Birazcık delikanlı olun lütfen!

KKTC'de yaşanan gerginlik bir özel sektör-kamu çatışmasına doğru sürükleniyor. Karşılıklı verilen demeçlerle aradaki köprüler atılıyor, tehditler savruluyor.

Kamu çalışanları kendi haklarından ödün vermemek için sokaklara dökülürken, özel sektör de hükümetin aldığı kararlara tam destek vererek kamu çalışanlarına özellikle de sendikalara kafa tutuyor. Köprü üzerindeki iki keçinin kavgası örneğinde olduğu gibi.

Bunda biraz da erk sahibi olma duygusu yatıyor. Oysa iki tarafında görmediği bir şey var ki biri olmazsa diğeri de olmayacak. Bir ülke ne sadece kamudan ne de sadece özel sektörden ibarettir.

Kamu çalışanları olmazsa özel sektör iş yapmaz, para kazanamaz, özel sektör olmazsa devlet vergi toplayamaz kamu çalışanını ödeyemez. Yani tam bir kısır döngü.

Karşılıklı çatışmanın, atışmanın ve yok etme duygusunun kimseye fayda getirmeyeceği ise kesin olan tek şey.

Kamuda çalıyan geçicilerin işlerinden durdurulacak olması haberlerine hükümetten anından yalanlama geldi. Burada artık hükümet sabıkalıdır ve daha bir kaç ay önce neyi yapmayacağız deyip de şimdi yapmaya çalıştıklarını hep birlikte yaşıyoruz.

Geçiciler konusu da bunun gibi bir şey. İddialara göre geçicilerin önce durdurulup sonra yeniden işe alınması ama bu kez yeni şartlarda ve daha düşük maaşlarda olacağı konuşuluyor toplumun her kesiminde. Kolay değil, 3 bin kişinin işten durdurulması ya da ansızın bir sabah maaşlarının yarısına yakınının tırpanlanmasının ekonomiye etkisinin ne olacağını hepimiz bilmekteyiz.

Yine iddia odur ki, bu ay maaşların ödenmesinin en büyük nedeni de geçicilerin önce işten durdurulup sonra daha düyük maaşlarla işe alınmalarının taahhüt edildiğidir.

Bu sıkı günlerde hükümetin yapacağı tek bir şey var; O da halkına karşı dürüst olmak. KKTC'de bundan sonraki yaşamın eskisi gibi olmayacağını çıkıp açıkça söylemek.

Yalana dolana ya da işi kıvırmaya hiç gerek yok... Eminiz ki dürüst ve sözünün eri bir hükemet, bu zor günlerde eğer karşısındakine aptal muamelesi yapmazsa bu halkın büyük bir kesiminden destek alacaktır. Birazcık delikanlı olun lütfen!

Okur Görüşleri

"Levent Bey,Öncelikle yazılarınızı severek okuduğumu belirtmek istiyorum. Bu mailimi adımı "Elektrik Mağduru Vatandaş" adı altında Havadis Gazetesinde yayınlarsanız sevinirim.

Biz üç yıldan beridir Lefkoşa'nın Dumlupınar bölgesinde oturuyoruz ama bölgemizdeki elektrik kesintileri bizi kelimenin tam anlamıyla canımızdan bezdirdi. Elektrik kesintileri bu ülke için çok normal diyebilirsiniz ama bütün Lefkoşa'da elektrik varken bir tek bizim bölgede kesinti oluyor.

Elektrik Kurumu çalışanlarına ve gösterdikleri emeğe sözüm yok ama neden Dumlupınar bölgesi Lefkoşa'daki en "ısgarta" santral üzerinde? Neden 3 yıldır bu çilemiz bir türlü bitemiyor? 2 Ağustos 2010da bile öğlen saatlerinde kesinti yaşadık umarım artık bu konuda bişeyler yaparlar. İlginiz için teşekkürler"
(Şevket ERHAT-LEFKOŞA)

"Levent bey, üzülerek söyleyeyim ki Türkiyeli-Kıbrıslı ayrımı hiçbirimizin arzu etmediği yönlere doğru gitmekte ve bu aynen sizin dediğiniz şekilde olmaktadır. Buna üzülmemek elde değil fakat bunu gerek bizim yöneticilerimiz gerekse Türkiye'nin ilgili bürokratları ve sorumlu medya mensupları doğru teşhis koyup düzeltmezlerse işte o istemediğimiz yol ayrımına götürülmüş olacağız. Umarım o duruma gelmeyiz. Son zamanlarda bu konuda kötümserliğimi ve endişelerimi yazınızı okuyunca paylaşmak istedim. İyi çalışmalar."
Hakkı ÖNAN-GAZİMAĞUSA

"KTÖS'deki malum insanlar öğretmen olarak çocuklarımıza örnek değil, ördek olmaktadırlar. Ne demek ülkemin mallarını protesto etmek. bunu sıradan insanım bile düşünmez ki aydın insanlar olacak. bırakın bunlar karanlık düşüncenin insanlarıdır. çıkar ve menfaatlerini ülke menfaatlerinin üzerinde tutmaktadırlar. en büyük ihanet onlardadır..."
(Mustafa SEDAT-PAŞAKÖY)

Vergi

Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır... Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar... Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel.. Ortaya bir fikir atılır... Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak.

Amerikan vatandaşı söz alır:

-Bizim Amerika'da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız...

Derken Avrupalı söz alır ve:

- Bizim Avrupa'da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız... Önce yere bir daire çizeriz... Halktan toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız...

Sıra bizim Temel'e gelir ve başlar anlatmaya:

-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz. Keşke biz da sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak... İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok... Bizde daha kısa oluyi... Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk... Bizde hükümet halktan toplar vergileri... Atar havaya. Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar... Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner...

MESAJ KUTUSU