Suçlu çok, sorgulayan yok!

KKTC olması gereken tüm organlarıyla, bir devlettir. Devletin varlığı tartışılamaz ama, halkının devlete olan güveni zaman zaman sorgulanır ve eksiklikler, kusurlar ve yanlışlar her süreçte gündeme gelebilir.

Kurumları işlemeyen, ya da ağır aksak işleyen bir devlet mekanizması ise halkının devletine olan güveni sarsar, karamsar tablolar ortaya çıkar. Yapılan anketlerde de görüldüğü gibi halkın yargıya olan güveni tamdır. Öyle de olmalıdır, hatta tek bir vatandaşın bile, polise ve yargıya ön yargıyla bakması, güvensizlik duyması kimsenin içinden geçmez.

Ancak devletin ağır aksak işlemesi nedeniyle inancımız odur ki hem polisin üst kademesinin, hem de yargının başı olan Başsavcılık makamının belki de bir takım imkansızlıklar nedeniyle ihmalkarlıkları olabilir. Vatandaş, polisinden de, Başsavcılığından bekler ki bir yerde hukuksuzluk, ihmalkarlık, insan hayatını hiçe sayma, devlet malına zarar verme gibi önemli olaylar karşısında hiç kimsenin uyarısına bakmadan, hiçbir suç duyurusu beklemeden olaylara el koysun.

Son günlerde bize gelen vatandaş şikayetlerinin başında niçin hem polisimizin, hem de Başsavcılığın bazı olaylara anında müdahale etmediği sorusu gelmektedir. Bunun cevabını bilmiyoruz umarız hem emniyet güçlerinin hem de yargının başındakiler bu sorunu cevabını kamuoyu önünde verirler ve yeterli de sebepleri vardır. Ülkede daha üç ay önce bir sel felaketi yaşanmıştır. Burada bazı ihmalkarlıklar nedeniyle devletin ve vatandaşın malına zarar geldiği gibi, insanlarımızın da canını kaybettiği iddia edilmekte, en azından insanımızın bir kesimi böyle düşünmektedir. İşte böyle bir iddia karşısında bile, bir var sayım da olsa bu devletin insanı, bu devletin polisinden de Başsavcılığından da bu konuda bir araştırma yapmasını beklerdi.

Yine son aylarda Kıb-Tek'te yaşanan bazı iş kazaları ölümle sonuçlanmış, vatandaşın kafasında bir kez daha ölümlerin nedeni, açılan soruşturmaların güvenilirliği tartışılmaya başlamıştır. Biz beklerdik ki bu konuda insanımızın en fazla güvendiği kurumlardan bu olaya müdahale gelsin ve soruşturma başlatılsın. Suçun ve suçlunun çok olduğu bir ülkede, eğer yeteri kadar sorgulama yoksa, insanların içi hiçbir zaman rahat olmayacak ve özellikle de hadi bırakın kamuoyunu, canını kaybeden insanların aileleri polis ve yargının işini ne kadar yapıp yapmadığını tartışabilecektir.Ülkemiz polis ve hukuk organlarından özellikle insan hayatını ilgilendiren konularda çok daha duyarlı olmasını bekliyoruz. Bunu beklemek de hakkımız!

Küçük: Geri adım atmayacağım!

UBP Genel Sekreteri İrsen Küçük, kurultay takviminin artık işlemeye başladığını genel başkanlık adaylığından bu saatten sonra çekilmesinin mümkün olmadığını söyledi. KADEM'in UBP adına yaptırdığı genel başkanlık anketinde birinci sırada çıktığını ifade eden İrsen Küçük, deneyimli siyaset adamı Derviş Eroğlu'nun da tek adaylık yönünde bir empoze yapacağını tahmin etmediğini belirtti.

Arif Özbayrak, DP'den ihraç ediliyor!

