Hedef belli, Eroğlu'nun kellesi!

Yayın Tarihi: 15/03/10 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Yiğidi öldüreceksin ama hakkını da vereceksin.

UBP'yi severseniz ya da sevmezsiniz ülkenin gelmiş geçmiş en büyük doğurgan partisidir.

Kurulduğu günden bu güne bir çok iç karışıklıklar yaşamış, yeni partiler doğurmuş, istifalar olmuş ama son seçimlerde tek başına iktidar olma başarısını yine göstermiştir.

Hiç kuşkusuz ki bunda en büyük pay da Derviş Eroğlu'nundur. Partiyi kendi malı gibi yönetse de, işgal altında tutsa da, partiden ayrılanlar DP dışında silinip gitmiştir.

Ortada bir operasyon vardır, bunu kimse inkar edemez. Operasyonun ilk adımı Derviş Eroğlu'na seçim kaybettirmektir.Tahsin Ertuğruloğlu da bu operasyonun önemli bir ayağıdır. Yapılan anketlerde Derviş Eroğlu hep farkla birinci sırada olurken, şimdi işin rengi değişmiş ve eski anketler de çöpe gitmiştir.

…

Operasyonun en büyük ve ikinci ayağı asıl Cumhurbaşkanlığı seçimlerden sonra yürürlüğe girecek. Bu konuda Ankara kaynaklı çok ciddi duyumlar var elimizde. Çok önemli isimler artık düğmeye basmış, projeler hazırlanmış ve Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları beklenmeye başlamıştır. Bunları önümüzdeki günlerde kesin bilgiler elimize ulaşınca burada sizlerle paylaşmak boynumuzun borcudur.

Ancak ülkenin en köklü ve büyük partisi de boşta duracak gibi gözükmüyor.
Özellikle UBP'nin yarın büyük bir hamle yapacağı ve oynanan oyunları bozmaya çalışacağı söyleniyor. UBP'nin en düzeydeki kurmayları 'salıyı bekleyin görün' diyor başka bir şey söylemiyor. Bu da demektir ki, UBP çok büyük bir ihtimalle bir siyasi partiye ciddi bir teklif götürecek ve en azından hükümetin yıkılmaması için ilk önlemini alacaktır.

…

Ertuğruloğlu, dün HAVADİS yazarları ile sabah kahvaltısında buluştu.
Bir kez daha kendisini sıkıştırıp, ağzından bilmediklerimizi almaya çalıştık ama başarılı olamadık. Ama sezdiğimiz şudur ki basına hiç güveni kalmamış ve açık vermemek için büyük gayret sarf ediyor.Gözlememiz çok da rahat olmadığı yönündedir. Sanki içinde büyük bir sıkıntı var ama bunu paylaşması da mümkün değil. Sonuçta, ailesi gibi gördüğü UBP ile artık yollar ayrıldı ve bunun da geri dönüşü yok. Ama bu ayrılığın çirkin bir ayrılık olması da gerekmiyor.

Geçmişten bu güne kadar gelen dostluklar, birliktelikler ve mücadelenin etik dışı bir şekilde sonlanması şık durmuyor. Bizim tavsiyemiz partiden ihraç edilmeden istifa etmesi ve eğer aklında varsa kendi partisini kurmasıdır.
Tabi ki yeni oluşumlar da bir seçenek olarak ortada durmaktadır.

Tahsin bey 'casus' arıyor!

Yaklaşık 50 kişilik bir dost grubuyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Tahsin Ertuğruloğlu, şu sıralar kendine yakın gibi görülen ama konuşulanları Derviş beye aktaran casusu arıyor. Söylenenlere göre Derviş beye yakın bir kişi bu gurubun içine sızdı ve gizli toplantılarda konuşulanları anında UBP kurmaylarına aktarıyor.


Talat'ın danışmanlarından yakın markaj!

Cumhurbaşkanı Talat'ın İstanbul'dan getirdiği strateji uzmanları adaylığını açıklayarak büyük gürültü koparan Tahsin Ertuğruloğlu'nu yakın takibe aldılar.

Cumartesi günü Ertuğruloğlu'nun basın toplantısı da izleyen iki kişi sürekli notlar tutup, basın mensuplarına da çeşitli sorular yöneltip nabız tutmaya çalıştılar.

Avcı'nın 'manifesto' ısrarı!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yönlendireceği oylarla dikkatleri üzerinde toplayan ÖRP Genel Başkanı Turgay Avcı, adayların seçim manifestolarına taktı!

İlahi sayın Avcı, sanki de bunu bilmiyormuş gibi konuşuyorsunuz. Zaten bu memlekette Kıbrıs sorunu konusunda kimin hangi çizgide olduğu belli değil mi?

Peki ya sizin partiniz Kıbrıs sorununa nasıl bakıyor?
Önce bunu bir açıklasanız diyoruz…


Tokel 'paçavra' olunca!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Türkay Tokel, birkaç gün paçavra hastalığı nedeniyle evde yatınca çeşitli spekülasyonlar yapıldı ve derdini anlatmakta epey zorlandı.

Bir süre telefonu kapalı olan Tokel, bu durumu yakınlarına ve partililerine anlatmakta epey zorlandı. Son yaptığı bir açıklamada da Kurultay'da destek verdiği Tahsin Ertuğruloğlu'nu eleştirdi ve desteğinin Eroğlu'dan yana olduğunu söyledi.

Günün Fıkrası

Yahudi kanı


Zengin bir Arap kalp ameliyatı geçirecekmiş.

Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemişler. Ama bu Arap'ın kanı çok nadir bir kan imiş. Bütün dünyayı arayıp taramışlar ve sonunda Kudüs'te yaşayan bir Yahudi'de bu kanın olduğu anlaşılmış, kan vermeye razı olmuş ve ameliyat da yapılmış. Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudi'ye teşekkürleri ile beraber müthiş bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamış.

Bir kaç ay sonra Arap'ın bir kere daha ameliyat olması icap etmiş. Doktorlar yine Yahudi'yi aramışlar ve Yahudi de tekrar kan vereceğini söylemiş. Arap yine ameliyat edilmiş.

Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudi'ye bir teşekkür notu ile bir kutu Şam baklavası yollamış. Çok daha kıymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok bozulmuş.

Kan verdiği Arap zenginine bir telefon açıp neden bu kadar cimri davrandığını sormuş. Arap kahkahalar atarak şu cevabı vermiş:

'Ya Habibi, gözümün nuru... Artık damarlarımda Yahudi kanı dolaşıyor!'

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları