KTHY içinde karanlık eller!

Dün yaptığım bir telefon görüşmesinden sonra en az yarım saat kendime gelemedim. Biz aman çalışanlara bir şey olmasın, aman hakları budanmasın, aman maaşlarını zamanında ödensinler diye burada feryat ederken, çalışanların sendikasından bazı kişilerin perde gerisinde bir takım tezgahlar çevirdiğini duyunca insanın şoka girmemesi zaten mümkün değildi!

Dün gün boyunca Hava-Sen'den telefon konuşması kayıtları hakkında açıklama bekledik. Bu yazıyı kaleme aldığımız saatlere kadar her hangi bir açıklama yapılmamıştı. Sevgili Başaran Düzgün iyi bir gazetecilik örneği göstererek eline ulaşan telefon konuşmalarını kendi köşesinde ve gazetenin manşetinde işleyerek kamuoyunu bilgilendirme görevini layıkıyla yerine getirdi, kendisini bu nedenle kutlarız.

Ama dün bize iletilenler daha da ileri boyutlardaydı. Bu konuşmaların neticesinde anladık ki hem Atlas Jet, hem de Pegasus, bir şekilde çok da kendi istekleri olmadan KTHY olayının içine itilmiş ve biraz da sendikanın içindeki bir takım karanlık kişilerin kurbanı edilmişti.

KTHY konusunda cevaplanması gereken çok soru var. Bunlardan bazılarını hükümet bazılarını da sendika yönetimi ancak cevaplandırabilir. Sendika içinde ayrı bir güç kurarak hem KTHY'yi, hem de Atlas Jet ile Pegasus'u kullanarak hükümeti yıpratmak ya da götürmek isteyenler kimlerdir?

Hangi sendika yöneticileri Türkiye'nin hangi gazetesinin KKTC temsilcisini kullanarak Türkiye basınında manşet attırmak istemiştir? Söz konusu sendika yöneticileri KKTC'deki hangi gazetede toplanarak, o gazetenin bir muhabirinin telefonu kullanıp, Atlas Jet yöneticisiyle telefon görüşmesi yapmış ve bir takım pazarlıklarda bulunmuştur?

Ne acıdır ki, içimizdeki bazı karanlık eller sokakta çalışanın hakkını korur gibi gözüküp perde gerisinde sırf birilerine yağ çeksin, yalakalık yapsın, kendi geleceklerini garanti altına alsın diye inanılmaz dolaplar çevirmektedir.
KTHY olayında Ankara'nın ısrarla 'şeffaf ihale' isteğini, kendi egoları çerçevesinde tezgahlayanlar bununla da kalmayıp Kıbrıs Türk halkını Ankara ile birbirine düşürme gayreti de içerisindedirler.

Ve tüm bu perde gerisindeki çirkin oyunlar neticesinde ülke turizmi büyük bir darbe almış, dünyaya rezil olunmuş, bir çok otel ve acente batma noktasına getirilmiş, buna bir de hükümetin şaşkınlığı ile paniklemesi de eklenerek tam bir kaos ortamı yaratılmıştır. Kendi içimizde yaşatılan bukalemunları ortaya çıkarmak ve kamu oyuna teşhir etmek öncelikle sendika ve KTHY çalışanlarının görevidir.

Okur görüşü
"Kına yakın!.."

"Merak etmeyin ey KKTC halkı Atlas vazgeçti..Sendikanın ve politikacıların yaygara ve maskaralıkları bu sonuca yol açtı. Şimdi ortalığı yıkan bu çıkarcı, doymak bilmez güruh ne halt edecek çok merak ediyoruz. Buyurun hadi.. Atlas ya da Pegasus sizin kara kaşınıza, şeftalinize vurgundu..Dünya serveti olan slotlarınız, bulunmaz uçaklarınız huri hosteslerinizle Ercan'da oturup kına yakın..

SHGM gaddarca ve hükümet güdümlü karar almıştır.Doğrudur.Ama yıllardır batakta çırpınan uzanan ele saldırmak tam ahmakçaydı.Hele bu habere ilk yorumu yapan zatın dünyadan haberi yok.Duvara tosladınız efendi duvara.. Tüm dünyaya rezil oldunuz.Alın sendikanızı, basınızı, doymak bilmeyen politikacı kopyalarınızı seçime gidin..Havayolu sendikacılarını ve diğerlerini başınıza getirin ve kurtulun..Heyhat..Kıbrıs adının yanındaki Türk sözcüğünü de ne hale getirdiniz…"
(Ali CAN – LEFKE)

Rahip

Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe:
-Benim hayatımda bir erkek var, ama o..... çocuğunun teki diyor.
Rahip soruyor:
-Neden ona o.... çocuğu diyorsun?
-Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor.
Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş:
-Böyle mi?
-Evet!
-Bu ona o..... çocuğu demeni gerektirmez kızım!
-Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor.
Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş: -Böyle mi?
-Evet!
-Ama bu da ona o..... çocuğu demeni gerektirmez.
-İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni.
Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor;
-Böyle mi?
-Evet diyor yeniden rahibe.
Rahip:
-Bu da ona o..... çocuğu demen için yeterli sebep değil.
Rahibe bu sefer bağırıyor:
-Ama o AİDS'liymiş.
Rahip:
-Vay o..... çocuğu!

MESAJ KUTUSU