DP Parti Meclisi üyesi, eski Dipkarpaz belediye başkanlarından Arif Özbayrak, ihraç edilmek üzere parti disiplin kuruluna verildi. Cumhurbaşkanlığı sürecinde parti kararına uymayan ve adaylardan Mehmet Ali Talat'ı alenen destekleyen Özbayrak'ın ihraç işleminin önümüzdeki günlerde sonuçlanacağı söyleniyor.

Bu arada Arif Özbayrak'ın 27 Haziran'da yapılacak olan yerel seçimlerde Dipkarpaz'dan bağımsız belediye başkan adayı olacağı ve CTP'nin burada aday göstermeyerek Özbayrak'ı destekleyeceği söyleniyor.

"Suçlu Erdal Güven!"

CTP ve Mehmet Ali Talat'a yakın kaynaklar seçim sonucunu tartışadursun, dün yine Talat'a çok yakın bir kaynak asıl suçlunun Radikal yazarlarından Erdal Güven olduğunu iddia etti.

Seçimlere çok az bir süre kala Mehmet Ali Talat'ı anlatan 'Adam' kitabını yazan ve 'KKTC'nin kuruluşuna ağladım' ifadelerini Radikal'da haber olarak yayınlayan Erdal Güven'in bu yazısıyla Talat'a en büyük kötülüğü yaptığını söyleyen ismi bizde saklı vatandaş, buna rağmen CTP'li bazı yönetici ve yazarlar ile Talat'a yakın kişilerin bu kişilerle kucak kucağa olduğunu, bunu anlamakta ise zorluk çektiklerini belirtiyorlar.

TDP'nin adayları belirleniyor

Yerel seçimlerde CTP ile işbirliği yapması beklenen TDP kurmayları her ihtimale karşı bir anlaşma sağlanamaması halinde 28 belediyede de aday çıkarma kararı aldı.

Buna göre bazı belediyelerde TDP'nin adayları, ya da adaylık teklifinde bulunacakları isimler şöyle:

Mehmetçik: Çetin Veziroğlu
Serdarlı: Ümit Karagözlü
Lefkoşa: Suphi Hüdaoğlu, Bülent Dizdarlı veya Mehmet Barışsever
Çatalköy: Mehmet Hulusioğlu
Y.Boğaziçi: Hüselin Ummanel
Girne: Halil Sadrazam ya da Esat Varoğlu
G.Mağusa: Mustafa Emiroğluları

Günün Fıkrası

Burada kimse yok!

Adamın biri günah çıkarmaya kiliseye gitmiş. Rahiple birlikte günah çıkarma odasına girince anlatmaya başlamış:
"Peder, büyük günah işledim.."
"Evet oğlum... Ne yaptığını anlat bana... Tanrı seni affedecektir..."
"Kız arkadaşımla üç yıldır çok güzel giden bir ilişkimiz var. Ve aramızda ciddi bir yakınlaşma olmadı. Dün onu görmeye evine gittim, kızkardeşinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce kardeşiyle beraber olduk..."
"Oh, bu çok kötü evlat... Fakat yaptığının kötü bir şey olduğunun farkındasın. Tanrı affetsin..."
"Peder, geçen hafta kız arkadaşımı görmeye işyerine gitmiştim. İş arkadaşlarından biri dışında iş yerinde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce iş arkadaşıyla birlikte olduk."
'Oh, bu hiç de iyi olmamış doğrusu..'
"Peder,geçen ay, kız arkadaşımı aramak için amcasının evine gitmiştim. Yengesinden başka evde kimse yoktu. Ortalıkta kimsenin olmadığını görünce, yengesiyle birlikte olduk.."
Adam cevap gelmediğini görünce seslenmiş:
"Peder.. Peder , neredesiniz?? '
Hiç cevap yok... Kilisenin içinde rahibi aramaya başlamış ve onu piyanonun arkasındaki masanın altında saklanır bulmuş.
"Peder, niçin orada saklanıyorsunuz?"
"Birden ortalıkta senle benden başka kimsenin olmadığını fark ettim de!"

MESAJ KUTUSU >>