"Bankalarımız sağlam"

KKTC çok hassas bir dönemden geçiyor. Buna tehlikeli bir viraj da diyebilirsiniz. Hızlı bir aracın biraz de tehlikeli bir şekilde virajda yol aldığını düşünün. Sanki kontrolü sürüceden çıkmış yalpalayan bir araç gibi! Önünü, karşıdan geleen tehlikeyi görememesi de cabası.

İşte böyle bir süreçte insanlar da en hassas dönemini yaşıyor. Kimi buna toplumsal travma diyor, kimisi de yaşanması gereken, hatta dibe batıp tekrar çıkılması gereken bir dönem.

Hani bir kalabalığa girersiniz de, her kafadan bir ses çıkar kimseyi duymayım kulaklarınızda sadece ağır bir uğultu olur ya, aynen öyle! Şu anda konuşmayan, görüş .belirtmeyen, kavga etmeyen, hiç kimse yok gibi!

Aslında herkes oturup bir masa başına tek tek konuşsa hepsini duyacak ve belki çok ciddi alternatifler de ortaya konulacak ama, şimdilik sanki de bu mümkün görülmüyor.

Dünkü "Hesap sorma dönemi başlamalı" başlıklı yazımızda "Başbakan'ın önlem alınmazsa devlet bankaları batar" ibaresi banka ve ekonomi çevrelerinde panik yaşanmasına neden oldu. Zaten herkes çok hassas ve dokunsan patlayacak noktaya geldi ya, çok sayıda okuyucu bu konuda geniş bir açıklama yapılması ve detay öğrenmek için telefonlara sarıldı.

Bankacısından tutun iş adamına, öğretmeninden tutun da market sahibine kadar yüzden fazla telefon ve mesaj aldık bu yazıyla ilgili. Ve bu telefonlar sonrasında insanların hassasiyetinin bizim tahminimizden de öte olduğunu bir kez daha anladık.

İnsanların psikolojisi o kadar bozuldu ki, artık ne geleceğini görebiliyor ne de yarın sabah kalktığında neyle karşılaşacağını! Toplumun bir köşe yazısına gösterdiği duyarlılık ve biraz da panikten dolayı, ki dün çok sayıda insanın bankalarda parasını çekmek için kuyruklar oluşturduğunu öğrendik Başbakan ile bir telefon yapma ihtiyacı duyduk.

Kendisi ile görüştüğümüz Başbakan İrsen Küçük şükürler olsun ki, devlet bankalarının sağlam olduğunu ve batma tehlikesinin de olmadığını söyledi.
Alacakları önlemlerde bankaların daha da güçlendirileceğini söyleyen Küçük, kimsenin bu konuda bir kuşkusu olmaması gerektiğini de ifade etti.

Yani bu hassas dönemde ister hükümete mensup, isterse muhalefete sahip politikacı, sivil topmum temsilcileri, hatta basın mensuplarının bile ağızlarından çıkacak kelimeleri birden fazla tartması gereken bir dönem.

Ortalık öyle gergin ki, artık insanlar park kavgası yüzünden bile birbirinin boğazına saldırmaya başladı.

Sürücü yolda giderken kendisine yol vermeyen başka sürücüye küfürler savuruyor. İnsanın insana ne sevgisi, ne de saygısının dibe vurduğu bir dönem. Ve bu sıkıntılı dönemden çıkmak için tek alternatif ise sağduyu ve karşı fikri sindirebilmek. Umarız bu kritik dömeni çok ucuza atlatırız!

Niçin sadece Arifoğlu ve Alper?

Koop Merkez Bankası yönetim kurulunda yapılan değişiklik gündem olmaya devam ederken, yönetim kurulundan sadece Tuncer Arifoğlu ile Ahmet Alper'in alınması, diğer üyelere dokunulmaması yapılan görevden alınmalarda 'siyasi neden' olarak algılandı.

Dün çok sayıda okuyucu telefon ya da mesajla bize ulaşarak niçin yönetim kurulundan sadece iki kişinin alındığını, diğerlerinin ise alınmadığını sormamazı istediler. Yönetim kurulu eğer hatalı bir karar aldıysa tüm üyelerin sorumlu tutulması gerektiğini belirten okuyucular, bunun yanında geçmiş yönetim kurulunun aldığı yanlış kararların da kamuouyuna deşifre edilmesini istediler.

Bu arada bize gelen haberlere göre Arifoğlu'nun Avukat olan yeğeni Anıl Sonuç'un KTHY'deki görevinden alındığı ve UBP içinde büyük bir iç hesaplaşma yaşandığı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanlığı İhtiyat Sandığı gecikme zamlarının iptalini istedi

Çalışanların tüm ihtiyat sandığı borçlarını yatıran Cumhurbaşkanlığı'nın bu borçlardan doğan gecikme zammı olan 30 bin TL'nin silinmesi için İhtiyat Sandığı'na bir yazı yazdığı ve cevap beklediği bildiriliyor. Bugünlerde toplanacak olan İhtiyat Sandığı yönetim kurulunun ise bu yazıya olumsuz cevap vereceği de bize gelen haberler arasında yer alıyor.

"Ambulanslara yol verelim!.."

Duyarlı bir bayan okurumuz dün telefonda arayarak Lefkoşa Hastanesi önünde bir aracın hastaneye girmek üzere olan bir ambulansa yol vermediğini ve bu nedenle az kalsın kazaya sebebiyet vereceğinden şikayette bulundu.

Aracın plakasını alamadığını söyleyen okur, toplumsal duyarlılığın azaldığını ve özellikle ambulans, itfaiye gibi araçlara trafikte daha saygılı olunmasını istedi.

ÇADER Çatalköy Geliştirme ve Kültür Derneği	10	Çevre kirliliğine karşı duyarlılık gösterip kampanya başlattığı için
Nazım ÇAVUŞOĞLU Milli Eğitim Bakanı	8	Başarılı atletlerimize sembolik de olsa maaş bağladığı için
Serdar Denktaş DP Genel Başkanı	3	Ankara ve hükümet dahil herkees çatıp alternatif göstermediği için
Mutlu ATASAYAN Milletvekili	2	YSK kararlarından tatmin olmadığını söyleyerek yargıyı zedelediği için
Kıbrıs Gazetesi	1	Ölen bir kişinin ardından üç eşli olduğunu duyurup aileyi ikinci kez üzdüğü için

Otobüs bekliyorum…

Bir gün, kadının biri evdeki elbise dolabı ses yaptığı için eve marangoz çağırmış, marangoz, kadına şikayetini sormuş, "dolabın nesi var?

"Kadın, dolabım çok ses yapıyor demiş, adam dinlemiş dolabı çıt yok.

Kadın, sesin dolabın dışından değil, içinden geldiğini söyleyip, adama dolabın içine girip de dinlemesini söylemiş.

Adam da bunun üzerine dolabın içine girip ses dinlemeye başlamış.

Beklemiş, beklemiş yine çıt yok, bu sefer kadın marangoza, otobüs geçtiği zaman dolabım ses yapıyor demiş, adam da bunun üzerine dolabın kapağını kapatıp otobüsün geçmesini beklemiş.

Ne olsa beğenirsiniz, adam dolabın içindeyken kadının kocası eve gelmiş, ceketini asmak için dolabı açtığında, dolabın içinde bizim talihsiz marangozu bulmuş!

Kadının kocası sinirli bir şekilde marangoza sormuş, "sen burada ne arıyorsun" marangoz ise "şimdi size ne diyeyim ki, otobüs beklediğimi söylesem inanmazsınız"

MESAJ KUTUSU