"KKTC'de üç sınıf insan var!.."

Yayın Tarihi: 28/07/10 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

"Özel sektörü açlığa terkeden ve Rum tarafına çalışmaya iten bu düzene lanet olsun.Bence KKTC'de ekonomik olarak 3 çeşit insan sınıfı var. 1'nci zamanında köşeyi dönmüş trilyoner iş aileleri, 2'nci memurlar, 3'ncü geriye kalan 'ne halt yerseniz yeyin' denilen insanlar. Devletin tüm vatandaşlarına eşit davranmasını istiyorum. Eğer devletse..."

Yukarıdaki satırlar tamamen bir okurun yazdıkları. Bu satırların altına ben de gözümü kırpmadan imzamı atıyorum. Bir ülke gerçeği ancak en iyi ve kısaca bu kadar güzel özetlenebilir.

Aslında bu satırlar sadece tek bir kişinin değil, ülkede sıkıntı ve elem çeken büyük bir çoğunluğun da duyguları, isyanı ve serzenişi. Bu ülkede aylardır sendika-hükümet çatışması yaşanmaktadır.

Hükümet ekemonik önlemler için kamu çalışan ve emeklilerinden kırpmaya çalışmakta, sendikalar ise haklarının geri alınmaması için sokak eylemleri yapmaktadır.

Tabi ki saygı duyarız ama eğer bir ülkede sessiz bir çoğıunluk varsa ve ayda bin TL'ye mahkum edilmişse bu işte bir sakatlık var demektir. Zengin her zaman zengindir. Hatta ülkede bir takım ekenomik kaos ortamları oluştuğu zaman zenginliklerine zenginlik katan bir tabaka vardır.

Onlar hiç bir zaman krizden etkilenmezler aksine bundan para kazanırlar.
Memur kesimi ise hep ayrıcalıklı olmuştur ülkemizde. Çünkü onların oyları hep önemli, onların sendikaları onları hep savunucudurlar. Bordrolarından tek bir kuruş eksilse bile sendikalar kıyemeti koparırlar. Sokağa dökülürler.
En iyi arabayı onlar alır, en iyi tatili onlar yapar, en çok tatil onların hakkıdır.
Ülkede yaşanan çarpık düzen onları hep korumuş, hep el üstünde tutulmuşlardır.

İşçi bayramında bile onlar tatil yaparken, işçi takımı ise çalışmak zorunda kalmıştır. Çünkü onlar tek bir saat işyerlerinden ayrılsalar, maaşlarından kesilir. Kaderleri patronların iki dudağı arasındadır.

Yani, vatandaşın kendi deyimiyle 'ne halt yerseniz yiyin' denilen gurubu oluştururlar. Yani, bu devlet için onlar önemsizdir. Aldıkları bin TL bile fazladır, hep Türkiye'deki asgari ücretle kıyaslanırlar.

Türkiye'de Hürriyet gazetesi 35 kuruşa satılırken, burda 1.5 TL olduğunu kimse aklının ucundan bile geçirmez. Orada domates 20 kuruşken, burda 2 TL'dir ve bu kimsenin umurunda değildir.

Özel sektör çalışanının feryadına katılmamak elde değil. Ama biz bunu görmüşüz ne fayda? Vatandaş açık açık yazmış; Eğer biz bir devletsek, devlet vatandaşına eşit davranmalı. Biz de eşitlik v ar mı, ne alaka?

Kimisi ganimet zengini, zaten babadan oğula geçiyor. Öteki, devlet ayrıcalıklısı, hayatı garanti. Berisi ise devletin 'ne halt yerseniz yiyin' dediği üvey evlat... Hem de sessiz ve mutsuz çoğunluk! Peki adalet bunun neresinde?

Onur Air'in teminat mektubu şartı!

Kıbrıs dışında uçuy izni bulunmayan Onur Air'in KKTC'ye seferler düzenleyecek olması sektörde rekabet getireceği için bilet fiyatlarının düşeceği şeklinde yorumlar yapılırken, şirketin acentelerle yapacağı anlaşmada 'teminat mektubu' şartı çeşitli tartışmalara neden oldu.

Acentelerden ilgili şartlar gereği 10 bin TL'lik teminat çeki isteyen şirket yetkilileri, verilecek çeklere 'teminat çekidir' yazılmamasını ısrarla isterken, bunun acenteler tarafından tepki ile karşılandığı ifade ediliyor.

Şirket yetkilileri şu anda Lefkoşa'da Tullip Otel'de acente müracaatı kabul ediyor ve şartlar yerine getirildiği taktirde anlaşma imzalıyor. Verilecek olan çeklerde 'teminat çekidir' ibaresinin istenmemesi ise şirketin alacağı çekleri kullanacağı şeklinde yorumlanıyor.

Okur Görüşü
'Niçin Halk Konseyi?..'

'Sayın Cumhurbaşkanını uzun yıllardır yakından tanıyan birisi olarak bunun Sayın Eroğlu`nun örgütlenme yöntemi olduğunu söyleyebilirim. UBP içerisinde örgütsel gücünü kaybeden Cumhurbaşkanı, Saray`a bağlı yeni örgütlerini kuruyor ve UBP içerisindeki kendisine bağlı örgütleri bu örgütlerle birleştiriyor.

Sene sonu gerçekleşecek UBP kurultayında büyük bir rol oynayacak bu örgütler bir sonraki genel seçimlerde de etkili bir silah olacak. "Halk Konseyi" adı altında oluşturulacak bu örgütler direk olarak saraya, Cumhurbaşkanı Eroğlu`na bağlı faaliyet gösterecekler.

Kıbrıs Türk halkı aslında bu tür örgütlenme şekli ile çeşitli isimler adı altında Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş vasıtasıyle tanışmıştı. Saygılarımla..'
(Adem Kırmızı-Lefkoşa)

DAÜ

9

Yaşanan her türlü soruna rağmen dünya üniversiteler listesindeki yerini yükselttiği için

ASOK LTD

8

Kan bağış kampanyasına katılarak sosyal yardımlaşmaya katkı koyduğu için

Mehmet ÖZKARDAŞ

Kamu-Sen

3

Çatışmaya dahi gireceklerini açıklayıp gerginliği arttırdığı için

TÜK

Toprak Ürünleri Kurumu

1

Yeniden yapılandırması gündemde olduğu halde istihdamlara devam ettiği için

Cratos Premium Hotel

1

Ödül töreninde Kıbrıslı Türk sanatçıları geri plana atarak yerli sanatçıya gösterdiği saygısızlık için

Bedava

Benzin istasyonunun önünde bir afiş:
"Depoyu dolduran lotaryada tutturursa bedava seks kazanıyor."
Temel ile İdris benzinciye "Doldur depoyu" der, sonra bedava seks için lotaryaya talip olur... Benzinci sorar: Kafamdan bir sayı tuttum, bilirseniz bedava seks.
"Üç" derler...
Benzinci, "Bilemediniz, ben beş tutmuştum."
Bir hafta sonra iki kafadar yine gelir, depo yine doldurulur, yine lotarya...
Bizimkiler "Yedi" der.
Benzinci "Olmadı, ben altı tutmuştum".
Üç gün sora yine depoyu "fullerler", yine lotarya...
"İki" derler, benzinci "Bir" der.
İdris Temel'e açılır...
"Yahu bu bizi kandırıyor galiba, hep başka rakam soyluyor... Hile yapmasın!"
Temel cevap verir:
"Yok canım.. Bizim Fadime arka arkaya iki kere kazandı."

MESAJ KUTUSU

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları