Feministlerin saldırısına uğradım!

Yayın Tarihi: 25/10/10 07:19
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+

Feminist okurlarım bu sayfada yayınlanan fıkralardan hep gıcık kapmışlardır.
Bazen beni gazeteye şikayet ederler, bazen de beni telefonla arayıp bayanları küçük düşürücü fıkralar yayınlamamamı isterler.

Ben de hep elimdeki bunlar derim, siz gönderin onları da yayınlayayım derim, ama göndermezler.

Sadece dır dır ederler dururlar... Geçen yıl bir kadın örgütünün seminerlerine konuşmacı olarak davet edilmiştim, bunu bile çekemediler beni niye davet ettiler diye örgütü topa tuttular.

Feminizm aslında kötü bir şey değil, hatta çok da yararlı bir akım. Toplumda kadının haklarını ön plana çıkarmak, erkekle aynı eşit haklarına sahip olmasını içeren bir düşünce.

Buna kim karşı çıkar ki? Ama bakınız tarihimize bizim feministler, kendi haklarına çıkmaktan çok, özellikle siyasette hep erkekleri ön plana kendi çıkarırlar, birbirlerini de asla çekemezler...

Sonra da bize feministlik taslarlar. Cumartesi günü, 'Tecavüz mü, kendi rızasıyla mı" başlıklı bir yazı yazdım. Bir inşaat işçisinin, 14 yaşındaki kıza tecavüz iddiaları ile ilgiliydi.

Beni yine yanlış anladılar, inşaat işçisine sahip çıkmakla suçladılar. Çünkü gazete öyle başlık atmıştı ya, o hep doğru olmalıydı, yargısız infaz hemen gerçekleşmek zorundaydı.

Feministlerin hep aydın olduğunu düyünürdüm ama fikrim değişti... Yazımı sadece kendi anlamak istedikleri yönde okudukları ve değerlendirme yaptıkları için...

Bu konuda hukukun vereceği kararı beklemekten başka bir bir alternatifimiz yoktur. Feminist dostlara benim de bir kızım olduğunu hatırlatmakta yarar görüyorum.

Feministlere çağrımdır, lafla peynir gemisi yürümez... Bu ülkede eti para karşılığı pazarlanan 500'e yakın yabancı uyruklu genç kadın vardır.

Ülkemde fuhuş yasak olmasına rağmen, yasaların esnekliği nedeniyle buraya kandırılarak getirilmekde ve para karşılığı bedenlerini bu ülkenin erkeklerine satmaktadırlar.

Gerçek bir feministseniz, gidersiniz onları kurtarırsınız içine düştükleri tuzaktan... Hem de yasalar sizden yana... Var mısınız, yok musunuz?
Göreyim sizi...

(NOT: Bu sayfa feministlere de açıktır. Siz gönderin biz yayınlayalım. Hem de ne isterseniz.Hadi hodri meydan)

Oktay Kayalp'a ayıp ettiler!

Bu ülke kurdela kesme denince akla ilk gelen ülkelerin başında gelir. Devletin büyükleri mannavın, bakkalın, bilumum küçük esnafın işyeri açılışına koştururlar, kurdelanın bir parçasından kessinler diye.

Ve esnaf kendi partililerindenden çoğu kez. Kendi partilisi değilse, değil kurdela kesmek yanından bile geçmezler. Siyasetin en kötü örneği bizde yaşanır çünkü. Mağusa'da olduğu gibi!

Bu ülkenin en başarılı belediye başkanı bizce Oktay Kayalp'tır. Çünkü diğer kentler kasaba görüntüsünden çıkamazken, Kayalp son dört yıllık dönemde Mağusa'yı kaza olmaktan çıkarıp KKTC'nin en gözde ve çağdaş bir kenti haline döndürmüştür.

Ülke gençliğine büyük faydalar sağlayacak olan Mağusa Arena da alanında KKTC'nin en büyük eseridir.

Ama bu açılışta kabineden sadece Ahmet Kaşif'i görmek, onun da inşaatı oğlunun şirketinin yapmış olmasından dolayı, siyasetin çirkin yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur.

Okur Görüşü
"Toplumda bölünme tehlikesi!"

"İçimde bu toplumsal olarak bulunduğumuz kötü durumdan çok daha kötülerine gitmekte olduğumuza dair bir bir his gittikçe büyüyor!

