KTÖS, dayakçı öğretmene sahip çıktı!

Yayın Tarihi: 29/03/10 08:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

KTÖS ile aramızın limoni olduğunu herkes bilir.. Şimdiye kadar yıldızımız hiçbir zaman barışmamıştır. Onlar bize ön yargı ile bakarlar ve hep birilerinin adamı olduğumuzu düşünürler, bunu çekinmeden de söylerler. Hatta en son yaptıkları bir açıklamada bizi Türkiye'nin yıllar önce buraya ajan olarak gönderdiğini iddia etmişlerdi. Biz bunlara hep güldük geçtik. Yazılarımızda KTÖS gibi bilip bilmeden kimseyi suçlamayız, bizim gibi düşünmeyenlere bile saygımız sonsuzdur. Şimdi anlaşılan bir kez daha bu sayfa yoluyla gündeme gelmek istemektedirler.

Geçtiğimiz Perşembe günü sabah Kanal T'deki programımız sonrasında dışarı çıkınca bir karı kocanın bizi beklediğini gördük. Şikayetleri olduğunu ve bize iletmek istediklerini söylediler, kendilerini ne tanırız, ne de görmüşüzdür. Çağlayan Cumhuriyet İlkokulu'nda okuyan ve bir hayli yaramaz olduğunu da itiraf ettikleri çocuklarının okulun bir öğretmeni tarafından sürekli dövüldüğünü ve aşağılandığını ve çocuğun bu yüzden artık okula gitmek istemediğini söylediler. Son olarak da çocuğun sırf okula gitmek istemeyip, evde kendisini bir iple asmak isterken yakaladıklarını ve son anda kendisini kurtardıklarını ifade ettiler. Bunları çocuğun anne ve babasından dinlerken resmen kanımız donuyordu.

Biz ne yaptık, ertesi günkü sayfamızda minik bir haber yaparak olayın kamuoyuna yansımasını sağladık. Ayrıca ailenin yanında Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst'ü telefonla arayarak durumu bildirdik ve olayın ciddi bir şekilde araştırılması sözünü aldık. Bakan da dediğini yaptı ve bakanlık yöneticilerine talimat vererek konunu araştırılmasını istedi. Sonra öğrendik ki, olaya polis de dahil olmuş ve konunun araştırılması için soruşturma başlatmıştı. Yani şu anda hem bakanlık hem polis konuyu araştırıyor ve yakında tüm gerçekler gün yüzüne çıkacak.

Yaşanan gelişmeler nedeniyle çok doğal olarak KTÖS de haklı olarak devreye girmiş ve konu üzerinde araştırma yapmaya başlamıştır.
Ama bunu yaparken bir kez daha ön yargılı davranıp yapılan haberi asılsız olarak nitelendirerek bize göre dayakçı öğretmene sahip çıkmıştır. Her zaman olduğu gibi yine bizimle temas etmek yerine gazete yönetimi ile irtibat kurarak, biraz da sanırız bizim üstümüzde baskı kurulmasını isteyerek bir açıklama yapmışlardır. Sanırız bir yılı aşkın süredir yayın hayatında olan HAVADİS'in köşe yazarlarına hiçbir saman baskı yapmadığını ve baskı kurmadığını hala bilmemektedirler. Onların çoğu defalar HAVADİS yönetimine bizi şikayet ettiklerini ve bizim gibi birisinin HAVADİS'te ne işimizin olduğundan şikayetçi olduklarını da çok iyi bilmekteyiz. Şükür ki bir yıldan fazladır, yazılarımıza ne bir empoze ne de bir yönlendirme yapılmıştır ki bundan da duyduğumuz mutluluğu her vesile ile burada dile getirmişizdir.


Biz beklerdik ki Çağlayan Cumhuriyet İlkokulu müdürü bu konuda bir açıklama yapsın ve okullarının adı geçtiği için işe ciddi bir şekilde eğilsin ve köklü bir araştırma başlatsın. Ama yine her zaman olduğu gibi KTÖS, kendi dayakçı öğretmenine sahip çıkarak, bizim yazdıklarımızı asılsız olarak niteleyip olayı ört bas etmektedir. Ne ilginçtir ki olayın araştırılmasına bile gerek duymamaktadır. İşte açıklama aynen şöyle;

"Değerli Havadis Gazetesi,


Bugün(26 Mart 2010, Cuma Günü) Havadis Gazetesi yazarlarından Sn.Levent Özadam'ın köşesinde okulumuzun ismi geçmiş ve bu asılsız haber bizleri derinden üzmüştür. Biz sabırlı şekilde bu haberi okurken, inanıyoruz ki bu haberi köşesinde kullanan köşe yazarı arkadaşımız, bilgi eksikliğinden dolayı yanıltılmıştır. Konuya vuku bulan çocuğumuzun ismi keşke gazetede açık bir şekilde yayınlanmasaydı. Biliyoruz ki bu tarz olaylar çocuğun geleceğinde de rol oynamakta ve sorumlu gazetecilik anlayışına ters düşmektedir. Olayın özüne gelince, ismi sizde saklı olan öğretmenimiz 4.sınıf öğretmeni, ismi geçen çocuğumuz ise 2.sınıf öğrencisidir. İlgili öğretmenimizin çocukla hiçbir ilişkisi olmamakla beraber, ekteki resimde göreceğiniz gibi çocuğun boynundaki izler ailesi ile beraber olduğu saatlerde gerçekleşmiştir. İlgili çocuk sınıf içerisinde, hiperaktif ve davranış bozukluğu göstermektedir.

Bu durum ise bakanlığın ilgili birimlerine bildirilmiştir. Çocuk eve yalnız dönmekte ve eve dönerken başka çocuklar ile tartışmaktadır. Bu tartışmalar esnasında vuku bulan olaylar ile ilgisi olmamasına rağmen çocuk evde "sizde saklı olan isimli öğretmenimizin" ismini ailesine söylemiş ve aile okula gelip öğretmenlerimizle tartışmıştır. İlgili öğretmenimiz konuyu polise ve sosyal hizmet dairesine bildirmiş, ailenin tutumunu ve çocuğun boğazındaki izleri araştırmasını istemiştir. Polisin araştırma yaptığının sonrasında, aile sorumluluğundan kurtulmak için gazetenize başvurmuş ve ilgili haberi yayınlatmıştır.

Bizler, Çağlayan İlkokulu Öğretmenleri olarak gazeteniz yazarlarından olan Levent Özadam'ın köşesinde yayınladığı asılsız haberden rahatsız olduğumuzu tarafınıza bildiririz. Basın Yasası'nın 24.maddesine dayanarak, size göndermiş olduğumuz yazının aynı sayfada yayınlanmasını rica ediyoruz.

Burak MAVİŞ
Çağlayan İlkokulu Öğretmenleri(a)"


Günün Fıkrası

Davayı kaybedeceğiz

12 yaşında bir çocuk bir kadına tecavüz etmekten yargılanıyormuş.

Üstelik çocuğun avukatı da bayanmış.

Mahkemede bayan avukat, çocuğun pipisini dışarı çıkarıp eline almış ve sallayarak :

- Hakim bey, bu çocuk bu ufacık şeyle bu kadına nasıl tecavüz edebilir?

Tam bu sırada çocuk avukatın kulağına eğilerek fısıldamış :

- Avukat hanim biraz daha sallarsanız davayı kaybedeceğiz!

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları