KTHY çalışanları: Hani maaşımız? KTHY Yönetimi: Allah kerim!...

Yayın Tarihi: 13/10/10 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Tamam, KTHY konusu artık kabak tadı verdi ve ne olacaksa bir an önce olsun ama, çalışanların içler acısı durumunu es geçmek mümkün değil.

Dün bir kez daha eski kurumlarının önünde umutsuz bir eylem gerçekleştirdiler. Ama daha önemlisi bugün ayın 13'ü olmasına rağmen ödenmediler.

Hem de yüzde 35 kesintili maaşlarını! Muhakkak ödenecekler, bundan da kuşkumuz yok...

Aynen geçen sefer olduğuduğu gibi devlet bir yerlerden bulacak ve ödeyecek.
Ama işte o devlet bu işi şimdi yapmalı!

Kimsenin bu çalışanları mağdur etmeye, dalga geçmeye hakkı yoktur. Her gün çalışanlardan onlarca telefon ve mesaj alıyoruz.

Resmen işkence çekiyorlar. Her gün bankamatikler önüne gidip maaşlarının yatırılıp yatırılmadığına bakıyorlar.

Aslında yatırılmadığını biliyorlar ama bir umut işte! Zaman zaman KTHY yöneticileri ile de görüşüyorlar, maaşlarımız ne oldu diye soruyorlar, haklı olarak. Aldıkları son cevap ise şöyle;

"Allah kerim..." Hepsi bu... Bu kadar basit!

Bizim en başarılı olduğumuz iş, Allaha havale etmek! Aslında artık bir çoğu bıktı böyle ayaklar altında sürülmekten, onurları ile oynamaktan!

Bir çoğu diyor ki; "nolur bizi işten çıkardığınızı söyleyin bitsin bu iş..." Yeter ki yarınlarının ne olacaklarını bilsinler!

Kredi kartlarını, borçlarını, ev ve araba taksitlerini ödeyememişler, çocuklarına harçlık verememişler hiç umurlarında değil.

Tek istedikleri artık geleceklerini görebilmek. Bu, işten durdurulmak olsa da, bunu yetkili ağızlardan duymak... Çok şey mi istiyorlarlar sizce?

Bir şişe viski 220 TL olur mu?

Şikayet Salahi Çeribaşı adlı vatandaştan geldi. 6 kişi Girne'de Quante Restorant'da yemek yemişler.

Bir de Black Label viski istemişler. Her şey güzel giderken neşeli bir akşamın ardından hesap gelince hepsini de gözleri faltaşı gibi açılmış.

Zira hesap pusulasında yazılan rakam 605 TL imiş. İşletmeciden döküman istemişler.

Bir de görmüşler ki içilen bir şişe viski için 220 TL yazılmış pusulaya. Markette de 45 TL olan bir içki yani.

Tabi hesabı ödememe gibi bir durumları yok, kuzu kuzu ödemişler. Ama içlerine de sindirememişler.

Ertesi gün önce Res-Bir'e gitmişler şikayet için. Res-Bir yetkilisi de bir şişe içkinin en fazla yüzde 100 karla satılabileceğini belirtmiş.

Gençler şimdi Turizm bakanlığı yolunda. Oraya da şikayette bulunacaklarmış. Bu işin peşini bırakmaya hiç mi hiç niyetleri yok.

Okur şikayeti
'GSM şirketlerine çalışıyoruz!'

Sayın Levent Özadam.
öncelkle belirtmek istiyorum sayfanızın fanatik bir okuyucusuyum. Geçenlerde başıma gelen ilginç bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum.

Gsm operatörlerinden olan ve benim en eski abonesi olduğum kurum son zamanlarda global olarak ucuzlayan konuşmalar nedense ülkemizde anlamsız bir şekilde pahalı.

Rekabetin gereğinin yarattığı ekonomik konuşma yeniden yapılanan diğer operatorde ucuzlasada eski olan bu güzide kurumda faiş bir şekilde artmakta. Yaz aylarında başımıza gelen bir olaydan ötürü telefonum (benimde faturalardan dolayı istediğim) bir şekilde aramalara kapatıldı.

Son iki ayda aramalara kapalı olan hatımda eylül ayı faturasında 103 TL borcum olduğunu görünce hemen telefon ile operatörle iletişime geçtim.

Bana konuşmasam da aylık pakete olan üyeliğimden dolayı geldiğini söylediler.

Yani konuşmam kapalı ama ben aidat gibi para ödemem gerekecek. Biz parayı sokaktan toplamıyoruz ne zorluklar ile kazandığımızı bilmiyorlar galiba. En sonunda hatalarını anlayıp kibar bir şekilde düzeltme yoluna gidilmiştir.

Sonuç olarak böyle bir durumda hakkımızı nasıl arayacağız? Teşekkür ederim.
(Gökmen ÖDER)

Lefkoşa Devlet Hastanesi

10

Bilgisayar destekli yeni bir sistemle bir çocuğumuzun sağlık sorununu tedavi ettiği için

Ziraat Bankası

9

Bankaya yapılacak olan istihdamlarda Kamu Hizmeti Komisyonu ile işbirliği yaptığı için

Lefkoşa Kaymakamlığı

2

İngiliz vatandaşı konutzedelere sessiz de olsa yapacakları eylem izni vermediği için

İçişleri Bakanlığı

1

T izni dağıtarak partizanlık yaptığı için

Nazmi PINAR

Basın Danışmanı

1

Bakanlık ile basın arasında yeterli koordinasyonu kuramadığı için

İnat

Bir gün üç arkadaş birbirlerine ne kadar inatçı olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar ve herkes en çok inat ettiği anısını anlatıyormuş.

Birinci inatçı anlatmaya başlamış: "Bir gün evi telefonla aradım, hanım alo demedi, ben de cevap vermedim, telefon sabaha kadar açık kaldı" demiş. İkinci inatçı "O da bir şey mi?

"Ben bir gün eve geldim, kapıyı çaldım, hanım kimsin demedi, ben de kim olduğumu söylemedim, sabaha kadar kapının önünde yattım"
Üçüncü inatçı " O da bir şey mi" demiş?

Biz evlendiğimizde karım bana dokunmadı diye ben de ona dokunmadım ve hala daha da dokunmuyorum" demiş.

İki inatçı birden; "Olur mu yahu sizin iki tane çocuğunuz var" demişler. İnatçı; "İnat ettim onları da sormadım" demiş.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları