Yatırımcıyı ötekileştirmeyelim!

Yayın Tarihi: 15/06/10 07:20
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye'ye karşı histerisi olanlar, Türkiye'den adaya ne zaman bir yatırımcı gelse şaha kalkar ve memleketin taşı toprağı o anda altın oluverir. Yine aynı oyun sahneleniyor ve kim kalkıp ta burada yatırım yaparsa, düşman olarak hedef gösteriliyor ve acımasızca eleştiri yağmuruna tutuluyor.

Biz aynı hatayı yıllar önce burada okuyan öğrencilere karşı da yaptık.
Türkiye'den gelen öğrenciler, burada okudukları yıllarda ülke ekonomisine önemli katkılarda bulundukları halde, bir türlü onları sindiremedik, yaptıkları gençlik hatalarını başlarına vurduk ve mezun olduktan sonra da kötü birer elçi olarak geri gönderdik.

Daha da ötesi ev sahibiyle, manavı bakkalıyla bunları yolunacak birer kaz olarak gördük ve bunun neticeleri de son dönemlerde görülmeye başlandı.
Annan Planı'ndan sonra ülkeye başta Türkiye olmak üzere çok sayıda yatırımcı geldi.

Bunlar kendi rızalarından daha çok buradan yapılan çağrılarla, Türkiye'den resmi makamların teşvikleriyle adaya ayak bastılar. Daha önce kimsenin gidip ayak basmadığı yerlerde yatırım yapmaları istendi. Aynı Bafra bölgesinde olduğu gibi.

Bölgede kendilerine tahsis edilen arazilere yerli yatırımcı rantıbl bulmadığı için tek bir çivi çakmazken, Türkiye'den gelenler milyon dolarları araziye attılar ve yıllar sonra tek bir otel hizmete açılırken, bir otel de birkaç ay sonra hizmete girmek için son çalışmaları yapıyor.

Bölgenin sahip şeridi yapılan mutabakatlara göre şimdiden oteller zinciriyle dolu olacakken, sadece iki yabancı şirketin burada hizmet verecek olması, daha da ötesi bunlara üvey evlat muamelesi yapılması, olası yeni yatırımların da önünü kesmektedir.

Turizm Bakanı Kemal Dürüst'ün hafta sonu Bafra'da yaptığı incelemelerde konuşan iki yatırımcının serzenişlerini üzülerek öğrendik. Kuş uçmaz kervan geçmez bölgelere gelip yatırım yapanların, memleketin ücra köşelerinde yatırım yaptılar diye sanki başka bir ülkenin yatırımcılı olarak görülmeleri kabul edilecek bir durum değildir.

Herkes bunları dinlemeden, görmeden ahkam kesmekte ve bir de bunun üstüne sanki de burada haramilik yapacakmış gibi değerlendirmede bulunup, ön yargılı bir siyaset izlemektedir.

Yine, iddia edildiği gibi bu yatırımcılar önce KKTC kaynaklarıyla temasa geçip malzemesini işçisini önce buradan temin etmek istemekte ama yeterli malzeme ve iş gücü olmayınca Türkiye'den sağlamak zorunda kalmaktadırlar.

Ülkenin kurtuluşunun turizmden geçtiğini görmemek, bu ülkeye yapılan en büyük haksızlık olacaktır. Ücra köşelerde geleceği bile göremeden yatırım yapanlara hem bu devlet hem de ülke insanı daha fazla sahip çıkmalı, onları ötekileştirmekten ziyade bizden birisi olarak hissetmelerini sağlamak için tüm imkanlarını seferber etmek durumundadırlar.

Gökalp: Belediye işçileri tehdit ediliyor!

Büyükkonuk bağımsız belediye başkan adayı Metin Gökalp, belediyede çalışan işçilerin baskı ve tehdit altında olduklarını söyledi. Sağlık raporlarının kabul edilmediği ve ihtiyat sandığı ile sigorta primlerinin de yatırılmadığını iddia eden Gökalp, bin 70 TL ile çalışmak zorunda kalan çalışanın başkan tarafından bastırıldığını ve ekmeğin silah olarak kullanıldığını ifade etti.

Belediye başkanı seçildiği taktirde ilk olarak çalışanın özlük haklarında ve maaşlarında iyileştirme yapacağını söyleyen Metin Gökalp, yapılamayacak hiçbir sözü vermediğinin de altını çizdi.

Bölge gençleri için bir çim saha, sağlıklı bir ortamda ibadet edilecek bir cami, gençlerin göçünü önlemek için kırsal kesim arsa tahsisinin ilk icraatları arasında olacağını belirten Gökalp, Büyükkonuk'un kendi başkanlığı döneminde sağlık ocağına kavuşacağını bu büyük ayıbın giderileceğini kaydetti.

HİS, kapanıyor!

Halk İçin Siyaset (HİS) partisinin önümüzdeki günlerde kendisini fesh edeceği ve partinin tüm kaynaklarıyla birlikte UBP'ye iltihak edeceği belirtiliyor. Bu konudaki söylentileri doğrulayan HİS Parti başkanı Ahmet Yönlüer, bundan sonraki siyasi yaşamlarına UBP çatısı altında devam edeceğini belirtti.

Bu arada Ahmet Yönlüer'in de İslam ülkelerinden birine temsilci olarak atanacağı ifade ediliyor.

Yine RHA, yine aşırı hız!

Kamu araçlarının özellikle şehirler arası yollarda aşırı hız yaptıklarına dair ihbarlar durmak bilmiyor. Dün de saat 14.30'da Magusa'dan Lefkoşa'ya seyreden bir sürücü RHA 2944 plakalı aracın tahmini 140 km hız yaparak kendisini geçtiğini ve tehlikeli sürüşte bulunduğunu belirtti. Kamu araçlarını trafik kurallarına uymaya çalışan duyarlı sürücü kamu çalışanlarının vatandaşa kötü örnek olduğundan şikayet etti.

Günün Fıkrası

Olacaksa olsun

İki Laz birer turist tavlamışlar ve bir tenhaya çekilmişler.
Tam birlikte olacakları sırada iki kızda Lazlardan prezervatif kullanmalarını istemiş ve çıkarıp birer tane vermişler.
Lazlar ilk defa gördükleri prezervatiflere bakarak :
- Ne yani, şimdi bunları takınca çocuk olmayacak mı ?
- Evet
Bunun üzerine Lazlar kabul etmişler ve prezervatifleri takmışlar.
Aradan bir altı ay geçtikten sonra bir gün tarlada çalışan iki Laz'dan biri aniden elindeki kazmayı yere atarak :
- Yeter daa ! Ben çıkartıyorum artık, çocuk olacaksa olsun!

MESAJ KUTUSU

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları