"Utancımdan masanın altına girmek istedim"

Yayın Tarihi: 11/06/10 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Meslek hayatımız boyunca sayısız bakan, vekil ve bürokrat ile tanıştık, onlar için sayısız yazılar yazdık, bazen eleştirdik bazen de olumlu icraatlarından övgü ile bahsettik ama ilk kez bu kadar cesur, samimi ve parmağının arkasına saklanmayan bir bürokrat, bir kamu görevlisi tanıdık desek yalan olmaz..

Dün Kanal T'de sabah konuğumuz Turizm Çevre ve Kültür Bakanlığı müsteşarı Şahap Aşıkoğlu idi…Hani şu 10 günlük KTHY yönetim kurulu başkan vekili iken, ihale kutusunun boş çıkmasından sonra hiç tereddütsüz bu görevinden istifa eden Aşıkoğlu.

İhale kutusunun açılıp da boş çıkmasından sonra önce başından kaynar sular dökümlü, sonra da utancından oracıkta bulunan masanın altına girmek istemiş. Herkes hayatı boyunca en azından bir kere bu duyguyu yaşamış, o an ölmek, kaybolmak istemiş ya da Şahap Aşıkoğlu gibi masanın altına girmek istemiştir.

Burada önemli olan KKTC'de bir bürokratın bu kadar şeffaf olması, bu kadar dürüst olması ve bedeli ne olursa olsun yaşadığı duyguları canlı yayında halk ile paylaşmasıdır.

Şahapoğlu daha sohbetimizin ilk dakikalarında bunları söyledi ama ben program boyunca bu sözleri düşündüm, geçmişe gittim, şimdiye kadar hangi siyasi ya da bürokrat bu kadar açık konuştu diye düşünüp durdum, sonuçta da bulamadım.

Ülkemizde böyle insanların olduğu inancıyla da gurur duydum! Yaşanan ister komedi deyin ister dram, böyle büyük bir rezaletten ve skandaldan sonra sadece bir tek kişinin olaya böyle tepki göstermesi bile bize göre büyük bir olay ve örnek alınması gereken bir davranıştır.

Çünkü biz yıllardır kaşarlanmış bir siyasi yapıya alışmıştık. Çünkü şimdiye dek tek bir Allahın siyasetçisi bile 'ben hata yaptım, özür dilerim' dememiş, aksine kendini haklı olarak çıkarmak için kılıktan kılağa girmiş, yüzümüze baka baka yalan söylemiştir.

Aşıkoğlu'nun da dediği gibi bu olay basit bir olay değildir. Bu olayla birlikte KTHY'nin hatta KKTC'nin imajı bir o kadar daha düşmüş, ve bunu telafi etmek de daha zor hale gelmiştir.

KTHY'deki muamma her geçen gün biraz daha büyürken ve sır perdesini korurken, bu kargaşa ve karmaşadan dolayı tek bir Allahın kulu bile KTHY'nin imajının nasıl geri alınacağını düşünmemiş, kısır çekişmeler ve kutuplaşmalardan başka kimse parmağını kıpırdatmamıştır.

Aşıkoğlu, bu durumu çok ilginç bir tanımlamayla şöyle anlatmaya çalıştı:
"İhale kutusundan teklif zarfının kaybolması o kadar yüz kızartıcı bir durumdur ki, Rum kesiminden 500 gizli servis elamanı bizim tarafa geçse, ancak sistemimize bu kadar zarar verebilirdi…"

Şahap Aşıkoğlu'nu, eğer bir bedeli ağır olacaksa bile açık yürekliliğinden dolayı kutluyorum. Ve umuyorum ki, artık ülkenin çeşitli kademelerinde bulunan kim olursa olsun, eğer ortada utanılacak bir durum varsa, bunu inkar edip geçiştirmeye çalışmaz ve Aşıkoğlu gibi yüzü kızarır ve masanın altına girmek ister.

Yüzü kızaran, yapılan yanlışlardan içi yanan ve bunları inkar etmeyip dışa vuran, gerekirse özür dileyip gitmesini de bilenler ne kadar çok olursa, ülkemizde yaşanan karanlıklar aydınlığa kavuşacaktır.

Oğuz: Siyasette temiz olmak yetmiyor!

ÖRP Mağusa Milletvekili adayı Dursun Oğuz, halkın siyaset ve siyasetçiye güveninin sıfırın altına indiğini, siyasette temiz olmanın da seçmen tarafından yeteri kadar ödüllendirilmediğini söyledi.

Doğum, cenaze ve düğün gibi etkinliklere katılan siyasetçilerin rağbet gördüğü bir sistemde ülkenin tıkanan sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını belirten Oğuz, siyasetçinin de oy hırsızları olarak görüldüğünü ifade etti.

Yıllarca Mağusa'nın Maraş bölgesinin yakınından geçmeyenlerin her seçimde olduğu gibi yine Maraş'a kamp kurduklarından yakından Dursun Oğuz, siyasetçilerin dar gelirli vatandaşları çantada keklik olarak gördüklerini iddia etti.

Okur Görüşleri
"Batan geminin malları!.."

"Hani dün itibariyle bu para aktarılmazsa, uçuşları duracaktı, KTHY'nin nasıl devam ediyor bu uçuşlar? Devam edecekseydi bu acele neydi? Bu kadar sığ yalanlarla politika yaptığını zannedenler, aslında toplumu kandırmıyorlar.

Ama burası korsan ada ya, batan geminin malları peşkeş çekilirken, herkes cesur korsan rolünü iyi oynuyor. KTHY ile ilgili yaşanan rezaletin yarısı dünyanın en ücra yerinde bile bir hükümetin istifasıyla sonuçlanır. KTHY Yönetim Kurulu üyeleri kendi yürüttükleri bir ihalenin teklifine bile sahip çıkamazken, bundan sonra nasıl göreve devam edebilir?

Zaten zor durumda olan bir şirketin itibarını daha da sarsan, skandal üstüne skandal yaratan bir hükümet nasıl iktidar oyunu oynar?"
(Halil –Mağusa)

"Memlekete direk uçuş diye bağırırken bizim de "KTHY" var derken ne çabuk batırıp mahvetmesini becerdik. Hep başkalarını suçlamaya özen gösterdik. Bizim hiç mi suçumuz yok. Ne hata olsa Türkiye'nin elinde deyip kendimizi süt beyaz göstermekten başka bir şey yapamadık. Ayıplar olsun bize. Biz kendi kendimizin gözünü öyle güzel oymasını biliriz ki ne Rum'a ne de Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bravo biz Kıbrıslı Türklere!"
(Sezen – Londra)

"Dua edin Atlas Jet talip. Ve dua edin vazgeçmesin. İşte o zaman tam batar KTHY. Tabii KKTC halkı 100 milyon doları toplayıp sorunu çözebilir. Bugüne kadar vergi kaçıranlar hadi pamuk eller cebe…"
(Ahmet Zeren-Frankfurt)

Günün Fıkrası

Derinlik

Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde
Güneşleniyorlarmış. Alman birden
ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize
sokmuş.
Biraz bekledikten sonra:
- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.
Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz
kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz
bekleyip:
- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.
Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş.
Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:
- Eee ,sen ne ölçtün?
- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!

MESAJ KUTUSU

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları