Mesaj alınmıştır

Yayın Tarihi: 13/04/11 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

KKTC'ye dıştan bakan birisi, sizce bu ülke için ne düşünür?

Yada siz başka bir ülkede yaşasanız, KKTC'den gelen haberler üzerine gözünüzde nasıl bir ülke ve bu ülkede yaşayan insanlarla ilgili nasıl bir imaj oluşurdu.

Bu soruların cevabı mutlaka ki pek olumlu olmazdı.

Peki, biz kendimizden, içinde bulunduğumuz durumdan memnun değilsek başkaları bizim için nasıl iyi şeyler düşünsün ki.

Her şeyi bir kenara bıraktık.

Zamanımız, enerjimiz, siyaset, siyasetçiler, hükümet, kabine, kabine krizi, şimdi de küskünlerle harcanıyor.

Bir süreliğine de bunlarla ilgileneceğiz.

Ben kendi adıma şunu kabul ettim.

Uzun vadeli çözüm bekleyen sorunlar bekleye dursun.

Bu memlekete gündelik gündem lazım, konu lazım.

Şimdi OBJEKTİF köşesinden bir soru, bu yazıyı okuyanlar arasından kaç kişinin bu günkü şartlarda geleceğe dair olumlu bir beklentisi var?

Kaç kişinin siyasilere, hükümete, bakanlara, vekillere güveni var?

Hafta başı mecliste nisap sorunu yaşandı.

Bu sorun elbette önceden belli ve kabine değişikliğine bağlı bir olaydır.

İki gündür mecliste nisap sorunu yaratarak partilerini sahipsiz bırakan öncelikle kendi durumlarını düşünen vekillerin açıklamalarını izliyor ve dinliyoruz.

Öncelikle hepsi vatanlarını, bayraklarını, milletlerini seven ve her şeyi halka hizmet için yaptıklarını söyleyip, bakanlık istemediklerini sadece bakanlıklarla ilgili bölgesel olarak dengesizlik olduğunu ve buna tepki olarak bir mesaj verdiklerini dile getiriyorlar.

Kimsenin vatan millet sevgisinden kuşkumuz yok.

Bu memlekette vatan ve millet sevgisinin sorgulanacağına dair kimse olmadığına inancım tamdır.

Ama bu açılamalar, pek de inandırıcı değildir.

Tüm bu yaşananların kabine değişikliği ile ilgisi yoktur söylemine kimse kusura bakmasın, ama çocuklar bile inanmaz.

Şöyle, bir yaklaşıma sonuna kadar destek veririm.

Bir eğitim yılında iki defa bakanlık değişimi olamaz.

Turizm sezonunun başında bakanlık değişimi olmaz.

Mesleği doktorluk olan bir vekil Çalışma Bakanlığında verimli olamaz.

Üstelikte bu değişikliklerin açıklanmış bir sebebi de yok.

Bu olay üzerine UBP içerisinden kopmaların yaşanacağı ve yeni bir oluşumun gerçekleşeceği iddiaları var.

Aslında UBP içindeki sıkıntılar kurultay döneminde başlamış, fakat bu güne kadar gün yüzüne çıkmamıştı.

2010 Aralık ayında yapılan kurultaydan sonra, bu köşede seslendirdiğim düşüncelerde UBP içinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının altını çizmiştim.

Başbakan Sayın Küçük'ün kabinedeki seçimine tepkili olan vekillerin bir süre önce yeni bir siyasi parti kurmak için ilk adımları atan Sayın Tahsin Ertuğruloğlu'nun yanında yer alabileceğine dair duyumlarda siyasi kulislerde konuşuluyor.

Sayın Ertuğruloğlu'na UBP içinden de önemli bir destek var.

Bir hafta on gün içerisinde partinin kuruluşuna dair açıklamanın yapılması bekleniyor.

Hatta partinin ismi içinde üç öneri olduğu, bu üç öneri içinden bir seçim yapılması için çalışıldığı ve büyük ihtimalle partinin Adalet Partisi adını alacağı elde ettiğim bilgilerden.

KKTC'deki siyasi yapının bir değişime ihtiyacı olduğu artık apaçık ortada.

UBP içindeki sıkıntılar bu gün için giderilse bile, ileriki dönemlerde bu sıkıntılar yine ortaya çıkacaktır. Sayın Başbakan sendikalara gönderdiği mesajda "2014 yılını beklesinler" demişti.

Ama bu süre bu kadar sürmeyecek.

Kıbrıs'ın kuzeyindeki siyasi kavgalar, hesaplaşmalar, zıtlaşmalar süre dursun esas olay Haziran ayında Türkiye'deki seçimlerden sonra yaşanacak.

Son dönemlere Türkiye hükümetinin, KKTC ve Kıbrıs insanına bakışını eleştirdik.

Peki, bu ortamda, böylesi bir düzende, tamamen kişisel menfaatlerin ön planda olduğu bu siyasi sitemi Türkiye mi kurdu.

Mecliste nisap sorunu yaratan ve Başbakana mesaj gönderen vekiller hepsi veya bir kısmı partilerinden ayrılırlarsa o zaman ne olacak?

UBP bir koalisyona mı gidecek.

Peki, bu ihtimal ne kadar gerçekçi olacak?

Yada ne kadar daha zaman kazandırabilir?

KKTC de siyasi sistem çökmüştür.

Yenilenmeye, değişime ihtiyaç vardır.

Bu gün için bir erken seçim çözüm değildir.

Ama ileriye dönük yeni bir yapılanma artık zorunluluktur.

Ömrünü siyasette harcamış insanlar bu saatten sonra yerini genç insanlara bırakmalıdır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Erçin ŞAHMARAN yazıları