Kimisi çocuklara, kimisi çevreye kıyar

Facebook sosyal paylaşım sitesinde yayınlanan bir video filmi deyim yerinde ise kanımı dondurdu.

Kısa filmde organ mafyası tarafından kaçırılan bir çocuğun dehşet verici görüntüleri vardı.

Üstelik filmdeki görüntülerle beraber bu işlere bulaşmış bir polis memurunun itirafları da yer alıyordu.

Olay Türkiye de yaşanmış.

Söz konusu polis memuru kısa sürede inanılmaz miktarda paralar kazanmış.

Var olan borçlarını ödeyip, evler, yazlıklar, arabalar almış.

Ve en sonunda kaçış olmayan sona gelmiş, yani vicdan muhasebesine.

Bu tür olaylar dünyanın her yerinde yaşanıyor.

Bir insanın başka bir insana veya yine bir insanın bir başka canlıya örneğin bir hayvana sırf maddi kazanç için kıyması nasıl izah edilebilir ki?

Zaman zaman ülkemizde yaşansa da daha büyük ülkelerde kayıp insanlarla ilgili haberlere rastlıyoruz.

Kaybolan, kaçırılan insanlar ve özellikle çocuklar akıllara durgunluk veren amaçlar için kullanılıyorlar.

Organize olmuş kötülükler, para ve çeşitli çıkarlar için küçücük bedenlere kıymaya acımıyor. Küçük çocuklar organları için kaçırılıp, öldürülüyor.

Veya cinsel amaçlar için kullanılıyor.

Yada çocuğu olmayan ailelere mal gibi satılıp, ağır işlerde çalıştırılabiliyorlar.

Çocuklar savunmasız oldukları ve karşı koyamadıkları için istismar edilmeye açıktırlar.

Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarına şöyle bir tanımlama getirmiştir "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum veya devlet tarafından bilerek veya bilmeyerek tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir".

Ülkemizde de bir dönem çocuklara karşı kötü anlamda üst üste bazı olaylar yaşanmıştı.

Yine son zamanlarda bu tür olaylara tanık oluyoruz.

Ortaya çıkan olaylar belki de yaşananların bir kısmıdır.

Ve aslında esas tehlike budur.

Her şeyin üstünde tuttuğum toplum gücünü yine bu olayların engellenmesi için de bir gereklilik olarak görüyorum.

Dünyanın her yerinde vicdanı, insan sevgisi, hayvan sevgisi, allah korkusu olmayan nice insanlar vardır.

Kimisi çocuklara kıyar, kimisi uzak denizlerde nesli tükenmekte olan bir deniz canlısına, kimisi yeşilliğe çevreye kıyar.

Çok tartışılsa da hala daha yeni üretilen ilaçlar ilk önce hayvanlar üzerinde deneniyor.

Bunun adı yaşam, bunun adı bilimsellik.

Tabi ki işin birde insana fayda kısmı var.

Yani bu gün birçok sağlık sorunumuza bulunan çözümü aslında üzerlerinde bu denemelerin yapıldığı hayvanlara borçluyuz.

Ve ister istemez her hasta oluşumuzda, her ilaç alışımızda yeni deneylere ve yeni hayvan deneklere sebep olacağız.

Bunlar tabi ki çözülmesi zor konular.

Keşke bir çözüm bulunsa ve bir canlının iyi olması, yaşaması için bir başka canlının hayatına kıyılmasa.