Ankara'dan İrsen Küçük'e tam not!

Önümüzdeki günler sadece ülke için değil UBP için de çok hareketli bir dönem olacak. Yerel seçimlerin hemen sonrasında karşılıklı kılıçların çekilip, Kasım ayında yapılacak kurultay için restleşmelerden de anlaşılacağı gibi UBP'yi önümüzdeki günlerde sadece ekonomik tedbirlerin getireceği gürültüler yanında geel başkanlık çekişmesi de epey hırpalayacağa benziyor.

Başbakan İrsen Küçük'ün üç bakanıyla birlikte Ankara'ya yapacağı ziyaret de hem UBP hem de KKTC için büyük bir öneme sahip. Ankara'da öncelikle ele alınacak konu, iki devletin imzaladığı mali ekenomik protokolün ne kadarının uygulamaya konulup konulmaması.

Ankara'dan bize gelen haberler, AK Parti hükümetinin İrsen Küçük hükümetinin aldığı önlemlerden dolayı memnun olduğu yönünde. Hatta daha da ileri giderek, Ankara hükümetinin, UBP'nin kasım ayında yapılacak kurultayda İrsen Küçük'ün bir kez kez daha genel başkan seçilerek başbakanlığa devam etmesini istediğini de rahatlıkla söyleyebiliriz.

Evet, yanlış okumadınız, hatta bu satırların altını çizip bir kenarlara not ediniz lütfen. Kasım ayında da göreceksiniz ki, Ankara hükümetinin telkinleri aynen yerine getirilecek ve İrsen Küçük tek aday olarak bir kez daha UBP'nin genel başkanlığına getirilecektir.

Bu konuda İrsen Küçük'ün Ankara ziyareti sonrasında UBP'nin yetkili organlarının toplanarak şimdiden İrsen Küçük'ü tek aday olarak belirlemesi de hiç birimiz için sürpriz olmasın.

Bu arada Ankara'ya rağmen donkişotluk yapmayı göze alacaklar da pek tabi ki olabilir ama, bunu şimdilik çok zayıf bir ihtimal olarak da görmemiz mümkündür.

Kasım kurultayından sonra da ÖRP destekli UBP hükümeti İrsen Küçük Başkanlığında imzalanan protokolün tüm maddelerini hayata geçirecek ve alınacak biraz da acılı ekonomik tedbirlerle maliye disiplin altına alınacaktır.

Yine bize Ankara'dan gelen haberlere göre şu anda 'ben UBP milletvekiliyim' diyen, ancak bağımsız milletvekili olan Tahsin Ertuğruloğlu da hükümetin alacağı tedbirlere destek vererek Ankaralı dostlarını üzmeyecektir.

Ve senaryo kapsamında hükümete destek veren Tahsin Ertuğruloğlu, bir şekilde UBP'ye geri alınacak sonra da iki yıl sonraki UBP genel başkanlığından en güçlü adayların arasında yer alacaktır. Bu yazıdaki iddialarımız elbette ki UBP içinde ve dışında önemli bir kesimi rahatsız edecek iddilardır.

Çünkü bazıları, UBP'nin içindeki iplerin ellerinden gitmek üzere olduklarından dolayı doğal olarak öfke duyacaklardır. Ama onlara da bu yazıyı kesip saklamalarını ve günü gelince ortaya çıkarıp tekrar okumalarını salık veririz.
Kısaca, Ankara hükümetinin hem KKTC ekonomisi ile halkını disiplin altına alırken, hem de iktidar hükümetinin iplerini aldığını söylemek en doğru tespit olacaktır.

Okur Görüşü
"Çavuşoğlu, temizliğe ailesinden başlasın!.."

"Sevgili Levent Bey Kardeşim,

Günlük olarak siyasi gündemi kişiler bazında yakalamak adına ve halkımıza yapmış olduğunuz uyarıları ve tavsiyeleri izlemek açısından yazılarınızı herkes gibi ben de takip etmekteyim. Bugünkü (dünkü) ''Mesaj Kutusu'' köşenizde Sayın Çavuşoğlu'nun dünkü BRTK programında sarfettiği sözlerin çeşitli çevrelerce desteklendiğini belirtmişsiniz.

Doğrudur, söylemiş olduğu bazı unsurların uygulanması halinde destek görmeyeceğini söylemek haksızlık olur bence. Ancak öğretmenlerin ikinci bir iş yapmalarının yasak olduğu bir ortamda kendi Bakanlığı içerisinde Müdür düzeyinde görev yapan bir kamu görevlisinin eşi devlette kadrolu öğretmenken bir dershaneye ortak olabiliyor ve bu dershaneye görev yaptığı okuldan öğrenci aktarımı yapabilmek için çalışmalar yapabiliyor.

Ayrıca Sayın Bakanımızın kardeşi kamuda öğrertmen olmasına rağmen İskele'de bir giyim mağzasına sahip olup bu mağzayı çalıştırmaktadır; bir de hayvancılıkla uğraşıp hellim ve süt ürünleri satmaktadır. Hal böyleyken kamuda görev yapan öğretmenler sadece özel ders vermemektedirler; birçok alanda faaliyet göstermektedirler. Yani anlayacağın Sayın Bakanın temziliğe önce kendi Bakanlığı'ndan ve aile çevresinden başlaması gerekmektedir.

Bu konuda Sayın Bakan'ın birşeyler yapma istenci olsa bile bazı çevreleri karşısına almamak amacıyle herhangi bir girişim yapacağına da inancım bulunmamaktadır. Çalışmalarınızda başarılar dilerim..."
(Ahmet CAN)

Boğa

Avrupa Birliği hayvancılığın önemini bildiği için ülkelerine inek girişlerini serbest bırakmışlar,
Hem istismar edilmemesi hem de sağlıklı ineklerin girmesi içinde gümrüklerde önlemler alıp kontrol yapıyorlarmış. Bizim Temel ve Dursun Avrupa hayaliyle yanıp tutuşuyordurlar, inek kılığına girip geçebilecekleri fikrine kapılmışlar ve hemen işe koyulmuşlar, gümrüğe gelmişler ve yanlarında getirdikleri inek postunu üzerlerine almışlar, önde Dursun arkadan Temel, gerçek bir inek görüntüsüne kavuşmuşlar.

Gümrük görevlileri ineğin önüne saman koymuşlar ve yemesini beklemişler, Temel arkada olduğu için Dursun'un haline gülmeye başlamış, Daha sonra kova ile su getirmişler, Dursun suyu da içmeye başlamış, Temel arkada iyice kopmuş, kıkır kıkır gülüyor Dursun'a. Temel gülmeye devam ederken Dursun'da gülmeye başlamış ve Temel'e seslenerek;

- Ula Temel sen gül bakayım, şimdi da ben güleceğum halune.
- Uşağum ne oldida güleceksun?
- Temelcuğum boğa ceturiyiler boğa…

MESAJ KUTUSU