Başkent`in göbeğinde "gavır" mahallesi!

Yayın Tarihi: 22/01/10 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

19 Nisan seçimlerinden tam iki gün önce gelmiş yüksek yerden emir aldıklarını söyleyen iki kişi…

Lefkoşa'da Kızılay göçmen evleri diye bilenen evlerde ellerinde ölçü aletleri ile çok ciddi ölçümler yapmışlar.

Mahalleli merak etmiş ne olur diye, haklı olarak…

Karışmayın işimize demişler, ölçü alıp çok yakında evlerinizin çatılarını yenileyeceğiz, deyip çekip gitmişler…

Yüksek yerden emir aldıklarını söyleyenler o günden sonra ayak basmamışlar mahalleye…

Ayrıca başka bir görevli de gelmemiş, siyasetçi de…

70 civarında ev var bölgede. Bir çoğu 1963 göçmeni. 50 yıla yakın da aynı evlerde oturuyorlar.

Bizim için normal KKTC vatandaşları her biri de ama onlar hiç de böyle hissetmiyorlar.

Aksine biz 'gavır mahallesinde olduğumuz için ne gelenimiz var ne de gidenimiz' diye hayıflanıyorlar.

Sonra seslerini yükseltip, 'biz de bu vatanın insanlarıyız' diye öfkeleniyorlar.

Öfkeleri aslında adaletsizliğe, ilgisizliğe, vefasızlığa!

Rum kesiminde iken bir çeltikleri bile olmayanların şimdi Rum villalarında keyif çattıklarından dert yanıyorlar.

Sonra ellerinde ki güney koçanlarını gösterip, tek bir süpürge teli bile alamadıklarını ifade ediyorlar.

Doğrusunu söylemek gerekirse, onların şimdi yaşadıkları ev bir insan yaşamı için hiç de uygun değil.

Geceleri yağmur yağdığında hiç biri uyumuyor, evlerini yağmur suları basar diye!

1963'de göçmen olarak gelip oraya yerleştirilmişler ama, hala göçmen hayatı yaşıyorlar anlayacağınız.

Yan evde içilen sigaranın dumanı bile aradaki duvar deniler karton kalınlığındaki tahtadan geçip diğer eve giriyor.

Seçimden seçime uğrayan siyasileri ekranlarda gördükçe kan beyinlerine sıçrıyor resmen

Yaşları uygun olsa aralarında örgütlenip Meclis'e yürüyecekler ama, o gücü bile bulamıyorlar kendilerinde.

Dün gittik ziyaret ettik kendilerini…

Avrupa yolundaki bir ülkede bu şartlarda yaşayan insanlarımızın olduğunu görmek utandırdı bizi.

Başkent Lefkoşa'nın tam göbeğinde…

Bir çok gözde okulumuzun bulunduğu bölgenin tam arkasında.

Cumhuriyet meclisi, TC Elçiliği gibi önemli binalara sadece 100 metre uzaklıkta.

Sorunlarının yıllardır devam ettiğini biliyorduk ama doğrusu bu kadarını da beklemiyorduk.

Eğer bu ülkede 1963 şartlarında yaşayan çok miktarda insanımız varsa bu hepimizin, ama en çok da siyasilerimizin suçudur diye düşünüyoruz.

Başkent'in tam ortasında onları 'gavır mahallesinde' oturuyor gibi hissettirmeye hiç kimsenin hakkı yok!



Atun: İade edeceğim!

Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, Kıbrıs Cumhurileti pasaportunu Rum İçişleri Bakanlığı'na en kısa zamanda iade edeceğini söyledi.

Pasaport olayının Türkiye basınına sızdırılmasını seçim propagandası olarak nitelendiren Atun, yıllar önce öğrencilik yıllarında aldığı ve daha sonra da süresini uzattığı pasaportunu bir kez bile kullanmadığını ifade etti.

Bu arada aldığımız haberlere göre Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı kemal Dürüst'ün de pasaportunu iade etmek için girişim başlattığı belirtiliyor.

Günün Fıkrası

Politikacı

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Ankara'nın civar köylerinde dolaşıyorlarmış.

Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış.

Ertesi sabah, Polis soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş:

Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...

Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş:

"Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları