Haklıyken, haksız duruma düşecekler!

Yayın Tarihi: 26/02/10 06:48
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Müteahhitler Derneği'nin sıkıntılarını anlıyoruz. Sanki Lefkoşa'nın suyu çıkmış gibi bazı ihalelerin Ankara'da açılacak olması öncelikle bir gurur meselesidir.Nasıl ki AB yardımları için Brüksel'de ihale açılmasına karşı çıkıyorsak, Türkiye kaynaklı ihalelerin de Ankara'da açılması çok hoş görünen bir durum değil.

Böyle icraatlar hem iki kardeş devlet arasında bir takım huzursuzluklara yol açar, hem de 'Türkiye, KKTC'ye güvenmiyor' imajı yaratır! Hükümetin biraz daha cesur olup işin iç yüzünü Ankara'daki yetkililere aktarması ve yanlıştan dönülmesi yapılacak en doğru iş olacaktır.



Günün Fotoğrafı

Ancak, Müteahhitlerin sorunlarını anladığımız kadar, yapmayı düşündükleri eylem planını anlamak ve buna destek vermek mümkün değildir. Eğer bu eylem kararında devam ederlerse, yanlarında çalıştırdıkları emekçi kesimi cezalandırmış ve çok büyük haksızlık yapmış olacaklar, haklıyken haksız duruma düşeceklerdir.
İşçinin yatırımların yapmamak, iş araçlarına izin çıkarmamak, ihalelere katılmamak, tapu devir işlemi yapmamak ve KDV beyanında bulunmamak gibi sivil itaatsiz diye nitelendirdikleri eylemlerin ne kendilerine ne de bu ülkeye hiçbir faydası olmayacaktır. Gerekirse hükümetin yapamadığını kendileri yapmalı, Ankara'nın yolunu tutarak dertlerini anlatmalıdırlar.

Hükümetin el atması gereken bir başka konu da devlet ihalelerinin bir kez daha masaya yatırılarak gözden geçirmesidir. Bir çok ihaleye şaibe karıştığını artık bilmeyen kalmamıştır. Çoğu ihalede birkaç şirketin 'çete' kurduğu ve her ihalede bir şirkete işin kaldığı söylenmekte ama bir türlü kimse bu olayların üstüne gitmemektedir. Bu nedenle ihale rakamlarının gereğinden çok fazla uçtuğu ve haksız kazanç sağlandığı iddiaları vardır. Sistemi adam akıllı masaya yatırıp sil baştan yapılmadığı, sağlıklı bir sistem kurulmadıkça sorunların ardı arkası da kesilmeyecektir.


Okur görüşü

"Mesele sadece kapasite mi?"

"Sayın Özadam;
Üniversitelerin öğrenci sayısının artırılması konusunda benim de eklemek istediklerim var. Bakıyorum da sayın bakan üniversiteye yapılacak öğrenci sayısı artışlarının sadece ekonomik getirisini düşünüyor. Fakat bu artışların çok daha vahim bir sonucu var ki nedense hep gözden kaçırılıyor, yada bu sonuç 4-5 yıl sonra ortaya çıkacak diye herkes günü kurtarmaya çalışıyor. Demek istediğim şudur ki; zaten var olan 5 tane üniveriste sayesinde küçücük bir adada herkesi üniversite mezunu yapmanın anlamı nedir Allah aşkına? Kimse bana eğitim hakkı palavralarından bahsetmesin. Kaç kişi belirli bir akademik seviyenin üstüne çıkarak bu okullara gidiyor? Kaç kişi eğitim aşkıyla üniversiteye gidiyor? Kaç kişi aman ben bankacı olacam, işletmeci olacam, falanca olacam filanca olacam diye üniversiteye gidiyor ki??? Biz de o yollardan geçtik, ben de bir öğretmen olarak çok öğrenci yetiştirdim. Herkesin amacı belli, kısa yoldan lisans mezunu olup, rahat bir iş bulma.

Fakat herkesin de bildiği gibi bu ülkenin olmayan ekonomisinin istihdam kapasitesi çok ama çok zayıf. Sonra bu mezunlar okuldan çıkınca -sanki birileri onlara iş vaad etmiş gibi- hak aramaya kalkıyorlar. Olmaz böyle şey. Bence üniversitelerin kapasitesini artırmaktan ziyade, tam tersine KKTCli öğrenci alımlarının ciddi şekilde düşürülmesi lazım. Türkiyeden ve üçüncü ülkelerden gelecek olanlar için istediklerinin yapsınlar. İki iki daha dört. Bunun başka bir yolu yoktur. Ammaaa bir öğrencinin de size yorum yaptığı gibi; bu iş sadece kapasiteyi artırmakla da olmıyor. Maddi olarak paraya gözü doymuş Kıbrıs zenginleri, en kötü evleri bile astronomik fiyatlarda kiralamaya çalışıyorlar. Bu gerçekten kötü. Yani getireceğiniz öğrenciyi salt para kaynağı olarak görmeyin. Onların da türlü türlü sıkıntıları ve türlü türlü beklentileri var. Netice bu çocuklar üniversite eğitimi için buraya geliyorlar, adada tatil yapmak için değil!!!

(Abdullah ERSÖNMEZ)


KTHY'den işten çıkarmalar başladı!

Kurumun kurtulması için son çareyi işten durdurmalarda bulan KTHY yönetimi Türkiye'de ki ofislerden sonra KKTC'de işten durdurma operasyonlarını başlattı.İlk olarak da ekip şefi ve teknisyenler bundan nasibini aldı.

KTHY'de önceki gün işten durdurulan personelin isimleri şöyle;

Ahmet Adanur, Serkan Karaoğlan, Mustafa Karaoğlan, Orhan Bulut ve Hasan Futa Çetin.

Günün Fıkrası

Tekrar denersiniz

18 yaşındaki kız, annesine iki aydır hastalanamadığını söyler. Annesi, çok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik test almaya gider ve sonuçlar kızın hamile olduğunu gösterir.

Anne çıldırmıştır, bağırır çağırır ve "bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum" der.

Kız telefon açar ve yarım saat içinde bir Ferrari evin önünde durur, içinden hafif kırlaşmış saçları ve çok pahalı bir elbisenin içinde çok yakışıklı biri iner ve kapıdan içeri girer.

Anne baba ve kızla beraber otururlar.

Adam, " Kızınız durumu anlattı" der "kişisel durumumdan dolayı kızınızla evlenemem, ancak tüm sorumluluğu alıyorum" der.

Eğer bir kız çocuğu doğarsa ;

-Annesine bir ev, bir yazlık villa ve 1 milyon dolarlık bir banka hesabi, Eğer bir erkek çocuk olursa;

Bir kaç fabrika ve bir milyon dolarlık bir hesap, eğer ikiz doğarsa ;

Her ikisine de 500 bin dolarlık hesap ve birer fabrika vereceğim," der.

"Ancak düşük olursa...."

O zamana kadar sessizce bekleyen kızın babası elini dostça adamın omzuna koyar ve;

" O zaman tekrar denersiniz evladım" der.

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları