bu işin artık iyice cılkı çıkmıştır.

Ya ortaya bir çizgi çizer, bundan sonra hiçbir kimse belli bir süre vatandaş yapılmayacak dersiniz, ya da sağlam yasalar yapıp olaya siyaset karıştırmadan hakkı olana hakkını verirsiniz!

Bu muamma artık sabırları iyice taşırıyor, bilesiniz…


AKP'nin seçim şirketi

Talat için çalışacak!

Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Türkiyeli iki profesyonel şirket ile anlaştı.

Bunlardan bir tanesi AK Parti'nin sürekli seçim çalışmalarını yürüten bir şirket.

Şirket temsilcileri geçtiğimiz hafta sonu KKTC'ye gelerek ülke çapında geniş bir araştırma başlattı.

Özellikle kırsal kesimde bir takım bölgelerin ileri gelenleri ile görüşen şirket yetkilileri bölgeler bazında anket çalışmasına da başladı.

DP örgütleri ayakta!

Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday belirleme ısrarı parti örgütlerini ayağa kaldırdı.

Bir çok örgüt başkanı ve üye TDP ile ortak aday belirlenme kararını kabul etmediklerini gerekirse bunuun için istifa bile edeceklerini açıklıyorlar.

DP'li milletvekillerini de topa tutan partililer genel merkezin yanlış bir yola girdiğini böyle bir kararın telafisi olmayan yaralar açabileceğini söylerken, vekiller de şu suralar partilileri bu konuda ikna etmeye çalışıyorlar.

DP'nn bu hatalı karardan dönmemesi halinde partide toplu istifaların da yaşanabileceği ifade ediliyor.

Ersoy İnce: Eroğlu için çalışacağım, ama…

UBP Mağusa Eski Milletvekillerinden Ersoy İnce, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bütün gayretiyle Eroğlu için çalışacağını ve onun Cumhurbaşkanı olmasını canı gönülden istediğini söyledi.

Bunu çok da severek yapmayacağını çünkü Eroğlu'nun parti başkanlığından gitmesinden dolayı partiye demokrasinin geleceğini belirten İnce, genel başkanlık yarışında da Tahsin Ertuğruloğlu'nun seçilip UBP'nin önünün açılacağını ifade etti.

Günün Fıkrası

Üç mektup

Sokak çınlıyordu; ya ya ya; şa şa şa!
Umudumuz başbakanımız, çok yaşa!
Eski başbakan görev teslimi için,
Önce öksürdü, başladı bildik traşa;
"Halkın bu seferki tercihi sizsiniz,
Sonuca saygılıyız, demokratız biz.
Üç mektup bırakıyorum sıra nolu,
Zor günlerinizde olur rehberiniz."
Coşku bitti, iyi günler tez tükendi,
Çaresizdi, ilk mektubu açtı kendi.
"Beni suçla" diyordu, giden başbakan,
Enkaz söylemiyle, eskiye yüklendi.
Kısa sürede bu taktik oldu bayat
Mektubu açmadan edemezdi rahat,
"Arkadaşlarını suçla" sözü vardı,
Kelle aldı, biraz daha sürdü hayat.
Yine tıkandı, yumruk sıktı kahırla,
Üçüncüyü aldı dikkat ve sabırla,
Okuyunca koltuğa yığıldı kaldı,
Yazı kocamandı:

"Üç mektup hazırla!"

MESAJ KUTUSU >>