Ziyaretçi, Meclis'e pikniğe gitmiyor!

Meclis Başkanı Hasan Bozer, Meclis koridorlarını dolduran ziyaretçiler nedeniyle yaptığı açıklamada kendince haklıdır. Her gün yüzlerce vatandaşın Meclis koridorlarını doldurup bakan ve vekillerle görüşmek istemesi, elbette ki çalışmaları etkiler, hatta kaos meydana gelir.

Başkan haklı ama ziyaretçilerin de haklı olduğunun, hem de yerden göğe kadar haklı olduğunun da artık altı çizilmesi gerekir diye düşünüyoruz. Ülkenin içinde bulunduğu tablo ortadadır, işsiz ve aşsız vatandaş karnını doyurmak için artık asgari ücret seviyesinde bir maaş kapmak için Meclis'i bir çare kapısı olarak görmekte ve bakanların vekillerin hatta artık gazetecilerin önünü keserek bunu bir umut kapısı olarak görmektedir.
…
Meclis Başkanı Bozer'in ziyaretçilerden yakınan açıklamasını okuyan kızgın vatandaş, dün telefona sarılarak tepkisini ortaya koydu. Hemen her bölgeden gelen şikayetlerde siyasilerin şikayet etme lüksü olmadığı ve sistemin yaratıcısı oldukları için yaşanan sıkıntılara da çözümü ancak kendilerinin bulabileceklerine vurgu yaptılar. Ülkenin neresinde bir belediyede ya da devlette geçici iş varsa bunun anahtarı da tamamen Meclis haline gelmiştir. Vasıfsız işçi alımları bile artık Meclis'te listeler halinde belirlenirken, vatandaş da bunu bildiği için Meclis'e akın etmekte ve siyasilerin önünü keserek ağırlık iş olmak üzere sorunlarını bu yolla çözmeye çalışmaktadır. Siyasi sistemimiz değişmedikçe de bu gibi tabloları önümüzdeki günlerde ve dönemlerde artarak görmeye alışık olmakta yarar var.
…
Dün biz de Meclis koridorlarındaydık.
Oturum öncesi birçok siyasiyle görüşüp sohbette bulunduk. Ahmet Kaşif'in rahatsızlığımızdan dolayı "geberemedin mi daha" demesiyle gülüştük.Tahsin Ertuğruloğlu ile yaklaşık bir saat sohbet edip parti içinde bundan sonrası neler olabileceğini konuştuk.

Sonay Adem'in, işten atılan işçiler nedeniyle aslanlar gibi kükrediğine şahit olduk.
Biz kendinden bilgi alalım derken, Özkan Yorgancıoğlu bizim ağzımızdan bir şeyler almaya çalıştı. Ünal Üstel, çoktandır kendisi ile görüşmediğimiz için bize sitem etti. Önder Sennaroğlu, süt üreticilerinin ödenmediğinden şikayette bulundu. Anlayacağınız Meclis aynı tas aynı hamam. En çok hoşumuza giden de bir Meclis görevlisinin yolumuzu keserek, Meclis salonu önündeki koridora giremeyeceğimi söylemesi oldu. Bize kuralları hatırlattı değerli kardeşimiz.
Oysa beş adım yürüyüp Meclis'in ön kapısında sigara içen vekillerin yanına gidecektim. Ama yine de kuralların hala işlediğini görmek hoşuma gitti doğrusu!

S. Denktaş'a "aday ol" baskısı!

Üçüncü aday arayışlarını sürdüren DP'de özellikle başkent Lefkoşa örgütleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Serdar Denktaş'a "aday ol" çağrısı yapmaya hazırlanıyor. DP'nin ülkenin üçüncü büyük partisi olduğunu ısrarla vurgulayan örgüt başkanları partili olmayan başka bir adayın partililerince fazla desteklenmeyeceğini ama parti başkanlarının aday olması durumunda bütün güçleri ile çalışacaklarını ifade ediyorlar. Bu arada bize gelen duyumlara göre DP'nin adaylık konusunda bir süre daha sessiz kalacağı, Tahsin Ertuğruloğlu'nun aday olması halinde bu adaya destek vereceği de iddia ediliyor.

UBP, delegeye gidecek!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bile gölgede bırakan yerel seçim çalışmaları için yoğun çalışmalar devam ederken, UBP tam manasıyla bir aday bolluğu yaşıyor.
Parti üst kurmayları yerel seçimler için daha şimdiden kara kara düşünmeye başlarken, yapılan parti içi çalışmalarında aday belirlenmesi için delegeye gidilme ihtimalinin çok fazla olduğu söyleniyor.

İlçe ve örgüt teşkilatlarının birçoğunun da aynı görüşte olduğu belirtilirken, karanın kısa bir süre içinde açıklanacağını ancak öncelik hedefin Cumhurbaşkanlığı seçimleri olduğu ve bunun partililere anlatılmaya çalışıldığı ifade ediliyor.

Okur Görüşü:
"Aptal değiliz!..."

"Sayın Özadam,
BRT nin tarafsızlığı deniyor ama acaba BRT nin yeni marşı dikkatinizi çekti mi?
Ben mi yanılıyorum yoksa? UBP nin seçim kampanyası şarkısı BRT için mi kullanılıyor? Bir partinin şarkısı sözler değiştirilerek kullanılıyor. Allah aşkına bu konuyu da gündeme getiriniz. Tarafsızım demekle olmuyor Sayın Özer Kanlı.
Karşınızdakiler aptal değil…"
(M.A.)

Günün Fıkrası

Uçak bileti

Tel-Aviv de oturan Jacob, New York a göçmüş oğlu Samuel i telefonla arar:
-"Gününü mahvedeceğim için üzgünüm ama annenle ben boşanıyoruz, 45 yıllık eziyet yeter" der.
Oğlu: "Baba nasıl böyle bir şey söyleyebilirsin, hem de tam bayram öncesinde"
Baba: "Artık birbirimize tahammül edemiyoruz, yetti bu hikaye, bana yardımcı ol Şikago'daki kız kardeşini ara ona da bu haberi ver" der ve telefonu hemen kapatır.
Ümitsiz çocuk kız kardeşini arar, kız da köpürür nasıl bu yaşta boşanırlar ben bu işi hallederim der.
Kız doğrudan babasını arar: "BOŞANMIYORSUNUZ. Kardeşim ve ben gelene kadar hiçbir şey yapmıyorsunuz, anladın mı HİÇBİRŞEY, bizi bekleyin" der.
Jacob telefonu kapatır ve karısına döner:
-"Harika Rebekacığım, ikisi de bayramı bizimle geçirecekler, hem de uçak biletlerini kendileri ödeyerek geliyorlar…"

MESAJ KUTUSU >>