Sayın Özadam yazınızda değindiğiniz passaport mevzusu son dönemde toplumumuz içinde yükselen 'Kıbrıslılık milliyetçiliğinin' duygularının kötü bir önerneği! Aslında bende şahsen kendimi tanımlarken Türklükten önce Kıbrıslı kimliğime önem veririm vede kıbrıslı türklerin kıbrıslı kimliklerini daima önde tutmalarını düşünen biriyim!

AMA toplumumuzda yükselen bu kıbrıslılık hissiyatı dışılayıcı bir milliyetçiliğe dönüşmesinden artık korkmaya başladım! Tarihtede bir çok örneği vardır birçok toplumsal kriz zamanlarında 'radikal dışlacı milliyetçilik' akımları güç kazanır, toplumlarda günah keçisi arama anlayışı doğar!!

Yazınızda belirtiğiniz gibi Türkiye göçmeni vatandaşlarımız kendilerini bu trend karşısında tehdit altında hissetmeye başladılar vede örgütlenmeye başladılar! insanların örgütlenmesinden haklarını korumasında daha normal ne var deyeceksiniz bencede bir sorun yok! ama bu toplumda bir çeşit bir kamplaşmanın başlamasının ilk sinyalleri olabilir!!!

Bu tabloyu dahada kötüye çevirecek bir faktörde hangi parti olduğu farketmez Beceriksizlik abidesi siyaset adamları tarafından yönetiliyor olmamızdır!

Bazen KKTC bu hallerini düşününce gerçekten güzel bir geleceğe dair hiç bir umudum kalmıyor! ufak bir adanın %36.9 luk parçasında bu kadarda sorun olurmu deyesi geliyor insanın!! Bu devleti, bu toplumu bu hale getirenler utansın deycem ama Rumcusun, Faşistsin, UBPcisin, CTPcisin gibilerinden suçlamaların bana atfedilmesinden korkuyorum!

23 yaşında bir genci böyle kara kara düşündürür hale getirdiler ya, ne deyim artık.
(Çağlar Türk-LEFKOŞA)

Angela HASMAN

N.Cyp.Cancer Trust

10

Ülke sağlık sektörüne yaptıkları önemli katkılardan dolayı

Ersin Tatar

Maliye Bakanı

10

5 yaşındaki araçların ülkeye ithalini sağlayan kararından dolayı

(Bazı galericilerinden gelen istek üzerine)

Oktay KAYALP

Mağusa Belediye Başkanı

10

Ülkenin en modern spor komleksini ülke gençliğine kazandırdığı için

Bayraktar ORTAOKULU

10

Kanser Hastaları Yardım Derneği yararına yaptıkları etkinliklerden ötürü

KIB-TEK

3

Üç saat elektrik kesintisi olacak diye açıklayıp, 4 saat yaptığı için

Ya da...

Kadınla kocasının arasında uzun süredir bir faaliyet yokmuş. Koca ne yaparsa yapsın karısının ilgisini çekmeyi başaramıyormuş.

En sonunda çareyi karısını bir psikoloğa götürmekte bulmuş. Psikolog genç ve güzel kadını problemini cözmek için:

"Anlatın bakalım bir gününüz nasıl geçiyor "demiş.

Kadıncağız baslamış anlatmaya...

"Sabahlari işe geç kalmamak için taksiyle gidiyorum. Fakat yanımda para bulunmadığından soför " Bayan ya parayı ödersiniz ya da .." diyor. Mecbur kaldığım için ' ya da ' yı seçiyorum.

Durum böyle olunca işe gec kalıyorum tabii Patronu kapıda kaşlarını çatmış beni beklerken buluyorum.

Patron," ise böyle geç gelmeye devam edersen seni işten atarım ya da .." diyor. Yine 'ya da' yı tercih etmek zorunda kalıyorum.

Akşam eve yorgun argın geldiğimde ev sahibi kapıya dayanıp kirayı yine bir hafta geciktirdiğimizi belirterek " ya kirayı hemen ödersiniz ya da ." diyor. Eee, haliyle 'yada' yı tercih ediyorum.

Kocam eve geldiğinde de o işi yapacak halim kalmıyor tahmin edersiniz "

Psikolog kadına bakıyor :

"Hanımefendi tüm bu anlattıklarınızı kocanıza anlatabilirim ya da...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları