Sınıfta kalanlar!

Yayın Tarihi: 27/01/10 07:35
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye sel felaketzedeleri için vaat ettiği 1 milyon Doları dün gönderdi.
Bu paranın bir kısmı evlerin tamiratı için, bir kısmı beyaz eşya yardımı bir kısmı da cadde ve sokakların temizlenmesi için kullanılacak.

Burada toplanan yardımları da hesaba katarsak birkaç hafta içinde olayı kazasız belasız atlatmış olacağız.

Ancak felaket anında ve sonrasında yaşananlardan ders çıkarırsak ne ala!
Çünkü her zaman ki gibi bu işe de siyaseti alet ettik ve vatandaş bu konuda birlik ve beraberliği sağlarken siyasiler kötü bir sınav verdiler.

Zaten bölgeye yapılan ziyaretleri de göz önüne katarsak, iktidarı ayrı muhalefeti ayrı gördük sel bölgesinde.

Oysa yapılması gereken bir an olsun parti rozetleri bir kenara bırakılıp bölgeye tüm siyasilerimizin birlikte gitmesi ve halka gerekli mesajı vermesiydi.

Bir kez daha yapamadık, bir kez daha sınıfta kaldık.

…

Anavatan her zaman ki gibi Kıbrıs Türkünün zor gününde yanında olduğunu gösterirken, sınıfta kalan bir diğer kuruluş Avrupa Birliği idi!

Dünyanın en gelişmiş ve zengin ülkelerinin oluşturduğu kocaman bir camiadan sadece 100 bin Euro'luk yardım da göstermiştir ki, biz aslında AB'nin filan çok da umurunda değiliz!

Yılan hikayesine dönen 259 milyonluk yardımdan kesilecek olan bu para elbette bir katkıdır ama, zaten Kıbrıs Türkleri için ayrılmış olan bu paradan sel felaketi için gönderilen bir para AB gibi devleri barındıran bir kuruluşa hiç de yakışmamıştır.

Ayrıca bir tek AB yetkilisinin bile bir mesaj yayınlamamış olması da göstermektedir ki, onlar da adada sadece Rum kesimini devlet olarak tanımakta ve Kıbrıs'ın kuzeyini azınlık statüsünde görmektedir.

…

Geçenlerde yazar bir arkadaş Türkiye'ye öfkesini 'Türkün Türk'ten başka düşmanı yoktur" başlığıyla okuyucuya aktardı.

O başlığı görünce yazının aslını okuma ihtiyacı bile hissetmedik, çünkü fikir belli zikir belliydi!

Sadece içimiz acıdı biraz!

Hele de 27-28 Ocak şehitler haftasını idrak ettiğimiz bu günlerde!

Biz vatan-millet edebiyatına hiçbir zaman sarılmadık, bunu bir rant kapısı olarak görmedik ve sahte milliyetçilik yapmadık ama bu kadarına da ancak 'pes doğrusu' diye geçirdik içimizden.

Kıbrıs Türkü'nün kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde durmasını gönülden ister ve destekleriz ama, bu şimdiki şartlarda ancak hayalden ibaret ütopik bir görüşten de öteye gidemez.

Acı ve zor günlerimizde bizi hiç yalnız bırakmayan bir Türkiye'ye bu kadar yüklenmek he mantıkla, ne de duygusallıkla hiç bağdaşmıyor.

Hem de tüm gerçekler göz önünde durup, yaşanırken.

Dürüst: Telefonlarım herkese açık!

Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst Güzelyurt ve çevresindeki afet bölgelerinde yaşayan öğrencili ailelere çağrıda bulunarak öğrencilerin tüm ihtiyaçlarının bakanlık tarafından karşılanacağını, gerekli hallerde kendisini 0 533 868 0201 nolu telefondan arayıp isteklerin bildirilmesini istedi.

Bazı ailelerin yardım almayı eziklik olarak kabul ettiği için yardım talebinde bulunmadığını söyleyen Dürüst, tüm isteklerin gizli tutulacağını bunda amacın kimsenin rencide olmadan yardımlardan yararlandırılması olduğunu ifade etti.

Bakan Dürüst, isteklerin kitap, defter ve araç gereç ile okul giysisi olması halinde tümümün de bakanlığı tarafından karşılanacağı sözü verdi.


BRTK'dan, KTÖS'e ambargo!

KKTC'nin milli yayın organı olan BRTK'nın tüm bülten ve haberlerinde bundan böyle KTÖS haberlerine yer verilmeyeceği, yine bu sendikanın yetkililerinin ekranlara çıkarılamayacağı öğrenildi.

Bu kararın kurumun en üst yönetiminden geldiği belirtilirken, kararın alınmasıyla birlikte üst düzey yöneticiler arasında bir tartışma yaşandığı karara bazı müdürler tarafından itiraz edildiği ifade ediliyor.

Bu arada aldığımız duyumlara göre KTÖS yöneticilerinin bu karardan sonra kuruma siyah çelenk bırakacağı ve protesto gösterisinde bulunacağı söyleniyor.


Okur Görüşü:

"Fedakarlık tepeden başlamalı"

"Sayın Levent Bey,

Mesaj kutusundaki toplumsal duyarlılıkla ilgili düşüncenize ilave olarak birkaç öneride bulunmak istiyorum. Mesela;

1.Bakanlarımız altı aylığına bakan arabalarını kullanmasalar da kendi özel araçlarını kullansalar.

2.Tüm milletvekilleri muhalefet iktidar fark etmiyor maaşlarının asgari ücret kadarını bağışlasalar.

3.Çelenk- çiçek harcamaları durdurulsa düğün veya kutlama fark etmiyor.(Mesaj göndersinler ceplerinden.)

4.Parti - balo harcamaları belli bir süreliğine ertelense

5. Dış seyahatlerde personel kısıtlanmasına gidilse...

Fedakarlık tepeden başlamalı...Tabi bence.

(Rıfat BENGİHAN)

Günün Fıkrası

Temel'in pisuvarı

Temel İstanbul a ilk kez gelmiş ve Bebek koyunda methedilen sinek barı arayıp durmuş. En sonunda sinek barı bulmuş ve içeri girmiş.

İçkisini içerken kendi kendine düşünmüş "Ya bu sinekli barın ne özelliği var, herkes methetti ama hiç bir özelliği yok".

İhtiyaçtan tuvalete gittiğinde bir de ne görsün pisuvar altın ve pırıl pırıl parlıyormuş; "Demek buranın özelliği buymuş..." demiş kendi kendine.

Geri dönüp içkisini içmiş.

Ertesi akşam yine gelmiş. İçkisini bitirince tuvalete gitmiş ki altın pisuvar orada yokmuş. Kızgın bir şekilde geri dönmüş.

Barmene çatmış : "Hani buranın altın pisuvarı kardeşim, bir özelliğiniz vardı o da yok şimdi".

Barmen kenarda duran iri yarı adama seslenmiş :

"Sadullah abi gel dün akşam senin saksafona işeyen adamı buldum".

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları