Kalan sağlar bizimdir!..

Yayın Tarihi: 06/05/10 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Güzelyurt sel felaketinden bu yana tam 107 gün geride kaldı. O günlerde toplum olarak seferber olmuş, yaşanan felaketi biz yaşamasak da içimizde hissetmiştik.

Siyasiler de öyle yapmıştı! Paçası sıvalı, ayağında çizme bölgeye gitmeyen tek bir siyasetçimiz kalmamıştı…

Hepsi evi işyeri zarar gören vatandaşlarımızın elini sıkıyor, geçmiş olsun dileklerini bildiriyor ve yaraların en kısa zamanda sarılacağını söylüyordu.

Yiğidi öldürelim hakkını yemeyelim, yaraları sarmaya da çalıştılar.
Halkımızın ve Anavatan'ın zor günlerde nasıl bir bütün olduğu günleri bir kez daha yaşadık o günlerde.

Bakanlar Kurulu dün önemli kararlar aldı, sel felaketinden etkilenenler de bunun içindeydi. Selden mağdur olan esnaf Ziraat Bankası'na giderek 10 bin TL'den 150 bin TL'ye kadar yıllık yüzde 5.5 faizle, 36 ayda ödeyecek alacağı parayı.

Bu karardan dolayı hükümeti kutlarız. Kutlarız ama, alınan bu karar tüm sorunların çözülmesi için yeterli değil. Bugünden itibaren esnaf gidecek, kredi isteyecek. Banka da esnafa eğer vergi borcu yoksa, sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımları tamsa, bilançolar çıkmışsa, iki de memur kefil varsa bu parayı verecek.

Allah için söyler misiniz, önce ekonomik kriz, sonra sel felaketi ve bu koşulları yerine getirecek bir Allahın kulunu bulmak mümkün mü acaba?

Bir de çek yasağına girenler var; Hükümet selden etkilenen ve çek yasağına giren esnaf için de 22 günlük süreyi 42 güne çıkardı. Çıkardı ama 42 günlük süre çoktan geçti, yaşanan felaketin üzerinden tam 107 gün geçti. Yani esnafın yarısından fazlası çoktan çek yasağına girdi. Ve bu çek yasağına girenler bu krediden yararlanamayacaklar!

Anlayacağınız, hükümet doğru karar aldı ama çok geçti oldu bu, şimdi de ortada 'kalan sağlar bizimdir' mantığı var!

Dün Güzelyurt Sel Mağdurları Esnaf ve Zanaatkarlar Birliği Asbaşkanı Selçuk Özüorçun ile konuştuk, haklı olarak böyle bir kararı niçin biz çek yasağına girmeden önce almadılar diye hayıflandı.

Haksız mı? Bizim aracılığımızla TC Lefkoşa Büyükelçiliğine çağrıda bulundu, kendilerinden acilen randevu istediklerini söyledi.

Umarız Şakir Fakılı, giderayak sel mağdurlarına ilaç olacak reçeteyi hazırlar da gider.

Yeri gelmişken irdelemekte yarar var; Üç ay önce yaşanan sel felaketi için toplum seferber olmuş, karınca kararınca bölge halkı için maddi yardımlar yapılmıştı.

Türkiye'den ed önemli miktarda para yardımları yapıldı. Vatandaş da merak ediyor biz de. Toplam ne kadar para toplandı, nerelere harcandı, bunların kalem kalem kamuoyuna açıklanmasını bekliyoruz. Hiçbir art niyetimiz yok ama, merak işte!

Ve bir dip not daha; Verilen krediden, şartlardan dolayı yararlanamayacak olan bazı esnafın Güney'deki mallarını Rum bankalarına ipotek göstererek kredi isteminde bulunacağı haberleri alıyoruz.

Hani derler ya denize düşen yılana sarılır. Umarız onlar yılana sarılmadan önce, bu insanlarımıza bir el atarız, devlet ayıbı yaşanmasın diye!

Vatandaşa yasak, devlete serbest!

Ülkede çoktandır uygulanan bir karar var; 3 yaşından büyük araçların ülkeye ithal edilmesi uzun bir süredir yasak.

Bunun için geçerli sebepler var. Benzin tasarrufundan tutun, çevre kirliliğine kadar varan nedenlerden dolayı böyle bir karar alınmış zamanında.
Ama geçtiğimiz haftalarda hükümet yeni bir karar almış.

Hem de sessiz sedasız; Bir tüzük geçirmiş ve 3 yaşından büyük araçların ülkeye getirilmesine sadece bir sebepten dolayı artık izin verilecekmiş.
O da bu araçların devlete hibe edilmesi şartını taşıyormuş. Durun bakalım bunun arkasından ne çıkacak, hep birlikte göreceğiz!

Bayan öğretmenlerin hamile kalması bekleniyor!

Uzun bir süredir geçici öğretmenlik bekleyen 'torpilli' bir gencimize geçenlerde telefon açmışlar. "Hadi gelin işiniz hazır" diye…Genç kızımız heyecanla gitmiş bakanlığa.

Filan okulda işe başlıyorsun demişler ama sadece iki aylığına! Niçin diye sormuş, aldığı cevap "bir bayan öğretmen hamilelik iznine çıkıyor iki ay sonra geri gelecek" olmuş.

Kabul etmemiş ama ısrar etmişler ve eklemişler; 'Gel kabul et çünkü başka öğretmenlerin de ileriki günlerde hamile kalmasını bekliyoruz" demişler!
Şaka gibi değil mi?

Ama değil işte, ülkemizin içinde bulunduğu durumu anlatan gerçek bir olay bu.


DP, yine kilit parti!

Yerel seçimlerde UBP'nin Lefkoşa'da Cemal Bulutoğlularını aday olarak göstermesi parti içinde sessiz fırtınalara neden olurken, şimdi bütün gözler DP'ye çevrildi.

DP'den geçtiğimiz aylarda olaylı bir şekilde ayrılan Cemal Bulutoğluları'nın kaderi ne gariptir ki eski partisinin alacağı karara kaldı.

DP içinden bir grup 'Cemal'a asla' derken özellikle gençlik örgütleri de başkana tam destek vermeye hazırlanıyor!

Siyasette de büyük lokma yutup büyük konuşmamalı, geleceği hep göz önünde tutmalı. Atalarımız bunları boşuna söylememiş değil mi?

Günün Fıkrası

Gelin-Kaynana

Gelin ile kaynanası her gün çapa yapmak için tarlaya gidiyormuş. Fakat çapkın iki arkadaş da ne yapsalar da bunları tavlasalar diye plan yapıyorlarmış.

Bir gün yine gelin ile kaynana tarlayı çapalamaya giderken, bu iki arkadaş bir kulübenin önünde hüzünlü bir şekilde görünce onlara hayırdır niye bu kadar üzgün duruyosunuz diye sorduklarında kulübe içersinde bir yakınlarının öldüğü için dua okunduğunu ve bu okunan duaya gelin ile kaynananın da icabet edip etmeyeceklerini sorduklarında gelin ile kaynana dua etmek için hemen kulübe içersine girmişler.

Bunun üzerine bizim iki uyanık arkadaş hemen gelin ile kaynanaya kulübe içersinde tecavüz etmişler ve amaçlarına ulaşmışlar. Gelin ile kaynana kulübe dışına çıkıp evlerinin yolunu tutmuş.

Fakat gelin kaynanasına anne başımıza gelenleri gördün mü ne yapacağız biz şimdi demesi üzerine kayınvalide gelinine şöyle demiş;

-Vallaha gelin seni bilmem ama ben meftanın 40'ncı. Gecesine de 52'nci gecesine de mutlaka geleceğim.

MESAJ KUTUSU >>

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları